Avón translate Turkish

A través del parque, árboles en las verdes riberas. El Avón fluye... La ribera del rio es verde y divertida.

Parkta bir uçtan bir uca,... ağaçlarla sınırlanmış, yeşillere boyanmış,... küçük ve durgun akıntıIı Avon Nehri akar.

Uh. La chica de Avón.

Ot satıcısı...

Avón llama.

Avonlar geldi!

La razón por la que hablé con Avón es porque quería... no sé, lo que tú tienes.

Avon'la konuşmamın bütün nedeni sadece istedim ki... bilmiyorum, sende olanlara sahip olayım.

Y después de que Joan liquidó, salvé Avón

Joan ayrıldıktan sonra da Avon'u kurtardım.

Pero nos encanta Avón.

Ama Avon'a cidden bayılıyoruz.

Avón será atentido por el mismo personal.

Avon'a aynı kadro tarafından hizmet verilecek.

En relación con el traspaso de Avón, creo que quizá Pete podría ser valioso.

Pete'in bana eşlik edebileceğini düşündüm. Pete başkan yardımcısı.

- Barry, de Avón. Le debemos una disculpa.

Ona bir özür borçluyuz.

Estará pronto en Nueva York y Avón está a unas manzanas de distancia.

Yakında New York'a gelecek. Avon şirketi de buradan birkaç blok ötede.

Avón, Calzados Butler, Medias Topaz...

Avon, Butler Ayakkabıları, Topaz Külotlu çorapları...