Translate.vc / Spanish → Turkish / Ayuda
Ayuda translate Turkish
79,766 parallel translation
¡ Ayuda!
İmdat!
¡ Necesito ayuda!
Yardım edin!
No ayuda a los terrícolas.
Dünyalılara faydası yok.
Tan pronto como Bellamy regrese con la máquina, haremos público todo y tendrás la ayuda que necesitas.
Bellamy o makineyle geri döndüğünde her şeyi halka açıklayacağız ve ihtiyacın olan yardımı sağlayacağız.
Podría venirnos bien la ayuda.
Yardım işimize yarar.
MAÑANA NOS TRASLADAN - AYUDA
Yarın götürüyorlar Yardım et
quieres que Dios ayuda que necesita para ponerse de rodillas... Usted,
Tanrı'nın sana yardım etmesini istiyorsan, dizlerinin üstüne çök.
¡ Ayuda! ¡ Ayuda!
Yardım edin!
El claxon no ayuda, ¿ verdad?
Kornanın da bir faydası olmadı, değil mi?
Le has criado para ser un hombre maravilloso sin mi ayuda.
Benim yardımım olmadan onu olağanüstü bir adam olarak yetiştirdin.
No ayuda.
Yardımcı olmuyorsun.
Todos se merecen ayuda, dondequiera que estén.
Nerede olursa olsunlar, hepsi yardımı hak ediyor.
Voy a necesitar ayuda.
Biraz yardıma ihtiyacım var.
¡ Ayuda!
Yardım edin!
Ahora necesita mi ayuda.
Şimdi yardımıma ihtiyacı var.
Necesito ayuda. Por favor.
- Yardıma ihtiyacım var.
Fue de ayuda hasta que lo descubriste.
Sen onu yakana kadar çok yardımcı oluyordu.
Una chica con ayuda, una que conocía nuestras tácticas.
Taktiklerimizi bilen birinden yardım alan bir kadın.
Tampoco lo adoro, pero es la segunda vez que nos ayuda.
- Benim de hoşuma gitmiyor ama bu bize ikinci yardım edişi.
Parece que necesitáis toda la ayuda que podáis conseguir.
Alabileceğiniz her yardıma ihtiyacınız varmış gibi görünüyor.
Por favor ayuda a mi padre.
Lütfen babama yardım et.
¡ Necesito ayuda!
Yardıma ihtiyacım var.
Bueno, no podemos hacer nada sin la ayuda de Mace, y ya está sospechando de ti.
Mace'in yardımı olmadan bunu yapamayız ve zaten senden şüpheleniyor.
Necesito vuestra ayuda.
Yardımınız lazım.
Necesitan ayuda arriba.
Yukarıda yardıma ihtiyaçları var.
Necesitamos ayuda aquí.
Yardıma ihtiyacımız var
Dispáranos o ayuda, pero no te quedes ahí parada.
Bizi ya vur ya da yardım et ama orada dikilip durma.
No me ayuda a pensar.
Düşünmeme hiç yardımcı olmuyor.
- Gracias por tu ayuda.
- Yardımın için teşekkürler.
Simplemente... necesitamos toda la ayuda que podamos conseguir.
Sadece bulabildiğimiz kadar yardıma ihtiyacımız var.
Entiendo que aquí ha hecho cosas malas, pero algo debe de haberlo cambiado, porque el Fitz que conozco es una persona amable y cariñosa, alguien que ayuda a las personas.
Burada bazı kötü şeyler yaptığını anlıyorum ama bir şey onu değiştirmiş olmalı çünkü tanıdığım Fitz, nazik, düşünceli ve insanlara yardım eden biri.
Mack necesita mi ayuda y yo estoy aquí sin hacer nada.
Mack'in yardımıma ihtiyacı var ve ve burada hiçbir şey yapamıyorum.
Este libro ayuda a construir mundos.
O kitap dünyalar kurmamıza yardım eder.
Por favor, ayuda.
Lütfen bana yardım et.
- Y consigan ayuda médica.
- Tıbbi yardım çağırın.
Recibido. ¿ Debería enviar ayuda médica?
Anlaşıldı. Sağlık ekibi göndereyim mi?
- Sidney tiene ayuda.
- Sidney yardım alıyor.
Siempre es bueno brindarle a una chica una buena ayuda siempre que puedas.
Elinden gelince bir kadına iyi bir yardım etmek iyidir.
Creo que a Naomi le vendría bien una ayuda.
Naomi'nin yardımıma ihtiyacı olabilir.
Necesito su ayuda.
Yardımına ihtiyacım var.
Donna, ¿ tienes un minuto? Necesito tu ayuda.
- Donna müsait misin, yardımın gerek.
- El problema es que esas fantasías no eran de ser terapeuta con un hombre que todavía tiene miedo de admitir que necesita ayuda y de tomar control de la firma que tiene su nombre.
- Sorun o fantaziler bana hala yardıma ihtiyacını olduğunu söylemekten korkan bir adam için değil isminde adının geçtiği firmanın kontrolünü ele alan bir adam içindi.
Sus amigos tenían problemas, necesitaban ayuda.
Arkadaşlarının başı dertteydi, yardıma ihtiyaçları vardı.
¿ Necesita ayuda?
Yardım edebilir miyim?
Pero voy a necesitar tu ayuda.
Ama yardımına ihtiyacım olacak.
- ¿ Necesitas ayuda con eso?
- Yardıma ihtiyacın var mı?
Por favor, consiga ayuda.
- Lütfen, gidip bir yardım al.
La ayuda debería estar de camino.
Destek yolda olmalı.
No hay mucha ayuda.
Burada işe yarar bir şey yok.
¡ Guardia! ¡ Necesito ayuda aquí!
Yardım lazım!
¿ Necesitas ayuda?
Yardım ister misin?