Translate.vc / Spanish → Turkish / Anwar
Anwar translate Turkish
326 parallel translation
¿ Dónde está ese amigo el tuyo, Anwar?
Anwar arkadaşın nerede?
¿ Quién pero Anwar los estropea?
Anwardan başka kim onlara rüşvet veririr?
¡ Anwar Band Y Co. estaba cerrado!
Anwar Band Co kilitli!
Anwar se lo recuerda de tomarlos pero él está tan ocupado con el trabajo.
Anwar onun posterlerini alır. O başka şeyle meşkul olur
¡ Como Anwar se ruboriza en verle!
Anwar'ın seni gördüğünde kızardığı gibi!
tendría que ir con... Anwar Sadat.
Enver Sedat'la... gitmem gerekiyor.
Trae el coche, Anwar.
Anwar, arabayı ön tarafa getir.
Piensa en Jimmy Carter, Anwar Sadat, Camp David.
- Camp David'de. Elliot, Elliot.
Apuesta 200.000 entre Anwar y Afridi
Yüzyılın bahsi 200.000 Anvar ve Afridi arasında oldu.
Dr. Anwar Samir, 30 años, soltero. Árabe.
Dr. Anwar Samir, 30 yaşında, bekar, Suudi Arabistan kökenli.
30 años, soltero, vino acá en el'95.
Dr. Anwar Samir. 30 yaşında, bekar. New York'a 1995 yılında gelmiş.
Martin, Samantha revisen las casas de él y ella.
Martin, Samantha. Anwar'ın evini ve kız arkadaşını kontrol etmenizi istiyorum.
Anwar, habla el Dr. Falk.
Anwar, ben Dr. Falk.
Considero otras cosas.
Üzgünüm Anwar ama bu kararı etkileyen başka unsurlar var.
Lo siento, pero aún si la escribiera dudo que lo acepten.
Üzgünüm Anwar ama mektubu yazsam bile seni kabul edeceklerini sanmıyorum.
Anwar, trabajó para una empresa de biotecnología.
Anwar geçen yaz bir biyoteknoloji şirketinde altı hafta çalışmış.
Tenemos su registro bancario.
Anwar'ın banka kayıtlarını aldık.
¿ Crees que Anwar podrá hallar empleo tras esto?
Bu soruşturmadan sonra sence Anwar kendi alanında iş bulabilecek mi?
Conozco a Anwar. Peo no reconozco al otro.
Anwar'ı tanıyorum ama diğer adamı tanımıyorum.
¿ Está en líos?
- Anwar'ın başı dertte mi?
Puedo decirle que Anwar no es culpable de nada.
Size Anwar'ın bir şeyden suçlu olduğunu söyleyemem.
Está indeciso entre el mundo que conoció y éste.
Anwar bildiği ve içinde bulunduğu dünya arasında kararsız durumda.
Amo a este país. Y Anwar también. Ahora debo volver con mi gente.
Bu ülkeyi ve Anwar'ı seviyorum ve şimdi insanlarıma dönmek zorundayım.
¿ Crees que fue sincero sobre Anwar?
Sence Anwar hakkında doğruları mı söyledi?
No confíes en ellos.
Onlara güvenme Anwar!
Y las huellas de Anwar están por todas partes.
Kamal Kahn. Evin her tarafında Anwar'ın parmak izleri var.
Kamal y Anwar llegaron muy ebrios anoche.
Dün gece geç saatte Kamal ve Anwar'ı gelirken görmüş. Kör kütük sarhoşmuşlar.
Anwar definitivamente buscaba algo.
Anwar kesinlikle bir şey arıyormuş.
Recién llamó el supervisor de Anwar el Dr. Falk.
Az önce Anwar'ın amiri Dr. Falk'dan bir telefon aldık.
Su portero acaba de ver a Anwar fuera del edificio. Armado.
Kapıcısı, Anwar'ı evinin dışında silah sallarken görmüş.
Este mes, Anwar giró 3 cheques por $ 1000 cada uno.
Anwar geçen bin dolarlık üç çek yazmış.
- Anwar da dinero a Kamal.
- Anwar, Kamal'a para verir.
ÉI se asusta, Anwar lo elimina.
Kamal korktu ve Anwar onu ortadan kaldırdı.
La novia de Anwar, Lindsey, trabaja ahí.
Anwar'ın kız arkadaşı, Lindsey pediatride çalışıyor.
Anwar lo mató.
Anwar öldürdü.
Escúcheme, Lindsey, su lealtad es honrosa, pero se les acaba el tiempo.
Beni dinle Lindsey, sadakatine saygı duyuyorum ancak sen ve Anwar için zaman azalıyor.
Anwar es el sospechoso principal del asesinato...
Anwar, Kamal'ın öldürülmesindeki ana şüphelimiz.
- Debo irme. - Anwar.
Kapatmam gerek.
- ¿ Anwar lo sabe? - No.
- Anwar bunu biliyor mu?
Llamé y dijeron que alguien como Anwar fue allá antes de la amenaza.
Müdürü aradım. Anwar'ın tarifine uyan bir adam bomba ihbarından bir saat önce oradaymış.
- Por eso tomó las llaves.
Anwar bu yüzden Kamal'ın anahtarlarını almış olmalı.
- Ésta es la llamada de Anwar.
- Bu Anwar'ın 911 araması. - 911.
Y Anwar quiere detenerlo.
Anwar da onu durdurmaya çalışıyordu.
- ¿ Qué haces?
Anwar ne yapıyorsun?
- Anwar, arroje el arma.
Binada bir bomba var! Anwar, silahı bırak!
¿ Anwar Sadat?
- Enver Sedat?
- Sí.
- Evet Anwar.
Anwar, te busca el FBI.
FBI seni arıyor.
¡ Anwar!
"Her şeyin kontrolden çıkıyor" ve "artık çok geç" dedi. Karma karışıktı.
Es Anwar.
Bu Anwar.
- ¡ Anwar!
- Anwar!