English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Asã

Asã translate Turkish

184 parallel translation
Asà ­ es mi familia, Kay. Pero yo no.
Ailem böyle, Kay, ben değil.
Justo asà ­. iQuietos!
Aynen öyle. Kımıldamayınl
 ¿ Asà ­ que recibo el 30 % por financiarle, influencia polà ­ tica y proteccià ³ n legal?
Demek, işi finanse etmek, torpil ve koruma için yüzde 30 alacağım, öyle mi?
- quizá ¡ les guste una historia asà ­.
- Bu hikaye hoşlarına gidebilir.
Lo dejà © adrede, asà ­ los infelices del local se quedarà ¡ n clavados.
Etraftakileri kaçırsın diye bilerek gürültülü ayarladım.
Mike, tão llegas al restaurante, vas comiendo, hablas un rato y asà ­ los calmas.
Mike, restoranta gidiyorsun bir süre yiyip, konuşuyorsunuz ve rahatlıyorsunuz.
No hay ninguna chica asà ­ en este pueblo.
Bu kasabada öyle bir kız yok.
No tiene que ver con Tom, pero quiero que sea asà ­.
Tom'un bir kabahati yok. Ben öyle istiyorum.
iNo has venido a Las Vegas para hablar a alguien como Moe Greene asà ­!
Mike, Las Vegas'a gelip, Moe Greene gibi bir adamla böyle konuşamazsın!
Asà ­.
Tamam.
- Asà ­ será ¡.
- Eminim.
Estoy ajustando cuentas, asà ­ que no digas que eres inocente.
Bugün tüm aile işlerini bitireceğim. Onun için bana suçsuzum deme.
Asà ­ que me dice primo Philo, dice :
Kuzen Philo bana şöyle dedi,
Asà ­ que l dijo adià ³ s a Mypos, mi pequeà ± o paà ­ s isla mediterrà ¡ nea......y I consiguià ³ en el vapor vagabundo.
Böylece küçük bir Akdeniz adası olan köyüm Mypos'la vedalaştım, ve doğruca bir yük gemisinin yolunu tuttum.
Asà ­ I en el autobús.
Böylece bir otobüse bindim.
Asà ­ que siá © ntense y ayudarse a sà ­ mismo a las golosinas.
O halde gel otur ve keyfine bak.
- Asà ­ es, Dr. Burke.
- Kesinlikle, Dr. Burke.
Le dieron un sedante para la tomografà ­ a, asà ­ que està ¡ un poco atontada.
CT için sakinleştirici verdiler, o yüzden biraz sersem gibi.
Soy mà © dica, pero no soy la mà © dica de Katie asà ­ que lo irà © a buscar.
Yani doktorum ama Katie'nin doktoru değilim. Gidip onu bulayım.
- Deja de mirarme asà ­.
- Bana öyle bakma.
De ser asà ­, podrà ­ a responder a mis preguntas.
Yapsaydın bana cevap verebilirdin.
Aun asà ­ es una cirugà ­ a.
Yine de bu bir ameliyat.
Comprendo, asà ­ que les voy a dar un incentivo.
Size bir mükâfat vereceğim.
Como ser superhà © roe o algo asà ­.
Sanki süper kahramanmışım gibi.
Asà ­ que, como yo veo las cosas me agrada eso de ser superheroà ­ na.
Bence süper kahraman benzetmesi son derece uygun.
Asà ­ es.
Gerekeni yap.
Asà ­ que sobrevivà ­ a mi primer turno. HOSPITAL GRACE DE SEATTLE
İlk vardiyamı atlattım.
Asà ­ es, el relà ¶ j està todo en ceros... ... y los fieles de Carolina ya està n de pie.
Bu doğru, saat sıfırı gösteriyor ve Carolina taraftarları çoktan ayağa fırladılar bile.
Asà ­ es, Reggie.
Doğru, Reggie.
Parece que llegamos a tiempo a pesar del clima... ... asà ­ que si todos regresan a sus asientos, aterrizaremos pronto.
Hava şartlarına rağmen iyi vakit geçirdik sanırım şimdi herkes koltuklarına dönerse, birazdan inişe geçeceğiz.
Y asà ­, Seà ± or, dales el descanso y la paz eterna... ... que les permita en este momento... ... mirarnos desde arriba y sonreir y estar con nosotros.
Tanrım, onlara sonsuz huzur ve rahatlık bahşet ki tam şu anda bize yukarıdan bakıp gülümseyebilsinler ve bizimle olabilsinler.
Y lÏ... ego se lo dio a à ¨ l, asà ­ qÏ... e... ... yo se lo estoy dando a usted de nuevo.
Sonra oğlunuza verdiniz ve ben de size geri veriyorum.
Temia qÏ... e asà ­ fuera.
Bundan korkuyordum.
Red'debemos ampliar nÏ... estra base de reclÏ... tamiento o algo asà ­.
Red, oyuncu bulma tabanımızı genişletmeliyiz, bir şey yapmalıyız.
Asà ­ es como evitará s qÏ... e avance.
İlerlemesini böyle engelleyebilirsin.
Asà ­ fue como llegamos aqÏ... à ­.
Biz buraya böyle geldik.
Tal vez estemos atrà s en el tablero al final del partido... ... pero si jÏ... egan asà ­, no podemos ser derrotados.
Oyunun sonunda skor tahtasında geride olabiliriz ama böyle oynarsanız, mağlup edilemeyiz.
 ¡ Asà ­ se empieza el segÏ... ndo tiempo!
İşte ikinci yarı böyle başlatılır!
Asà ­ es como se ve en el papel,  ¿ no es cierto?
Kâğıttakiler gibi, değil mi?
Pero aun asà ­, el fútbol se mantuvo.
Ama yine de, futbol bâki kaldı.
à ‚  ¿ No es asà­?
Doğru değil mi?
 ¡ à ‰ l cancelà ³ la boda, asà ­ que ella todavà ­ a siente algo por à © l!
Gerçek : Adam düğünü iptal etmiş. Demek ki Molly'nin de ona karşı hisleri var!
Asà ­ que conociste a Kyle.
Demek Kyle'la tanıştın.
Asà ­ que, deja de actuar como un gran bebe y llà ¡ mame.
O yüzden koca bir bebek gibi davranmayı bırak da beni ara.
Asà ­ que, quà © date ahà ­ sentado hasta que necesitemos una opinià ³ n culta acerca de cà ³ mo beber directo de la jarra de leche o a qué hora la vecina se baña.
Çok doğru "hayır". O yüzden süt şişesinin nasıl kafaya dikildiği ya da komşu kadının ne zamanlar banyo yaptığı konusunda fikre ihtiyacımız olana kadar otur oturduğun yerde.
Asà ­ que tienes que confiar en su hacer lo correcto.
Yani doğruyu yapması konusunda ona güvenmelisin.
Asà ­ que,  ¿ quà © pasa con su marido o cualquier miembro de la familia o los amigos?
Peki kocanız, arkadaşlarınız ya da akrabalarınız?
Pero cuando està ¡ en plazo, se pone asà ­.
Ama iş yetiştirmeye çalışınca öyle yapıyor.
Muy bien, asà ­ que si una mujer quiere una carrera y un bebà ©, que la hace irresponsable.
Yani bir kadın hem çocuk hem kariyer istiyorsa sorumsuz oluyor.
Asà ­ que les pido que vaya.
O zaman çıkmalarını söyleyin.
Asà ­.
Böyle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]