English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Berkeley

Berkeley translate Turkish

803 parallel translation
Es diferente.
Farklı bir yer. - Berkeley'den mi?
¿ Comparado con Berkeley?
Kesin öyledir.
Por lo tanto, estábamos en la fiesta de Busby Berkeley y, ella pedía una fumada de un cigarro.
Busby Berkeley'in partisindeydik ve biri sigarasından bir nefes çekmek istedi.
O una fiesta de Busby Berkeley, donde te topas con Fred Astaire.
Fred Astaire ile karşılaşmazsın.
Lancé una flecha al aire... y ella cayó a tierra en Berkeley Square.
Havaya bir ok savurdum... O da Berkeley Meydanı'nda yere çakıldı.
El Profesor Saunders, en Berkeley.
Berkeley'den Profesör Saunders.
El 16 de junio se registró usted en el Hotel Sherwyn de Pittsburgh... como George Kaplan de Berkeley, California.
16 Haziranda, Pittsburgh'da Sherwyn Oteli'ne yerleştiniz. Kaliforniya, Berkeley'den George Kaplan adıyla.
De Berkeley.
Berkeleyli.
Los martes estudio Semántica en Berkeley, para aprender nuevas palabrotas.
Salılar Berkeley'de genel dil bilimi üzerine kursa gidiyorum. - Aslında bu bir iş değil.
¿ Te imaginas la cara de mi tía Tessa cuando repita las palabras que aprendo en Berkeley?
Ona bir iki kelime öğrettim. Onları duyunca yüzünün halini görmek istiyorum.
Sr. Berkeley, vuelva a estudiar los trámites de colonias penales.
Bay Berkeley, ceza kolonileri prosedürlerine kendinizi alıştırın.
Ah, Elaine llega el sábado de Berkeley.
- Ha, cumartesi günü Elaine geliyor.
Elaine llega pronto de Berkerley.
- Elaine geliyor Berkeley'den.
- Hoy me voy a Berkeley.
- Hemen bugün Berkeley'e gidiyorum.
- ¿ Ah, no sabe que vas a Berkeley?
- Berkeley'e gideceğinden mi?
La verdad es que siempre había querido conocer Berkeley.
Berkeley'i hep görmek isterdim.
¿ Aquí en Berkeley?
Berkeley'de mi?
¿ Por qué has venido a Berkeley?
- Neden Berkeley'desin?
Déjeme en Berkeley Square.
Beni Berkeley Meydanı'nda bırakabilirsiniz.
Thomas, Christiansen y Berkeley capturados.
Thomas, Christiansen ve Berkeley yakalandı.
Su trabajo era penetrar en el Alto Mando Alemán... en vez de los verdaderos Thomas, Berkeley y Christiansen, que trabajaron para nosotros en Londres... y fueron descubiertos y capturados por los británicos hace un mes.
Görevleri, Londra'da bizim için çalışan ve bir ay önce... İngilizler tarafından yakalanan gerçek Thomas, Berkeley... ve Christiansen yerine... Alman Başkomutanlığı'na sızmaktı.
Como saben, los auténticos Thomas, Christiansen y Berkeley, mientras trabajaban para el contraespionaje británico, fueron los responsables de establecer una cadena de agentes por Gran Bretaña.
Bildiğiniz gibi, gerçek Thomas, Christiansen ve Berkeley... İngiliz karşı casusluğu için çalıştıkları sırada... bütün İngiltere'de bir ajan zinciri kurma işinden sorumluydular.
- ¿ Berkeley escribió estos nombres?
- Bu isimleri Berkeley mi yazdı?
Ted Berkeley.
Ted Berkeley.
Tiene un master por Berkeley.
Kız Berkeley Üniversitesi'nden yüksek lisansını almış.
Y es Prof. de Derecho Constitucional en Berkeley.
Ayrıca Berkeley'de anayasa hukuku üzerine ders veriyor.
Estaba Yves, un estudiante... revolucionario de Vincennes y después de Berkeley.
Yves, Berkeley'den devrimci bir talebe.
Volvió a Berkeley o algo así.
Berkeley'ye geri döndü galiba.
Un año de experiencia en Homicidios, dos en la Academia de Berkeley y regresé a Homicidios el 6 de julio.
Bir yıllık Cinayet Masası deneyimi, İki yıl Polis Yüksek Okulu, Berkeley, kent Cinayet Masasına dönüş, 6 Temmuz. Vay be.
Las usan en Berkeley para trabajos nocturnos.
Bunları Berkeley'de gece çalışması için sık sık kullanırlar.
Aprendí a fabricar ésta en Berkeley.
Bunu Berkeley'de öğrenmiştim.
¿ Por qué no vamos a ver si el Berkeley está más animado?
Ayrılalım ve Berkeley Müzesi'nde hareket var mı bakalım.
Di clases en la Universidad de Boston tres años en la Universidad de Northwestern dos años luego en la UCLA tres años más, y ahora estoy en Berkeley.
Boston Üniversitesi'nde üç yıl eğitmenlik yaptım Northwestern Üniversitesi'nde iki yıl sonra UCLA'da üç yıl daha ve şimdi Berkeley'deyim.
Vodka de Berkeley, California.
California Berkeley'den votka.
Hizo un par de fotos para Busby Berkeley, después se volvió loca.
Busby Berkeley ile birkaç çekim yapmıştı, sonra uçtu.
Pues resulta ser doctor en Filosofía por Berkeley.
O adam Berkeley'den doktorasını almak üzere.
La compania Trans-Time de Berkeley, California, se especializa en criónica.
California, Berkeley'de Trans Time, cryonic uzmanlardır.
Viajeros con destino a Berkeley, Oakland y Elizabeth.
Bunların hepsi Berkeley, Oakland ve Elizabeth.
He estado yendo de vuelta a la escuela... en Berkeley.
Hayır, okula döndüm. Berkeley'ye.
Es una especie de número de Busby Berkely en el agua.
Bu... Bu, Busby Berkeley'in sürekli yaptığı şeyin ıslak hali.
¡ No harías tú el trabajo de Berkeley Hills! ¿ Verdad?
Berkeley Hills işini sen yapmadın, değil mi?
¿ Berkeley Hills?
Berkeley Hills?
- Hicimos experimentos como ese en Berkeley.
- Berkeley'de benzer deneyler yapıyorduk.
Mi padre fué profesor de Psicología Social, en Berkeley.
Babam sosyal psikoloji profesörü.
Bernard Osterman. Colegas de Berkeley.
Beyler, Berkeley'den sınıf arkadaşınız.
... reunido con Busby Berkeley
Busby Berkeley ile tanışmak.
Diga lo del marfil a Berkeley Cole.
Fildişlerini Berkeley Cole'a söyleyin.
- Berkeley Cole. - Sí.
Berkeley Cole.
"Ciudad de Westminster Berkeley Square"
Buna bir cevabınız var mı, Sir John?
Yo sé que no es el Brown Derby, ya sabes.
Brown Derby ya da Busby Berkeley'in havuz partisi gibi olmaz tabii.
¿ Ah, sí?
Berkeley'de. Öyle mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]