English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Asla

Asla translate Turkish

115,039 parallel translation
Nunca se sabe qué puede suceder en un pueblo pequeño.
Küçük kasabalarda ne olacağı asla belli olmaz.
Jamás volvería al lago Lacrimógeno.
Ağlayan Göl'e asla gidemem.
No con lo que le pasó a mi marido.
Kocama olanlardan sonra asla.
Y nuestros padres jamás van a regresar.
Annemle babam da asla dönmeyecek.
Pero me recuerdo que no había nada que yo pudiera hacer, como los Baudelaire no pudieron evitar la rotura del ventanal.
Ama tekrar tekrar kendime söyledim, yapabileceğim bir şey yoktu, tıpkı Baudelaireların o camın kırılmasını asla önleyemeyecek olmaları gibi.
Y sé que hay una parte de ti que me cree, que nunca dejó de creer.
Ve içinden bir tarafın bana inandığını biliyorumi asla inanmayı bırakmadığını...
La pequeña que yo conocía nunca sacaría una pistola...
Benim tanıdığım küçük kız asla silahını...
Mira, nunca dije que quisiera salvar al mundo.
Bak, ben asla Dünya'yı kurtarmak istediğimi söylemedim.
Aunque estés atrapado en otro mundo, aunque no tengas tus poderes, nunca te rindes.
Başka bir dünyada mahsur kalsanda, güçlerin olsada olmasada, asla pes etmezsin.
No, ellos nunca podrían...
- Hayır, onu asla...
Y si te van a colgar, peleas sucio y nunca, pero nunca, te rindes.
Asılacaksak da her türlü pisliğe başvururuz ve asla pes etmeyiz.
No sé por qué lo quieres, pero nunca lo encontrarás.
Onu neden istediğini bilmiyorum ama asla bulamayacaksın.
Mientras yo viva, nunca lo tendrás.
- Ben yaşadığım sürece ona asla sahip olamazsınız.
Si no detenemos el ejército del Caballero Negro, nunca lo descubriremos.
Kara Şövalye'nin ordusunu durduramazsak bunu asla öğrenmeyiz.
No pienso llamarte así nunca, colega.
- Tamam. Sana asla öyle demem dostum.
Todavía. - Nunca.
- Asla.
Nunca debí haber hecho esa apuesta.
O bahse asla girmemeliydim.
Nunca regresaré.
Asla geri dönmeyeceğim.
Ustedes los Verdes no aprenden, ¿ verdad?
Siz Yeşiller asla öğrenmiyorsunuz, değil mi?
Nunca te abandonaré.
Seni asla terketmeyeceğim.
Soñé que alguien sería capaz de llenarlo.
Hiç hiç kimsenin asla dolduramayacağını hayal ettim.
Nunca.
Asla.
Tal vez, pero si no lo intento, nunca van a parar de cazarme.
Belkide, fakat eğer denemezsem, gözümün önünden asla gitmeyecekler.
No me voy a ir a ninguna parte.
Asla hiçbir yere gitmiyorum.
No estoy escapando.
Gitmiyorum. Asla.
Bueno, los Luthor nunca se han negado a hacer cosas horribles.
Luthorlar asla berbat şeyler yapmaktan çekinmemişlerdir.
Pero dijiste que...
Asla. Ama sen dedin ki...
- Nunca miento.
- Asla yalan söylemem.
Nunca dije que estuviera involucrada con ellos.
Onlarla birlikte olduğumu asla söylemedim.
Hay algunas cosas que nunca entenderás hasta que no seas madre.
Ebeveyn olana kadar asla anlayamayacağın bazı şeyler var.
Nunca quise hacerte daño.
Seni asla incitmek istemedim.
Creo que tú no lo hiciste, pero ¿ y Lyra?
Senin almadığına inanıyorum, ama peki ya Lyra? O da asla yapmaz, bu..
- Nunca te habría hecho daño a propósito.
- Seni asla bilerek incitmek istemem...
Nunca antes os importó la gente.
Önceden insanlarımıza asla değer vermiyordun.
No os deseo nada malo, pero debéis dejar este planeta y no volver nunca.
Sana kötü niyet dilemiyorum, ama bu gezegenden gitmeli ve asla geri dönmemelisin.
Deberíais iros de este planeta y no volver nunca.
Bu gezegeni terketmeli ve asla geri dönmemelisin.
Nunca me haréis hablar.
Beni asla konuşturamazsınız.
Los kryptonianos nunca han sido muy buenos para entretener.
Kryptonlular ağırlamada asla çok iyi değildiler.
¿ Nunca ibas a contarme que la engañaste, verdad?
Bana gerçekten onu aldattığını asla söylemeyecektin, değil mi?
Todo lo que dices es sobre cambios, kryptoniana, pero tú nunca cambias.
Hep değişimden söz edersin, Kryptonlu ama asla değişmezsin.
Nunca habría sido feliz con nosotros.
Asla bizimle mutlu olamayacaktı.
Deberíais marcharos de este planeta y no volver jamás.
Bu gezegeni terketmeli ve asla geri dönmemelisin.
Nunca comprometería los rigurosos estándares de seguridad de la FDA con ninguno de nuestros productos médicos.
FDA'nın güvenlik için sıkı standartlarını asla hiçbir tıbbi ürünümüzde bozmam.
El trabajo de un periodista nunca se acaba.
Bir muhabirin işi asla bitmez.
Y nunca hubiese llegado ahí si no hubiera estado pensando en ti.
Ve eğer senin hakkında düşünüyor olmasaydım oraya asla ulaşamazdım.
Jack nunca haría daño a nadie.
Jack asla kimseyi incitmez.
Nunca he estado detrás de un hombre.
Bir erkeğin arkasında asla durmadım.
Pero nunca miras antes de saltar.
Fakat sen asla adım atmadan önce bakmazsın.
- Nunca.
- Asla
Daxam nunca fue grande.
Daxam asla mükemmel değildi.
Nunca iba a durar.
Asla uzun sürmeyecekti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]