Billings translate Turkish

Si me pagas algo de los atrasados, te llevaré a cenar, ¿ sí?

- Bu hoşuma gider. - Bay Billings'e telgraf.

- Un telegrama, Sr. Billings. - Gracias. Espera.

10 bin doları olsun ertesi akşam hoşuna giden kıza yedirir.

- Eso hace, ¿ no?

- Billings'den.

- Me dijeron que estaría aquí. - De Billings.

Çocuğum olsa bile onları kırışmam.

- Montecarlo primero.

- Sen Bay Billings'in adamı mısın?

¿ Otra Pequeña Egipto?

Bay Billings sana ne ödüyor?

Eres el valet del Sr. Billings, ¿ no?

Kaydolur musunuz lütfen? - Elbette.

Muy eficiente.

Bay Billings hala burada mı?

¿ Cuánto te paga el Sr. Billings?

- Güzel. 325 ve 26 numara.

- Sí, madame. - Marie, esto es muy extraño.

Ama büyük Amerika turnesi için Billings görüşmeye gelecek.

Verá al Sr. Billings, ¿ oui?

Peşimi bırakır mısın? Seni izlemiyorum.

Pero el Sr. Billings vendrá a hablarle del tour por EE.

- Harcadın demek... İyi akşamlar. - İyi akşamlar.

Sus orquídeas son las más bellas que nunca he visto.

Mösyö Ziegfeld Amerikalı bir yapımcı. Mösyö Billings'i tanır mısınız?

Es un productor americano. ¿ Conoce al Sr. Billings?

Mösyö Ziegfeld, çok kabasınız.

- AI público. Y les haré pagar por Ud. ¿ Y cuánto me pagará a mí?

Hepsi iyi ama, en yükseği Bay Billings'den geldi.

Todas son muy buenas, pero la más alta es la del Sr. Billings.

- Ama adınızı her yere yayacağım... - Yeter!

Pero no es así. Tienes planes sin mí.

- Günaydın Bay Billings.

¡ Marie! Marie.

Billings, benden gerçekten intikamını aldın.

KLAW ERLANGER J.L. BILLINGS PRODUCCIONES

Sana büyük bir iyilik yapmaya geldim. Üzgünüm, yararlanamam.

- Buenos días, Sr. Billings.

O yüzden Erlanger'le birleştim.

Sr. Billings, si me las tenía juradas, ahora se vengó.

Başrol yoksa şansın da yok. Başrol olacak tabii ki. Yığınla.

Tome un cable para el Sr. Billings.

- Efendim?

¿ Es eso todo, Sr. Billings? Sí, es todo.

Bitti mi Bay Billings?

- Ubica a Billings. - Sí, señor.

- Sam, Billings'i bağla.

En su casa, donde sea, ¡ pero ubícalo!

- Evet. Evini, ofisini, her yeri dene, Billings'i bul!

Hola, Sr. Billings.

Alo Bay Billings.

Tuvimos que venderlo también.

Bay Billings, sizinkileri de satmamız gerekti.

- Disculpe, Sr. Billings.

- Kusura bakmayın Bay Billings.

- Sr. Billings.

- Bay Billings.

Pero, ¿ no lo ayudará el Sr. Billings?

Ama Bay Billings, size yardım etmeyecek mi?

- ¡ Se llama al sheriff Billings!

- Şerif Billings'i çağırın.

No es tan bello como Billings.

Billings kadar güzel değil efendim.

Thatcher dice que la Florida no vale lo que Billings.

Thatcher Florida'nın Billings'le boy ölçüşemeyeceğini söylüyor.

- El último censo estima la población de Billings en 16 380 habitantes.

- Son nüfus sayımına göre efendim... Billings'in 16.380 kişi nüfusu var. 16.000 mi?

¡ 16 000! Oh, no, Thatcher, debes confundirte con todo el condado.

Thatcher, orayı artık Büyük Billings diye düşünüyor olmalısın.

Diría que no es mañana que vas a deambular por la gran calle de Billings.

Bana öyle geliyor ki Thatcher, Billings'in Mecburiyet Caddesi'nde sallanmana daha çok vakit var gibi.

La calle principal es la avenida Minnesota.

Billings'in ana caddesi Minnesota Caddesi'dir efendim.

Tengo una chica en Billings.

Billings'de bir sevgilim var efendim, onunla evleneceğim.

Y dile buen día a mi pequeña amiga en Billings.

Billings'deki sevgiline de benden selam söyle.

JOSH BILLINGS

JOSH BILLINGS

Mandar flores a las siguientes y avisarlas que estén listas "Srta. Billings, Srta. Devoto, Srta. Chandler, Sra. Flagstad."

Listedeki kişilere çiçek gönderilsin. "Bayan Billings, Bayan Devoto, Bayan Chandler, Bayan Flagstad."

Ayer, usaba un traje rojo con cintas negras.

- Şu Billings beni deli ediyor.

Jack, espera.

- Hoşça kal Billings.

Si te doy $ 2500, le das propina a 6 botones y quiebras.

Bay Billings çıktı mı?

¿ Para mí, Marie?

Mösyö Billings'i göreceksiniz ama?

¿ Billings?

Gidin lütfen. Marie, kapıyı aç.

- Anna... - No.

KLAW ERLANGER J.L. BILLINGS YAPIMCILIK

Las traeré de hogares, almacenes, tiendas...

Saçmalık, Billings.

- Pregúntele al Sr. Billings.

- Adınızı.

- Lo haré, si puedo encontrarlo.

- Bay Billings'e sorun.

Yo estoy de acuerdo con Billings.

Bu konuda Billings ile aynı fikirdeyim.