English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Andrew

Andrew translate Turkish

6,148 parallel translation
ya sabes, el amigo de Andrew.
biliyorsun, Andrew'in arkadaşı.
- Ei, Andrew.
- Merhaba, Andrew.
- Andrew...
- Andrew...
Pero Andrew dice que si no arreglamos las cosas, estamos haciendo las cosas difíciles para él y Zelda.
Ama Andrew dedi ki eğer biz aramızı düzeltmezsek Zelda ve onun için işleri daha da zorlaştırırmışız.
Andrew, sé quién eres en realidad.
Andrew, senin gerçekten kim olduğunu biliyorum.
Sr. Barrow, Andrew, está empezando a llegar.
Bay Barrow, Andrew, gelmeye başladılar.
Por favor, que todos se sirvan un trago y tomen algo para comer.
Lütfen, hepiniz kendinize yiyecek ve içecek bir şey alın. Molesley ve Andrew, siz de.
Ustedes también, Molesley, Andrew. Anna, bebe algo.
Anna, sen-sen-sen de iç.
Andrew Lockhart abre su boca y comienza a socavar cada relación importante que construí aquí.
Andrew Lockhart ağzını bir açıyor ve burada kurduğum bütün önemli ilişkileri bozguna uğratıyor.
¡ Andrew Garfield aceptó!
Andrew Garfield evet dedi.
- ¿ Andrew Garfield aceptó?
- Andrew Garfield mı?
¡ Andrew Garfield!
Andrew... Garfield!
Se supone que haríamos un retorno de Jesucristo Superstar el próximo mes, pero por su puesto, Andrew Lloyd Webber tiene que ser un maricón por cualquier cosa.
Önümüzdeki ay bir J.C. Superstar gösterisi gerçekleştirecektik ama tabii ki Andrew Lloyd Webber her şeyde olduğu gibi bunda da sıcak bir penis gibi davrandı.
¡ Es Sarah Lynn con Andrew Garfield!
Sarah Lynn ve Andrew Garfield.
Andrew, él es BoJack, mi papá en la televisión.
Andrew, bu BoJack. Televizyondaki babam.
Hola, soy Andrew Garfield.
Merhaba, ben Andrew Garfield.
Lo único que le gustaba comer a Andrew era lasaña.
Andrew lazanyadan başka bir şey yemek istemezdi.
¿ A Andrew Garfield le gusta la lasaña?
- Andrew Garfield lazanya mı seviyor?
Andrew es el que enloquece cada vez que su representante le programa una audición un lunes.
Menajeri Pazartesi gününe deneme çekimi ayarlayınca küplere binen Andrew'du.
¿ Andrew Garfield odia los lunes y ama la lasaña?
Andrew Garfield Pazartesi gününden nefret edip lazanya mı seviyor?
Vanessa Gekko es la representante de Andrew y es muy buena.
Vanessa Gecko, Andrew'un menajeri. Harika biridir.
Le consiguió a Andrew el papel en Red Social. Y los mejores asientos en el Staples Center. ¿ Tú qué tienes?
Vanessa Gecko, Andrew'a The Social Network'te rol ayarladı ve Staples Center'daki locada koltukları var.
Dile a la prensa que la ex de Andrew Garfield se encontrará con su representante. Díselo a todo el mundo, espera una hora y luego consígueme una cita con Andrew para este fin de semana.
Andrew Garfield'ın menajerinin eski sevgilisiyle görüşeceğini basına sızdır, herkes duysun, bir saat bekle, hafta sonuna Andrew'la öğle yemeği ayarla.
Andrew, ¿ te acuerdas de mi tía Debbie?
Andrew, Debbie Teyzemden bahsetmiştim. Hatırladın mı?
Andrew y Zelda saldrán durante ocho meses, dos días, y una hora.
Andrew ve Zelda, sekiz ay, iki gün ve bir saat boyunca çıkacaklar.
Y eso es del estilo de Andrew.
Bu da bir bakıma Andrew'ın tarzı.
Sí. Probablemente Andrew no quiere ir.
Andrew muhtemelen gelmek istemeyecektir.
Cuando la madre de Andrew murió, Stu apareció con un plato de carne.
Andrew'ın annesi vefat ettiğinde, Stu bir tabak et yemeği beraber gelmişti.
Lleva a su lado prácticamente desde ese momento.
O günden beridir de Andrew'ın hep yanında oldu.
Necesitan un amigo y un gran plato de carne curada.
Bir arkadaşa ve bir tabak yemeğe. Andrew konusunda ne sonuca vardın?
Soy Andrew.
Ben Andrew.
Hola, Andrew, algunas de estas estrellas de YouTube tienen millones de suscriptores.
Andrew, bu Youtube yıldızlarından * bazılarının milyonlarca abonesi var.
¿ Has visto a Andrew?
Andrew'ı gördün mü?
- Vale, ¿ entonces no has visto a Andrew?
- Anladık, yani Andrew'ı görmedin mi?
Tío Dave, ¿ has visto a Andrew?
Dave Dayı, Andrew'ı gördün mü?
¿ Andrew? La sopa no tiene gluten ni conflictos.
Andrew diyorum? Çorbam glutensiz ve ev yapımıdır.
Andrew.
Andrew.
Te quiero, Andrew.
Adamımsın, Andrew.
Esto es una guerra, Andrew.
Bu bir savaş Andrew.
¿ Andrew?
Andrew? Günaydın.
Andrew no es un extraño de la confrontación.
Andrew meydan okumalara yabancı değildir.
El padre de Andrew encontró una forma para canalizar su ira.
Böylece Andrew'in babası öfkesini yönlendirebileceği bir yol buldu.
En este momento, Andrew se pregunta,
Şimdi, Andrew'ın merak ettiği bir şey var :
Andrew y Zelda saldrán durante siete meses, una semana, cuatro días y tres horas.
Andrew ve Zelda yedi ay, bir hafta, dört gün ve üç saat boyunca çıkacak.
Kato era un personaje de "La Pantera Rosa", de la franquicia de las diez películas favoritas de Andrew y Stu.
Kato Pembe Panter'de bir karekterdir. Andrew ve Stu'nun en sevdiği onuncu film serisi.
Andrew, grandes y fornidos buenorros...
Andrew koca, kaslı, asabi...
En todo lo que Andrew podía pensar era si Zelda estaba diciendo la verdad.
Andrew'in düşündüğü tek şey Zelda'nın doğruyu söyleyip söylemediğiydi.
Andrew, este es...
Um, Andrew, bu, um... bu...
- Este es Andrew.
- Bu, um, Andrew.
"La historia de amor de Andrew". ¿ Qué hay aquí?
"Andrew Lofland'ın Hikayesi" mi? Ne var bunda?
Andrew es mi novio.
Andrew benim erkek arkadaşım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]