Translate.vc / Spanish → Turkish / Amará
Amará translate Turkish
1,034 parallel translation
Te amará.
Seni sevecek.
Amará a las personas que tú amas.
Senin sevdiğin insanları sever.
Ninguna mujer me amará, sé lo que me digo.
Hiçbir kadın beni sevmeyecek. Bunu benden iyi kimse bilemez.
"Si Bruto promete que Antonio puede ir a él a salvo... " y oír por qué César merecía morir... " Marco Antonio no amará tanto a César muerto como a Bruto en vida...
Eğer Brutus izin verirse, dersin dedi Antonius'un korkusuzca yanına gelmesine ve anlatılırsa kendisine Sezar'ın ölüm döşeğini niçin hak ettiği Sezar'ın ölüsünü Brutus'un dirisinden daha çok sevecek değilim, dedi.
Nadie me amará nunca.
Beni kimse sevmeyecek.
Me amará y estará feliz de que sea suya.
Beni sever ve onun olduğum için mutlu olur.
Entonces jure que jamás amará a otra mujer.
Öyleyse başka birini sevmediğine yemin et.
Si le das de comer y un beso de vez en cuando te amará toda la vida.
Onu besle ve ona her öpücük verdiğinde şimdi ve sonra ömür boyu seni sever.
en el hombre que amará. Eso no llegará pronto.
Bu yakınlarda aşık olacağımı sanmıyorum.
¿ Me amará o me odiará?
Beni sevecek mi yoksa nefret mi edecek?
Y si al pasar el tiempo quizás usted mira a otra chica... o incluso hace un poco más que mirarla, se sentirá herida... pero le perdonará y le amará de igual forma.
İlerleyen vakitlerde belki başka bir kadına baktığında yahut bakmaktan fazlasını yaptığında, incinecek ama seni affedecek ve aynı şekilde sevmeye devam edecek.
- Por la tarde él la amará.
- O bu akşam arayacak.
Ahora sólo me amará la Muerte.
Ve yalnız ölüm sevmeli beni.
Sólo la Muerte me amará.
Yalnız ölüm sevmeli beni.
Porque odiará a uno y amará a otro... o respetará a uno y despreciará a otro.
Ya birinden nefret edip öbürünü sever, ya da birine bağlanıp öbürünü hor görür.
Ya verá, hasta Vd. Le amará.
Eminim onu seveceksiniz.
Abre las puertas, Amara, por tu pueblo.
Kapıları açacağım, Amara.
Garance, no puede saber... Me gustaría, sí, me gustaría tanto que me amara como yo la amo.
Garance, seni sevdiğim gibi senin de beni sevmeni istediğimin farkında değil misin?
Compréndame, Garance. Me gustaría tanto que me amara.
Aşkını ne çok istediğimi anla lütfen.
Quisiera que me amara.
Beni sevmeni istiyorum.
Temería estar con alguien a quien amara, por miedo a hacerle daño.
Ona zarar vereceğim korkusuyla sevdiğim hiç kimsenin yanımda olmasını istemem.
Si yo amara a alguien, encontraría el modo de hacérselo saber.
Eğer ben birini seviyorsam bir şekilde onlara bunu açıklardım.
Y te amará.
Ve seni çok sevecek.
Para ella era una vergüenza que yo la amara.
Benim ona aşık olmam, onun için bir utançtı.
¿ No sería terrible si él amara a otra?
Neden birini sevmek kötü birşey mi?
Además, si de verdad me amara, hubiera vuelto a mí.
Hem beni gerçekten sevseydi bana gelirdi.
No. ¡ Si Ud. lo amara a él, no se hubiera separado de él!
Hayır! Onu gerçekten sevseydin sen ona giderdin.
- No me hubiera importado que me amara.
Aşık olsa benim için sorun olmazdı.
Si no te amara tanto...
Seni o kadar seviyorum ki...
Es cierto, yo pensé en cierta manera, que ya no lo amaba, así que así que habría hecho cualquier cosa para lograr que usted me amara.
Bu doğru, düşündüm ki eğer bir şekilde, onu artık sevmeyecek olsaydın beni sevmen için her şeyi yapardım.
Si yo amara a una mujer, querría saberlo todo sobre ella.
Ben bir kadını sevseydim, onu merak ederdim. Onun hakkında her şeyi bilmek isterdim.
Si alguien realmente me amara y quisiera casarse conmigo...
Evlenmek isteyecek kadar beni seven biri olsaydı.
¿ No funcionaría, si le amara?
Onu sevmen uygun olmazdı, değil mi?
El agua está hirviendo. Si amara a alguien, me casaría.
KUWATA TERZİCİLİK OKULU
Nunca vi un hijo tan bueno que amara tanto a su madre.
Annesini bu kadar çok seven iyi bir oğlan görmedim hiç.
Que usted amara.
Karınız? Sizi seven biri.
Y otra, Helga, a la que... amaría si no amara a Lucie.
Bir de Elga var. Lucie'yi sevmeseydim belki onu sevebilirdim.
Dejaste que te amara.
Seni sevmeme izin verdin.
Él me dijo que no la amara como a una mujer.
Onu yabancı bir kadınmış gibi sevmemem gerektiğini söyledi.
Si yo... Si yo amara a otro hombre, ¿ qué harías?
Başka bir ilişkim olsa n'apardın?
Si amara a los niños...
Çocuk gibi davrandığını ona nasıl söyleyebiliriz?
Si te amara... me iría contigo sin pensarlo un instante.
Eğer aşık olsaydım seninle gelirdim ve başka hiçbir şey düşünmezdim.
Sólo quería llevar una vida simple con un hombre al que amar y que me amara a mí.
Tek istediğim basit bir yaşam sürmekti... Bir erkeği sevmek ve onun tarafından sevilmek.
Si alguna vez amara, te amaría a ti.
Birini sevecek olsam o kişi sen olurdun.
Aunque no te amara me casaría contigo. Sólo para tener a tu padre de cantinero.
Benim seninle evlenmemi istemesine rağmen sadece babanın barmenliğine sahip oluyorsun.
Harry, esta gente actúa como si realmente me amara.
Harry, beni gerçekten seviyor gibi davranıyorlar.
Dios hizo que te amara.
Tanrı seni sevmemi sağladı.
Amara. ¡ Amara!
Amara. Amara!
¡ Amara!
Amara!
- Amara.
- Amara.
Se han llevado a Amara.
Amara'yı kaçırdılar.