Translate.vc / Spanish → Turkish / Alena
Alena translate Turkish
58 parallel translation
- Alena.
- Alena.
Los amigos de Alena son mis amigos.
Alena'nın dostu benim de dostumdur.
Este acuerdo fue llamado ALENA ( Acuerdo de libre economia de Norte América ) Y entró en vigor El 1 de enero de 1994.
Bu anlaşma'NAFTA'olarak adlandırıldı, ve 1 Ocak 1914'te yasalaştı.
Algunas horas después de la entrada en vigor Del ALENA, un ejército campesino se levanta en armas En Chiapas Denuncian la universalización neo liberal como la condena a muerte de los pueblos indígenas.
NAFTA'nın yasalaşmasında birkaç saat sonra, bir köylü ordusu Chiapas, Meksika'da ayaklandı,... şirket küreselleşmesini yerli halk için "ölüm cezası" olarak adlandırıyorlardı.
( ) Conflicto ALENA ( Acuerdo de libre economia de Norte América ) Chiapas
Ve Tüm Meksikalılar için Demokrasi,... Özgürlük ve Adalet Bayrağını taşıyoruz.
El ZLEA extendería las reglas Del ALENA al conjunto del continente
FTAA, NAFTA'nın kurallarını,... tüm Batı Yarıküre'ye genişletecek.
Somos peores ALENA en boca plena.
Bizler, NAFTA'nın getirdiği saçmalığı tecrübeyle öğrendik.
- Así que, que hay de Alena?
Peki, Alena ne olacak?
Alena, ella es Maja.
Alena, bu Maja.
Maja, Alena y Kristina.
Maja, Alena ve Kristina.
Alena.
- ALENA.
En inglés, Alena.
BİZİM DİLİMİZDE KONUŞ, ALENA.
Lo que sea que piensas que es, es una mentira, Alena, una mentira.
ONUN HER KİM OLDUĞUNU SANIYORSAN, YANILIYORSUN ALENA, BU BİR YALAN.
Alena.
ALENA.
Maldita sea, Alena, no te lo volveré a preguntar. ¿ Cómo me has encontrado?
LANET OLSUN ALENA, BUNU BİR KERE DAHA SORMAYACAĞIM.
Para, Alena.
DUR ARTIK, ALENA.
Alena, soy yo.
ALENA, BENİM.
¿ Está bien, Alena?
Bu, sorun olur mu Alena?
Es Alena, ¿ verdad?
Adın Alena, değil mi?
¿ Alena Maybrook?
Alena Maybrook, değil mi?
Alena, ¿ mataste a Richard Grossman?
Richard Grossman'ı sen mi öldürdün, Alena?
Dime qué paso, Alena.
Neler olduğunu anlat, Alena.
¿ Tal vez Alena se lo llevó cuando huyó?
Belki de olay yerinden kaçarken Alena yanında götürmüştür.
Todavía no se explica cómo encaja Alena.
Ama hala Alena'nın olaya nasıl dahil olduğunu açıklamıyor.
¿ Qué? , ¿ Alena?
Ne, Alena mı?
¿ Te dio algún motivo de por qué Alena rompió el compromiso?
Alena'nın nişanı neden bozduğuna dair herhangi bir fikrin var mı?
Y pon todo eso junto con las heridas defensivas encontradas en Alena, y no tengo que decíros lo que esto parece.
Tüm bunları, Alena'da bulduğunuz savunma yaralarıyla da birleştirirseniz, olayın nasıl görünmeye başladığını anlatmama gerek kalmaz.
Significa que Alena Maybrook sólo es culpable de defensa propia.
Bu da demek oluyor ki Alena Maybrook, nefsi müdafaa dışında bir şey yapmamış.
Alena, siempre me enseñaron a respetar a los muertos, pero tengo que decírtelo. Tipos como Richard Grossman lo dificultan.
Sen de bilirsin ki Alena, ben her zaman ölülere saygılı olunması gerektiğini düşünmüşümdür ama sana şunu söylemeliyim ki Richard Grossman gibi adamlar bu durumu zorlaştırır.
Has pasado por muchas cosas, Alena.
Çok şey yaşamışsın, Alena.
De acuerdo con el departamento de nóminas de Stonefield, comenzó hace seis meses, Alena Maybrook pasó de trabajar menos de 40 horas a la semana a más de 70.
Stonefield'ın muhasebe bölümüne göre, altı ay öncesinden başlayarak Alena Maybrook, haftada 40 saatten az olan çalışma saatlerini bir anda haftada... -... 70 saatten fazlaya çıkarmış.
¿ Archivó Alena alguna de las denuncias de acoso contra él?
Alena, adam aleyhine tek bir taciz raporu bile doldurmamış mı?
Bien, es probable que eso molestase a Alena también.
Şey bu durum muhtemelen Alena'yı da kızdırmıştır.
Si Alena decidió matar a Grossman por venganza, a lo mejor sabe más de lo que te dijo antes.
Eğer Alena, intikam almak için Grossman'ı öldürmeye karar verdiyse, sana daha önce anlattığından fazlasını biliyor olabilir.
¿ Hasta que Alena vino a ti?
Alena sana gelene kadar mı?
Alena me dejaba marcharme pronto todas las noches y así podía acostar a mis hijos.
Alena, çocuklarımı kendim yatırabilmem için her gece erken çıkmama izin verirdi.
Estoy cien por cien segura, de que si realmente Alena mató a Richard, fue porque tuvo que hacerlo.
Kesinlikle eminim ki eğer Richard'ı Alena öldürmüşse, buna mutlaka mecbur kalmıştır.
Ya sabemos que las huellas de Grossman estaban en el conector, así que si la camara era suya, puede que hubiera algo que Alena no quisiera que nadie viera.
Grossman'ın parmak izlerinin, bağlantı ucunda olduğunu zaten biliyoruz yani eğer kamera ona aitse, belki de içinde, Alena'nın, kimsenin görmesini istemediği bir şeyler vardır.
El problema es, creo, que no estaba en ninguna de sus pertenencias personales.
Asıl sorun kameranın, Alena'nın kişisel eşyaları arasından çıkmamış olması, bunu biliyorsun.
Nuestro carterista se llevó la cámara del abrigo de Alena cuando chocaron en el centro comercial.
Bizim cepçi, mağazada çarpıştıkları sırada kamerayı Alena'dan yürütmüş, demek ki.
Alena me permite irme temprano cada noche, así podía acostar a mis niños.
Alena, çocuklarımı kendim yatırabilmem için her gece erken çıkmama izin verirdi.
Crucé las referencias de las cajas registradores de Stonefield con los turnos de Alena Maybrook durante los últimos seis meses.
Stonefield'ın kasa girdi raporları ile Alena Maybrook'un son altı aylık vardiya raporlarını karşılaştırdım.
Y como ayudante del director, Alena podría haber hecho la vista gorda ante un montón de esas cajas.
Ve müdür yardımcısı olarak Alena, bu raporlardan bol miktarda görmüş olmalı.
Haz que Flack pida una orden de arresto por robo para Alena Maybrook.
Flack, hırsızlıktan dolayı Alena Maybrook hakkında arama emri çıkartsın.
Alena, gracias por reunirte conmigo.
Alena, benimle burada buluştuğun için teşekkür ederim.
Los registros de Stonfield cuentan una historia diferente, Alena.
Stonefield'ın kasa kayıtları, başka bir hikaye anlatıyor, Alena.
Alena, sé por qué estás aquí, y quiero garantizarte que, tu trabajo todavía está a salvo.
Alena, neden burada olduğunu biliyorum ve seni temin ederim ki işin güvende.
En el tiempo que tardan en revisarlo, no vivirá para que la procesen.
Ama davaya bakmaya başladıklarında Alena, mahkeme sürecinde, hayatta olmayabilir.
Es Alena.
Adı Alena.
¿ Cómo está Alena?
Alena nasıl?
Voy a hacer que Alena empiece un rumor interno de que en HarperCollins también lo están leyendo y quizás podemos lograr que lleguen al medio millón.
Alena'ya söyleyeyim, kitabı HarperCollins'in bile yayımlamayı düşündüğüne dair bir dedikodu çıkarsın. Belki yarım milyon daha fiyat arttırırız.