Translate.vc / Spanish → Turkish / Arriba
Arriba translate Turkish
55,172 parallel translation
El que acabo de escuchar arriba era el segundo.
Yukarıda yeni duyduğum kişi ikinci oldu.
Asumió que estuvo arriba todo el tiempo.
Sadece üst katta olduğunu varsaydı.
Es que pareces muy pequeña desde aquí arriba, en el elevado nivel moral.
Ahlaki pencereden bakınca çok küçük görünüyorsun.
Sostenlo de arriba.
- Tut. - Kaldır.
- Uno, dos, tres, arriba.
- Bir, iki, üç, kaldır.
Quiero mostrarles algo arriba.
Yukarıda bir şey göstereceğim.
¡ Arriba, rápido!
Çabuk, üst kata!
¡ Qué bello era el Nuevo Mundo!
Arriba! Bu yeni dünya çok keyifliydi!
Arriba.
Atlayın bakalım.
- ¡ Arriba las manos!
- Ellerinizi kaldırın!
Amigos de Burbujas, o Arriba Sushi.
Baloncuk Dostları oyunum var veya Go-Go Suşi.
Busco arriba, ustedes abajo.
Siz aşağıyı ararken ben yukarıda ararım.
Hay un interruptor manual allí arriba.
Gerçek Görücü'nün içinde bir kapatma anahtarı var.
Pártela desde arriba, justo aquí.
Üstünü delmelisin, hemen şurayı.
- ¿ Qué haces ahí arriba?
- Toby! Orada ne yapıyorsun?
Oye, divertido, ¿ qué haces allí arriba?
Tonlarca Eğlence, oralarda ne yapıyorsun öyle?
Mi padre nos ve desde arriba.
Babam yukarıdan bizi izliyor.
¡ Arriba!
Üst kata!
- Vamos, arriba.
- Hadi, kalk.
- Yo vivo arriba.
- Ben üst katta oturuyorum.
La magia suele tardar años en penetrar en la arcilla, pero aquí arriba va mucho más rápido.
Genelde sihrin kile işlemesi seneler sürer, ama burada daha çabuk oluyor.
¡ Todos arriba!
Tepeye çıkın!
Arriba.
Kalk bakalım.
¿ Como cuando vas arriba?
Mesela merdivenleri çıkarken?
- Mantenla arriba. ¡ No, rebota!
Topu sektirin yere indirmek yok!
! Mantenla arriba!
Sektirmeye devam!
Los Reyes arriba, 2-0.
2-0 öndeler.
¡ Vamos! ¡ Arriba! ¡ Arriba!
Haydi, kalkın, kalkın!
¡ Mantenla arriba!
Havada tutun
Hay una caja de eco aquí arriba.
- Burada yankı kutusu var mı?
Había olvidado lo hermoso que es la vista desde aquí arriba.
Buranın görünüşünün ne kadar güzel olduğunu unutmuştum.
¡ Todos con las manos arriba!
Ellerini kaldıran herkes!
En el piso de arriba.
Üst katta.
Yo iré por arriba.
Yukarı çıkacağım.
- Ve arriba.
- Yukarı çık.
¿ Quizá volver a la pista cuando la pareja feliz se vaya, y yo esté arriba en la habitación?
Belki de balo sonunun en arkasında... Çiçeği burnunda çift gittikten sonra. Ve ben yukarıda odadayken.
- Aquí arriba.
- Buradayım.
Oh Dios mío, hay... hay tres más ahí arriba.
Tanrım, orada... Orada üçünüz var.
Pon tus piernas arriba, Frankie, así mamá puede golpear con la pala.
Ayağını kaldır, Frankie böylece annen kürekle vurabilsin.
- ¿ Quién está ahí arriba?
- Kim var orada? - Çocuklar.
- Arriba.
- Kalk.
Pero aún cree que podrá empujar esa roca colina arriba.
Ama hala o iri Kaya'yı tepeye doğru itebileceğini düşünüyordu.
Tenemos el cuarto de arriba.
Yukarı katta ardiye var.
¡ Arriba!
Kaldır! Kaldır!
Rys, por favor, llévala arriba.
Rys, lütfen onu yukarı götür.
¡ Arriba!
Yukarıya.
- Mis padres están arriba.
- Benimkiler yukarıda Jim.
Está bien. ... robaban a nuestros niños y los cambiaban para espiar en el mundo de arriba.
Çocuklarımızı çalıp dönüştürmek için doğa dışı bir şey yaptı.
¡ Arriba!
Hadi, kalk.
¡ Manos arriba!
Elleri yukarıda tut.
La veré arriba.
Yukarıda görüşürüz.