Translate.vc / Spanish → Turkish / Asterix
Asterix translate Turkish
177 parallel translation
Y es en unos de esos poblados donde vamos a conocer a nuestro héroe, el guerrero Astérix.
"kudretli savaşçı Asterix ile tanışalım."
- ¿ Volverás pronto, Astérix?
- Çabuk dönecekmisin Asterix?
- Hola, Astérix, ¿ alguna novedad?
Asterix, özel birşeyler oldu mu? - Oh hayır.
- Es mejor que no cuentes con ello.
- Evet, ama boşuna heveslenme Asterix.
- Astérix y Obelix ya están de vuelta.
- Asterix ve Obelix birini getiriyor!
¿ Qué quieres, Astérix? ¿ Yo?
Yine ne istiyorsun Asterix?
- ¿ Acaso es un secreto que se come?
- İçebileceğimiz bir sır mı bu? - Git ve diğerlerini de çağır Asterix.
Es inútil perseguirle, acaba de tomar la poción.
Yararı yok Asterix, iksiri daha yeni içmişti hatırladın mı?
Quédate a vigilar la aldea. Tu fuerza proviene de mi poción, pero tu inteligencia y tu astucia son tuyas únicamente.
Hayır, Asterix, burada kal ve köyü koru, kuvvetini... iksirimden alıyorsun ama, akıllılığın doğumdan geliyor.
¿ Qué te pasa, Astérix?
Sorun ne Asterix?
- Cuidado, Astérix,... hace tiempo que no bebes tu poción.
- Dikkatli ol Asterix!
- ¡ Astérix!
- Evet, getir. - Asterix!
- Astérix, tienes unas ideas excelentes.
- Asterix, iyi fikirlerin var.
- ¿ Qué te parecen, Astérix?
- Ne dersin Asterix?
Ves Astérix, en la marmita pequeña he preparado poción mágica... porque tendremos que valernos de tus músculos para salir de aquí...
Görüyorsun oldu Asterix, hazırladığımız küçük kazanda... gerçek sihirli iksirimiz var, çünkü buradan kaçacaksak senin kaslarına ihtiyacımız olacak... büyük kazandada panzehiri hazırladım.
¡ Viva Astérix! ¡ Viva Panoramix!
Yaşasın Panoramix, yaşasın şefimiz Tunabricks yaşasın Asterix,
Dogmatix, ven Dogmatix, le estoy enseñando a recuperar menires, Asterix puede serme de gran ayuda con el trabajo.
Dogmatix, buraya gel Dogmatix, Ona menhir getirmesini öğretiyorum Asterix... işime çok yararı olabilir.
La voz de la experiencia que acaban de oír es del conocidísimo Asterix...
Bu sebeple şu anda duyduğunuz ses ünlü Asterix'e aittir!
¡ El mejor guerrero de la aldea! El famoso Asterix, cuyas aventuras están a la venta en todas las librerías y se tradujeron a todos los lenguajes.
Kitapları en iyi kitapçılarda satılan... ve her dile çevrilmiş olan ünlü Asterix.
Bien, una toalla para mis pies, quita mis sandalias. ¡ Conozcamos a Asterix!
Pekala, ayaklarım için bir havlu, ayakkabılarımı getirin. Herkese haber ver Asterix!
- Asterix es el más hábil de todos.
- Asterix içimizdeki en akıllı adam.
¡ Tú hazlo, Asterix!
Sen yaparsın Asterix!
Bien, Asterix, ¡ déjame esta vez!
Bu sefer Asterix, bana izin ver!
Vamos, Asterix, aquí no hay nada bueno.
Gel Asterix, burada bizim için bir şey yok.
¡ Asterix!
Asterix!
- Cesar es sabio, él hizo un pacto con el amo de la oscuridad y sólo los Dioses saben cuán temibles peligros aún deberán enfrentar Asterix y Obelix.
- Sezar çok kudretli, karanlığın güçleri ile... anlaşma yapmıştır ve Asterix ile Obelix'in yüzleşebileceği... tehlikeleri sadece Allah bili.
- Hey, Asterix...
- Hey Asterix...
Nunca saldremos de aqui, Asterix, la poción no podrá ayudarnos en esto.
Burdan asla çıkamayacağız Asterix, sihirli iksirinde bize bir yararı olmayacak.
¡ Vamos, Asterix!
Hadi Asterix!
Buenas noches, Asterix.
İyi geceler Asterix.
No hagan tanto ruido, despertarán al Sr. Asterix.
Çok gürültü yapma Bay Asterix'i uyandıracaksın.
Por favor, Asterix, no te enojes, sólo tratan de mantener su espíritu porque fueron engañados por una bruja y hombres locos.
Lütfen kızma Asterix, sadece ruhlarını yaşatmaya çalışıyorlar. çünkü bazı büyücü ve deli adamları tarafından terkedilmişler.
Pero nosotros hicimos todo el trabajo, ¿ no es así, Asterix?
Ama bütün işi biz yaptık değil mi Asterix?
¡ Oh, Asterix, me ha llamado gordito!
Ah Asterix! Bana şişko dedi!
Él es un primo, así que no le sacudas su mano aún si lo pide Asterix me lo dijo.
O bir kuzen, yani elini tutup sallamanı isterse yapma. Asterix söyledi bunu.
Asterix, debimos traer comida, pasaremos muuucho hambre.
Hey Asterix, yiyecek getirmeliydik, çok, çok acıkacağız.
- Asterix, podemos tomar el barco grande para llevar la poción hacia Britania, es mucho mejor que el pequeño bote que tenemos.
- Asterix, İngiltere'ye kadar iksiri... - Şşşt! ... taşımak için bu gemiyi kullanabiliriz, elimizdeki küçük sandaldan çok daha iyi.
Viejo amigo, que gran alegría es volver a verte mira, ellos son galos, mi primo Asterix y su amigo Obelix.
- Eski dostum, seni görmek ne güzel. - Bak yaşlı dostum... kuzenim Asterix ve arkadaşı Obelix... için nefis yemeklerinden birini hazırlayabilir misin?
Asterix, ¿ no irá a darnos jabalí con salsa de menta, no es así?
Asterix bize nane soslu domuz vermeyecek, bunu yapmayacak değil mi?
- ¿ Asterix? - ¡ Shht!
Asterix?
¿ Por que me hablas así? Ya no me quieres mas, Asterix.
Yoksa artık beni sevmiyor musun Asterix?
Te quiero, Asterix, y en cuanto se atrevan a tocarte un sólo pelo ¡ les dejaré la cabeza como un puré de papas!
Seni seviyorum Asterix, saçının teline dokunacak olurlarsa kafalarını patates gibi ezerim.
¡ Es la patrulla romana del rock and roll!
Rock and Roll zamanı Romalılar, Dostum Asterix'e dokunmayın!
Asterix, me estoy durmiendo.
Asterix, uykum geldi.
Oh, no grites, duele mucho. ¿ Donde está Asterix?
Ah, bağırma, çok ağrıyor.
No debemos estar aquí, él va a preocuparse, siempre se preocupa por mi, debo hallarlo, cuanto antes mejor.
Burada kalamayız, Asterix merak edecek, beni hep... merak eder, gidip bir an önce Asterix'i bulmalıyım.
- Aquí abajo, Asterix, ya subo.
- Aşağıdayım Asterix, Yukarı geliyorum.
Honestamente, Asterix, lamento mucho todo esto.
Asterix, bütün olanlar için üzgünüm.
- Pero Astérix, si solo estoy a la mitad del aperitivo.
- Biliyorsun, yiyecek ziyan etmemeliyiz.
¿ Y si hicieras una prueba, Astérix?
Neden bizim için iksirin etkilerini denemiyorsun şimdi?
Qué locura, oh Astérix, venir a meterte en la boca del lobo.
Çıldırdın mı sen? Niye bu aslan inine gelip girdin.