Translate.vc / Spanish → Turkish / Bagwell
Bagwell translate Turkish
156 parallel translation
Bagwell, Bell, Biggio, Nomar, Mo Vaughn, o Gran Corazón.
Bagwell, Bell, Biggio Nomar, Mo Vaughn, Big Hurt.
- Es París, Sra. Bagwell.
- Paris, Bayan Bagwell.
Muy bien, Sr. Bagwell, su turno.
Peki, Bay Bagwell, sizin sıranız.
Mi marido, el finado Sr. Bagwell.
Kocam rahmetli Bay Bagwell.
El Sr. Bagwell acostumbraba a decir que... la máscara de los sueños concentraba los deseos... los anhelos.
Bay Bagwell hep şöyle derdi : Aynalı maske arzularını ve isteklerini yoğunlaştırırmış.
"Sr. Bagwell, ¿ cómo puede una máscara saber lo que uno necesita?"
"Bey bey, nasıl olur da bir maske neye ihtiyacın olduğunu bilir?"
James Bagwell.
James Bagwell.
¿ Es Ud. James Bagwell?
James Bagwell?
Theodore Bagwell, transferido de vuelta desde la enfermería.
Theodore Bagwell, revirden döndü. 14'ü aç.
Bagwell, amigo.
Bagwell, adamım..
Theodore "T-Bag" Bagwell cadena perpetua por seis cargos de secuestro violación y asesinato en primer grado.
Theodore "T-Bag" Bagwell, adam kaçırma, tecavüz ve birinci derece cinayetten müebbet.
Un hombre fue violentamente atacado en Nebraska por un viajero que coincide con la descripción de Bagwell.
Nebraska'da, bir adam Bagwell'in tanımına uyan biri otostopçu tarafından ciddi şekilde saldırıya uğramış.
Bagwell está en Nebraska.
Bagwell Nebraska'da.
Hacia el oeste, como Bagwell y Franklin.
Batıdan uzaklaşıyor, tıpkı Bagwell ve Franklin gibi.
Y Bagwell está en Nebraska en la Interestatal 80 dirigiéndose al oeste.
Ve Bagwell da I-80 otobanında Nebraska'dan batıya ilerliyor.
Si fueras Bagwell y acabaras de conseguir cinco millones... ¿ adónde irías?
Sen Bagwell olsaydın ve eline 5 milyon dola geçseydi nereye giderdin?
En el Oeste, como Bagwell y Franklin.
Batıdan uzaklaşıyor, tıpkı Bagwell ve Franklin gibi.
Bagwell estuvo libre menos de 24 horas antes de matar a su primera víctima.
Bagwell, ilk kurbanını öldürdüğünde, kaçalı henüz 24 saati bile geçmemişti.
¿ Y con estos cambios realmente creen que ayudarán a mantener a predadores como Theodore Bagwell tras las rejas?
"Peki siz, Theodore Bagwell gibi vahşileri, güvenli bir şekilde parmaklıklar ardında tutabileceklerine inanıyor musunuz?"
Bagwell tiene un destornillador o algo así.
Bagwell'da tornavida ya da onun gibi bir şey vardı.
De pie, Bagwell.
Ayağa kalk bakalım, Bagwell.
¿ Cómo estás, Bagwell?
Nasıl gidiyor, Bagwell?
Theodore Bagwell.
Bagwell.
Después de lo que pasó, comienzo a creer que Geary encontró a Bagwell.
Tüm olanlardan sonra Geary'nin geri dönüp Bagwell bulacağını düşündüm.
Brad, ¿ podrías contestar algunas preguntas... que podrían ayudarnos a rastrear a Theodore Bagwell?
O zaman Brad bazı soruları cevaplayabilirsin. belki bu Bagwell'i takip etmemize yardımcı olur.
Si encontramos a Bagwell, quizá tenga las cosas de Geary, como su mochila,... donde están sus cosas personales.
Bagwell'i yakalayabiliriz. Çünkü hala sırtında Geary ye ait şeyler taşıyordur. Geary nin kişisel eşyalrının olduğu çanta.
Si encontramos a Bagwell, puedes llevársela personalmente.
Eğer Bagwelli yakalarsak bunu bizzat siz verirsiniz.
Por qué no me dices lo que sabes, encontramos a Bagwell,... devolvemos las cosas de Geary a su familia, me aseguraré que todos sepan... que tu ayuda fue invaluable.
Bildiğini neden söylemiyorsun. Bagwell'i takip edip yakalayabiliriz. we'll get geary's effects back to his family, I'll make sure that everybody involved knows that your help was invaluable.
Geary y yo tuvimos una pequeña discusión sobre cómo encontrar a Bagwell.
Geary ve ben küçük bir kavga yaptık
Si sabías sobre Bagwell y Hollander, ¿ por qué no fuiste tú?
Eğer Bagwell ve hollanderirn evini bliyorsan neden kendiniz gitmediniz?
Geary y yo encontramos a Bagwell en la casa de Hollander.
Geary ve ben hollanderin evinde bagwell'i bulduk.
¡ Bagwell me tendió una trampa!
Bagwell bwni kandırdı.
¡ Bagwell me puso una trampa!
Bagwell bana tuzak kurdu!
Benjamín Miles Franklin... Fernando Sucre, Charles Patoshik y Theodore Bagwell siguen prófugos.
Benjamin Miles Franklin Fernando Sucre, Charles Patoshik ve Theodore Bagwell hâlen firari durumdalar.
Fernando Sucre, Charles Patoshik, y Theodore Bagwell siguen prófugos.
Benjamin Miles Franklin Fernando Sucre, Charles Patoshik ve Theodore Bagwell hâlen firari durumdalar.
Amigo, era Bagwell Crownstag Bowie.
Dostum, el yapımı bir bıçaktan bahsediyordu. Hadi.
Y también encontró a Bagwell mediante Susan Hollander.
Aynı şekilde, Susan Hollander'ı takip ederek Bagwell'ı da bulmuştun.
Soy el último en el linaje de los Bagwells.
Ben, Bagwell soyunun sonuyum.
Ningún otro Bagwell vagará por este planeta.
Artık, bu gezegende hiç Bagwell olmayacak.
Burrows, Scofield Bagwell, Sucre :
Burrows, Scofield, Bagwell, Sucre. Hala dışarıdalar.
Theodore "T-Bag" Bagwell ha sido detenido en México.
Theodore "T-Bag" Bagwell Meksika'da görüldü.
¡ Sabemos que estás aquí, Bagwell!
İçerde olduğunu biliyoruz Bagwell!
¡ Quieto T-Bag!
Kıpırdama Bagwell!
¡ Theodore Bagwell! Ése es al que queréis por la chica muerta de ahí dentro.
Ordaki ölü karı için onu yakalamanız lazım.
Cuando las autoridades capturaron a Bagwell hoy, el dinero no se encontraba en ninguna parte.
Görevliler bugün Bagwell'i yakaladığında,... para hiçbir yerde bulunamadı.
¡ ¡ Quieto, Bagwell!
Dur, Bagwell!
Es a él a quien buscáis por esa nena muerta de ahi
Theodore Bagwell. Kaçıyor. Oradaki ölü kız için onu tutuklamanız gerek.
Sabes, Bagwell, entre todos los hombres, entre los ocho, Tu eras el que queria que muriera de un balazo en un tiroteo.
Biliyor musun, Bagwell, o sekiz herifin içinde, silahlı çatışma sonunda ölen sen olursun diye düşünmüştüm.
Te cazaron, Bagwell.
Yakalandın, Bagwell.
Oye, Bagwell.
Bagwell.
Vamos, Bagwell.
Haydi ama!