Translate.vc / Spanish → Turkish / Barnaby
Barnaby translate Turkish
386 parallel translation
- ¡ Barnaby!
- Efendim?
Barnaby, ¿ en qué piensas?
Barnaby, düşünüyor musun? Evet, evet.
¿ Te refieres a mí?
Beni mi kastediyorsun Barnaby?
- ¿ Te has quemado?
- Barnaby, yandın mı? - Umarım yanmıştır.
Barnaby, quiero hablar con usted.
Barnaby, seninle konuşmak istiyorum. Tabii efendim.
Ahora mismo vamos.
Hemen geliyoruz. Gidelim Barnaby.
Sabía que lo conseguiría.
Yapabileceğini biliyordum Barnaby. Biliyordum.
Si su fórmula tiene el mismo efecto en personas, sería el gran descubrimiento de la ciencia moderna.
Barnaby, formülün insanlar üzerinde de aynı etkiyi yaparsa bu modern bilimin en harika olayı olur. Otur Rudolph.
- ¿ Seguro?
- Barnaby, emin misin?
- Impresionante. Dr. Fulton, déjeme estrechar la mano del próximo premio Nobel.
Doktor Barnaby Fulton, gelecekteki Nobel Ödülü sahibiyle el sıkışayım.
¿ Hay alguna fiesta esta noche que nos podamos perder?
Bu gece kimse evde oturup katılmayacağımız bir parti veriyor mu? Barnaby. Benim bildiğim kimse yok.
- Barnaby, ¿ es usted?
- Barnaby Fulton, siz misiniz?
No, Barnaby soy yo.
- Siz Barnaby değilsiniz. Barnaby benim. Kim olduğumu biliyorum herhâlde.
- Soy el Sr. Oxly. - Imposible.
- Ben Oxly'im Barnaby!
¿ Seguro que estás bien?
Barnaby. İyi olduğuna emin misin?
Esto es un lío. ¿ Qué pasa con la fórmula?
Barnaby, tüm bunlar çok kafa karıştırıcı. Peki ya formül?
- ¿ En serio funciona?
Gerçekten ciddi misin Barnaby? İşe yaradı mı?
¿ Cuánto te vas a tomar?
Barnaby, bu şeyden ne kadar alacaksın?
Tengo un poco de miedo.
- Barnaby. Biraz korkuyorum.
¿ Es cierto lo del B-4?
Barnaby, ÖN - C ile ilgili söylenenler gerçek mi?
¿ Qué tipo de reacciones espera?
Ne tepkiler bekliyorsun Barnaby?
¿ Ha oído eso?
Duydun mu Barnaby?
Ahí está. ¿ Has visto, Barnaby?
İzle Barnaby! İşe yarıyor.
Empiezan a verse los efectos.
Dediğini duydun mu Barnaby? Etkisini gösteriyor.
¿ Ocurre algo, Barnaby?
Bir sorun var Barnaby. - Ne oldu efendim? - Bilmiyorum.
- ¿ Adónde van?
- Barnaby, ne yapıyorsun?
¿ Te parece muy recatado?
- Barnaby, sence bu fazla mı kapalı? - Bence- -
Tomarte la tensión, comprobar tu corazón...
Birkaç test yapmalıyım, kan basıncına ve kalbine bakmalıyım. Barnaby.
¡ Barnaby!
Barnaby!
¡ Mi pobre Barnaby!
Zavallı sevgilim!
- ¿ Quieres cambiarte?
Barnaby, otele gidip üzerini değiştirmek ister misin?
Barnaby, he intentado... ¡ Mamá!
Barnaby, söylemeye çalıştı...
Mamá, he hecho de conejillo de indias para Barnaby con su nueva fórmula.
Anne, Barnaby'nin yeni formülü için kobaylık ediyordum.
Barnaby, no era yo, era la fórmula.
Barnaby. O ben değildim.
¿ Puede venir con su esposa enseguida?
Barnaby, sen ve eşin hemen benimle buluşabilir misiniz?
Barnaby, Sra. Fulton, pasen.
Barnaby, Bayan Fulton, içeri gelin.
Creo que todos estamos de acuerdo en que usted es uno de los científicos más brillantes.
Barnaby, sanırım modern bilimin en harika insanlarından biri olduğunu söylersem buradaki herkes adına konuşmuş olurum.
Barnaby, ¿ cuánto dinero quiere?
Barnaby? Ne kadar nakit para istiyorsun dedim.
- No debe pelearse sólo por estar furioso. - Sí.
Barnaby, kızdığımız zaman kavga etmiyoruz, değil mi?
- Barnaby, ¿ dónde está?
Barnaby? Barnaby, neredesin?
- Barnaby, tenemos que hablar.
Barnaby?
- ¿ Quiere hacerle cosquillas?
Barnaby, seninle konuşmak istiyorum. Esther'i gıdıklamak ister misin? Çok hoşuna gidiyor.
- ¿ Lo quiere? - Ya tengo uno.
- Hoşuna gider miydi Barnaby?
BARNABY AMA A EDWINA
"Barnaby, Edwina'yı seviyor."
- ¿ No nos lo va a decir?
- Şuna bak. - Barnaby! Barnaby!
- ¿ Por qué has escrito eso?
Söylemeyecek misin Barnaby? - Neden öyle yazdın?
La llave la tienes tú.
Barnaby, anahtar sende.
Pasa.
- Barnaby.
Parece que la fórmula ha funcionado.
Barnaby, formül başarılı olmuş gibi. İyi gitti mi?
- Soy yo, Barnaby.
- Ben, Barnaby!
- ¿ Qué hace ahí?
Barnaby, ne yapıyorsun orada?