English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Asil

Asil translate Turkish

3,326 parallel translation
Es por una noble causa.
Asil bir amaç uğrunaydı.
¿ Quieres una muerte noble?
Asil bir ölüm mü istiyorsun?
Brindo por Jani Beg-Khan. [Mon.] El mundo nunca volverá a ver Un rey más noble y más justa.
Yani burada Dzhanibek Khan bulunuyor. Ve dünya olmayacak daha asil ve adil Ona bir kral.
Se podría decir que tenía... tenía una gran dignidad, pero no era una situación dignificante.
Oldukça asil bir kadındı ama bu durumun asillikle falan bir ilgisi yoktu.
Estoy pensando, ¿ qué sería más majestuoso que un halcón?
Bir şahinden daha asil ne vardır?
Mi pobre noble James.
Zavallı asil James.
He oído todos los adjetivos... bonito, noble, generoso, desinteresado...
Oh, bir çok sıfata layık görüldüm nazik, asil, cömert, başkalarını düşünen.
Lord Odín, la búsqueda de Bill es noble.
Lord Odin, Bill'in isteği asil bir istek.
Ahora, el momento de las preguntas difíciles.
Simdi asil onemli sorulara gecelim
Eso es muy generoso por tu parte.
Bu da oldukça asil bir davranış.
Lancelot era uno de los caballeros más nobles que conocí en mi vida.
Lancelot, bugüne kadar tanıdığım en asil şövalyeydi.
No descansaré hasta no hallar recipientes para sus nobles almas.
Asil ruhlarınız için bir taşıt bulana kadar dinlenmeyeceğim.
El verdadero maletín nunca salió, aún está en la biblioteca.
Asil canta evden hic cikmadi, hala kutuphanede.
No la verdadera caja.
Asil cantayi yani.
Y es por eso que me fui.
Ne kadar asil bir davranış.
Brian, ¿ cuánto llevas con los Rolling Stones? ¿ Eres uno de los miembros originales?
Brian, ne zamandır The Rolling Stones ile birliktesi ve sence asil üyelerden biri misin?
Sí, uno de los miembros originales.
Evet, asil üyelerden biriyim.
- Los pastores Russell Terrier son... una de las razas caninas más nobles.
Evet, ne olmuş? Parson Russell Terrieri en asil köpek cinslerinden biridir.
No somos los lujosos sangre azul que ustedes creen que somos.
Biz düşündüğünüz gibi asil kanı taşıyan insanlar değiliz.
La conclusión es que Beaumont Heights tiene un política estricta de tolerancia cero contra el acoso escolar.
Asil önemli olan "Beaumont Heights" zorbaliga sifir tolerans gösterir.
Esa es una... ambición noble.
Bu asil bir istek.
Estas son bestias nobles.
Bunlar asil hayvanlardır.
Pero si sigues robando cosas de mi habitación, te lo juro, será tu funeral y mi juicio.
Ama sen boyle yatak odamdan esyalarimi calmaya devam edersen, yemin ederim asil senin cenazen olur.
¿ Por qué no soy tan triste y noble cómo la pequeña Miss Cáncer Genético?
Küçük Bayan Kanser Gene kadar kederli ve asil olamadığım için mi?
Me junto con la realeza.
Çok asil takılırım.
¿ ¡ Daniel! ? Así que ella y Daniel planeaban escapar.
Söylesene, asil mevzu nedir?
El salto de altura es un deporte aristocrático.
Uzun atlama, asil bir spor.
Qué gesto más noble.
Ne asil bir jest.
Dae Koon, nuestra Real Alteza debe tener esta estatua.
Daekoon, bizim "Asil Majesteleri" bu heykeli almalı...
Hace que suene tan noble.
Çok asil bir şeymiş gibi anlattınız.
Antes de que viera a estas nobles criaturas, pensaba en ellas como carne, pero ahora, al mirarlas a los ojos, veo sus almas.
Bu asil hayvanları görmeden önce, onları et olarak düşünürdüm ama şimdi, gözlerine bakarak ruhlarını görüyorum.
- Noble corcel a tu servicio.
- Asil atınız hizmetinize amadedir.
Soy un noble corcel.
Ben asil bir atım.
Sin duda eres un noble corcel.
Sen gerçekten de bizim asil atımızsın.
Hoy en día, República noble sueño de Toussaint es uno de los más pobres y lugares más miserables del planeta.
Bugün Toussaint'nin asil rüya cumhuriyeti dünyanın en fakir ve en sefil ülkelerinden biri.
Nuestro árbol es un abeto de 4 metros de algún lago que no puedo pronunciar en la frontera canadiense, y espera a ver mi tren de juguete.
Bizim ağacımız 4,5 metrelik asil bir köknar, Noel süslerimiz Kanada'nın adını telaffuz edemediğim bir gölünün kenarındaki ağaçlardan, ve model tren setimi görene kadar bekle.
Max, creo que es muy noble lo que estás haciendo por nuestro sueño.
Max, bence hayalimiz için böyle bir şey yapman gerçekten asil bir davranış.
¿ Crees que eres noble?
Asil olduğunu sanıyorsun.
Esos carruajes son carros de tortura móviles para la criatura más magnífica de la naturaleza.
O araçlar doğanın en asil yaratığı için bir işgence aletiler.
El traje de corte básico es un dos botones de línea delgada... principalmente en color gris.
Ceket, iki düğmeli kullanışlı olur. Renk olarak gri, asil durur.
Una chamán que lee los clásicos. Sin duda es una afición noble...
4 Kitap ve 5 klasiği okuyan bir şaman gerçekten asil bir ilgin var.
No cuando una causa noble es apoyada por gente capaz.
Asil bir dava uğruna, bir şeyleri değiştirebilecek kişiler savaşıyorsa değil.
¿ Nunca piensa en quién está en línea con usted?
Ben oda da yokken ne dusunuyorsun? Iste asil fikir bu! Ya da hatta kiminle oldugunu merak ettin mi hic?
Esta es nuestra nueva clase de Aquiles trípode batalla 65 pies de altura...
İşte Aşil Sınıfı yeni savaş tripodumuz... 20 metre boyunda...
Perdimos seis Scouts, cuatro espartanos, seis de Aquiles.
6 Gözcü, 4 Spartalı, 6 Aşil kaybettik.
Encontré este lugar cuando hacía atletismo en la universidad y me rompí el tendón de aquiles.
Burayı BCC'de çalışırken, aşil tendonumdan sakatlandıktan sonra bulmuştum.
Rápido, córtame el tendón de Aquiles.
Çabuk aşil kirişi kes.
Bueno, cada Aquiles tiene su talón.
Evet, her Aşil'in topuğu vardır.
La arrogancia... es siempre es el talón de Aquiles de los delincuentes.
Kibir hep suçlunun "Aşil topuğu" olmuştur.
El sexo es tu talón de Aquiles.
Seks senin Aşil topuğun.
Oye... ¿ tus talones de Aquiles están hechos de hierro?
Hey, senin aşil tendonun çelikten mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]