Translate.vc / Spanish → Turkish / Ask
Ask translate Turkish
71,486 parallel translation
- ¿ Y un tendal? - Aunque, casi siempre,
- Tel askı falan mı lazım?
¿ Calcetines, tirantes? Échame una mano.
- Çorap, pantolon askısı, bir şey söyle.
Sí, ya sabemos que matan y ahorcan muchachos con perchas desde que tomábamos el biberón.
Evet, biliyoruz. Biz bebek maması yerken sen elbise askısıyla adam öldürüyordun.
"Reunión de las mitades, amor, eternidad".
"Yarımların yeniden buluşması. Aşk ve sonsuzluk."
Ir con calma en el juego del amor.
- Kendini aşk oyununa ağır sok.
Que sea una historia de amor.
Aşk hikâyesi gibi ele alacağız.
Amor, adiós
Hoşça kal aşk
Adiós, amor, adiós
Hoşça kal aşkım Güle güle
- Pasan muchas cosas.
- Şu an işim başımdan aşkın.
- Bakuto, ¿ qué diablos es esto?
- Bakuto, bu ne Tanrı aşkına?
¡ Jesucristo, mira a estas personas!
Tanrı aşkına, şu insanlara bak!
¡ Jesucristo!
Tanrı Aşkına!
He perdido a mi amante.
Olamaz, aşkımı kaybettim.
Supongo que el amor está en el aire.
Sanırım aşk havada.
Sí, ¿ quién lo adivinaría?
Evet, kim tahmin edebilirdi? Kırp, aşk kuşları.
No era una maldita morsa por Dios.
Tanrı aşkına kırlangıç bir değildim.
El amor es un poco más complicado que eso.
Aşk biraz daha karmaşıktır.
Nuestro amor no es nuevo.
Aşkımız yeni değil.
Soy adicta a las drogas y soy alcohólica, y soy adicta al sexo y al amor y... Creo que necesito estar sola durante un año para intentar resolver esto, pero quería pedirte perdón a ti porque fuiste un gran tipo y lo pasé muy bien contigo.
Uyuşturucu bağımlısıyım, alkoliğim, aşk ve seks bağımlısıyım ve sanırım bu konuları çözmek için bir yıl filan kendi başıma kalmalıyım ama senden özür dilemek istiyorum çünkü sen çok iyi biriydin ve seninle gerçekten çok iyi vakit geçirdim ama belki bir yıl sonra
Adictos al sexo y al amor anónimos.
Seks ve Aşk Bağımlıları.
Se trata de no exagerar con el sexo, el amor y las relaciones.
Daha ziyade seksin, aşkın ve ilişkilerin bokunu çıkarmamayı öğrenmekle ilgili.
Regresó por amor, no por usted.
Aşkı için dönmüştü, sizin için değil.
Si, hice un Santuario para ellos... son el amor de mi vida.
Evet, onlar için bir yuvam var. Hayatımın aşkı sayılır.
Bueno, tal vez... ¿ Sabes qué? Tal vez podamos convertir esto en una especie de triángulo amoroso entre Jack, tu madre y Frank.
Belki de bunu Jack, annen ve Frank arasında bir aşk üçgenine dönüştürebiliriz.
No, no quiero un triángulo amoroso entre...
- Hayır, aşk üçgeni istemiyorum.
- Bueno... - No quiero ningún tipo de amor entre ellos. Es asqueroso.
Onlar arasında herhangi bir aşk olsun istemiyorum.
Eso es poder.
Bir çok açıdan bu bir aşk gibi.
Y por el amor de Dios, no menciones nada de lo que hay en mi caja fuerte.
Ve tanrı aşkına, kasamdan sakın bahsetme.
Charlie, por Dios, tienes que darme algo con lo que trabajar.
Charlie, tanrı aşkına, işe yarayacak bir şeyler söyle bana.
Escribo un par de palabras en papel de colores,
Renkli bir kartona kırmızılı pembeli birkaç kelime yazdım diye aşk şarkısı mı söyledin bana?
Dale una oportunidad al trabajo, por el amor de Dios.
Şu işe bir şans ver, tanrı aşkına.
¡ Jesús, María y José! ¿ Qué estás haciendo?
Tanrı aşkına, ne yapıyorsun öyle?
Salud, amor.
- Şerefe aşkım
Si ese hombre es el amor de tu vida, agárralo con ambas manos.
Eğer o adam senin hayatının aşkıysa onu iki elinle sıkıca tut.
¡ Por el amor de Dios, Mark!
Tanrı aşkına Mark!
- Por Dios santo, Ed.
- Tanrı aşkına Ed!
¡ Por el amor de Dios!
Tanrı aşkına!
Paul fue el primer amor de Diane. ¿ No es así?
Paul, Diane'in ilk aşkıydı. Yanlış mı?
No sabía nada del amor.
Aşk hakkında bir şey bilmezdi.
¡ Por el amor de Dios, baja eso!
Allah aşkına onu bırak!
El inicio de Historia de dos ciudades es una descripción de mi vida amorosa de este año.
İki Şehrin Hikayesi'nde Dickens'ın ilk cümlesi son bir yıldaki aşk hayatımı tanımlıyor.
Debby Boone tuvo el primer puesto del Top 100 con esa balada.
Debby Boone o aşk baladıyla Billboard Hot 100 listesinde birinciydi.
Un álbum lleno de baladas.
Aşk baladlarından oluşan bir albüm.
Pero el amor une.
Ama aşk birleştirir.
Probaremos baladas de amor.
Aşk baladlarını deneriz.
Sé que tío lucha por mi carrera pero, ¿ baladas de amor?
Tio kariyerim için uğraşıyor, biliyorum ama aşk baladları?
Por favor, Roman.
Tanrı aşkına Roman.
" El capitán Deckard Shaw se destacó por sus actos de valentía arriesgando su vida más allá de sus responsabilidades.
" Yüzbaşı Deckard Shaw. Görev aşkıyla kendini riske attığı cesurca davranışlarla öne çıkmıştır.
Me acabo de duchar, amor. Lo sé.
Daha yeni duş aldım aşkım.
Ella shacked con su nuevo novio.
O yeni sevgilisiyle aşk yaşıyor.
¿ Por qué no sólo conoces a alguien de tu edad? Y haz una vida, por el amor de Dios.
Tanrı aşkına, neden yaşıtın birileriyle tanışıp kendine bir hayat kurmuyorsun?