English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Alley

Alley translate Turkish

261 parallel translation
Tienes todo esto y quieres volver a Tin Pan Alley a perseguir arcos iris.
Bunca şeye sahipken Tin Pan sokağına dönüp düş peşinde koşmak istiyorsun. Rahat bırak onu.
Para continuar, un joven que ha llegado muy lejos... desde que comenzó en Tin Pan Alley.
Başladığından beri çok yol kat eden genç bir adamla gösteri devam ediyor.
Vaya lugar.
Pig Alley.
Recuerden llevar sus placas de identificación, porque una noche allí...
Künyenizi almayı unutmayın, çünkü Pig Alley'de bir gece...
Comparado con Pigalle, es como el cuarto de lectura de un club inglés.
Pig Alley'le karşılaştırınca, orası solda sıfır kalır.
Oh, Brad, haría mi número por ti en la carpa de los payasos o de los caballos.
Ama Brad, Senin için clown alley'le veya at tepesinde numaramı yaparım.
Escuchad : "Corre el rumor de que Myra Hudson, la rica heredera, que tiene tanta necesidad de un éxito como Rockefeller de un millón, ha escrito su mejor obra con" Destino, el séptimo cielo ".
Şunu bir dinle : "Shubert Alley'de dönen dedikoduya göre ; Rockefeller'ın yeni bir 1 milyona aç olduğu gibi yeni bir başarıya aç olan San Francisco varisi Myra Hudson'ın şimdiye dek yazdığı en iyi piyesi Cennet Misali."
Para en la Avenida Schubert... pesca la vieja con las manzanas.
Subert Alley'de dur, sepetini ve elmalarını alıp gel. Ve sakın yolda oyalanma, tamam mı?
" Mandaremos esta pocilga lejos de aquí
# Tin Pan Alley'i bağrından yakalayacağız
Creo que uno es Alley Oop con esos collares.
Üstündeki boncuklara bakılırsa biri Safinaz.
Siempre estaba en Ferguson's Alley.
Bir zamanlar Ferguson Aralg'nda yatp kalkard.
Como esas canciones que no te puedes quitar de la cabeza.
Sesi Tin Pan Alley gibi, kulağınıza yerleşip kalıyor.
Paradise Alley te va a entusiasmar.
Paradise Alley harika.
Nuestro hermano ha vencido al campeon de Paradise Alley... Y se ha ido a casa con 100 dolares.
Kardeşimizin Paradise Alley şampiyonunu devirdiğine inanabiliyor musun?
Yya eres el Campeon de Paradise Alley. No me siento Campeon. No te preocupes lo que piensen.
- Kendimi şampiyon gibi hissetmiyorum.
- A Paradise Alley. ¿ Quieres venir?
- Paradise Alley. Gelmek ister misin?
El dialogo suena un poco A canción Pero lo has terminado Muy oportunamente
Diyalog biraz Tin Pan Alley tarzı olmuş ama, zamanlaman iyi.
Carla, Cliff y tomé alley-oop que a la unidad-en el fin de semana.
Carla, faydası olur mu bilmem ama Cliff ve ben o mağara adamını hafta sonunda arabalı sinemaya götürdük.
¡ Ale-upa!
Alley-oop!
Voy al Blind Alley con unas amigas.
- Birkaç kızla Blind Alley'ye gideceğiz.
¿ Quién está en el Blind Alley?
Blind Alley'de kim var?
Tengo una función en el Blind Alley. Pásate a verla.
Blind Alley'de yeni bir şovum var.
Nos dijo la señorita Okajima que te dijéramos, que no... no escribieras... cosas extrañas en Naughty Alley.
Duvarlara salak salak şeyler yazmasana sen! Taeko sana söylememizi söyledi.
Se mudó a la azotea del Brill Building, el mundo de la música popular, y lavó platos en el restaurante Turf por 4,11 dólares la noche.
Bilinen adıyla Tin Pan Alley olan Brill Binası'nın çatısına taşınmış Turf Restaurantta geceliği 4 Dolar 11 Sentten bulaşık yıkamış.
En el bowling Alley, con la señora Ginette.
Leydi Ginette ile bovling salonundayız.
- Muy bien.
Alley-oop.
Alley-oop, Muchachos.
Alley-oop, çocuklar
- No, a Al, el encargado del Bowling Alley.
- Hayır, bowling salonundaki hademeye gittim.
Como se diría coloquialmente : ¡ aúpa!
Basketbol terimiyle açıklamak gerekirse, alley-oop!
Calles Sussex y Alley.
Sussex ve Alley.
Estoy en Alligator Alley.
Alligator Alley'deyim.
Para la guarnición estadounidense en Berlín y para el General Clay, El entretenimiento de Navidad fue provisto por Bob Hope y por el gran compositor de Tin Pan Alley, Irving Berlin.
Berlin'deki Amerikan Garnizonu ve General Clay için yılbaşı eğlencesi, Bob Hope ve Tin Pan Alley'in büyük söz yazarı Irving Berlin tarafından düzenleniyordu.
alley-oop, papá.
Smaç yap, baba.
Alley-hoop!
İşte gidiyor-o o o!
estamos ahora en'Ogan's Alley, que es parte de la movida de entrenamiento del FB, que no?
Bakın. Şimdi'Ogan'ın dar sokağındayız, FB'nin eğitim olayları burda oluyor dimi?
Sí, hijo, y no hay repeticiones ni publicidades y Kirstie Alley aún es sexy y todos los canales pagos se ven muy bien.
Ve asla tekrar bölüm ve reklam yok... ve Kristie Halley hala seksidir. ve o bütün çekmeyen kanallar orada ayna gibidir.
Vamos, Alley.
Haydi, Alley.
- Alley, Liebgott, ¿ tenéis alguna?
- Alley, Liebgott, siz de var mı?
- ¡ Alley está herido!
- Alley yaralandı!
Es Alley.
Bir şey yok Alley.
Alley, te pondrás bien.
Alley, sen iyi olacaksın.
Alley.
Hey, Alley.
¡ Atrás, atrás, atrás!
Geriye! Geriye! Alley!
Excepto Alley, que lo ha sido dos.
Alley hariç. O iki kere vurulanlardan.
- ¡ Sargento Alley! - ¡ Entendido!
Teğmen Alley!
También Alley en Holanda.
Alley'de, Hollanda'dan geldi.
Callejón Ru Yi.
"Ru Yi Alley"
Victor "Kid Salami"...
Paradise Alley'de başlamış.
Con que dialogo de novela?
Tin Pan Alley tarzı diyalog?
Alley Cruz # 645.
YOLUN KARŞISINA, 645 NUMARAYA GİT.
Nos conocimos aquí.
Bu "alley" de tanışmıştık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]