Translate.vc / Spanish → Turkish / Boku
Boku translate Turkish
3,424 parallel translation
Sí, maldito...
Evet, boku yedin.
Ya dejé esa mierda, Phina.
Attım o boku, Phina.
¿ Voy a tener que escuchar todas las mierdas que tomas durante las próximas dos semanas?
- Sıçtığın her boku duymak zorunda mıyım, birkaç hafta daha, ha?
¡ Zahodi s boku!
Zahodi s boku!
- ¡ Maldición, maldita mierda!
- Sıçtığımın boku!
Estás totalmente jodido.
Tamamen boku yemiştin.
¡ Estamos jodidos!
Boku yemişiz!
¿ Cree que ellas pueden hacerlo?
Sence onlar bu boku yiyebilir mi?
Sabes, tampoco usas el cerebro una mierda.
Hiçbir boku düşünmüyorsun.
Entonces sí que estaría jodido, ¿ no?
O zaman gerçekten boku yedim demektir, değil mi?
Vamos, agarra el puto ritmo.
Hadi ama. Yakala şu boku.
No tomes personal tu mierda de escritura.
Yazdığın bu boku kişisel olarak algılama.
Esta es la forma en que mi madre me hace comer esta basura.
Bu, annemin bu boku yemem için kullandığı yöntem.
¿ Ves esa mierda?
O boku görüyor musunuz?
Sólo quería mostrar, no saber, una historia sobre ella.
O boku görmenizi istiyorum çünkü o da tarihin bir parçası.
Lo que me sale de los cojones.
İstediğim boku yiyorum.
No quiero que nuestra primera semana de matrimonio sea un estúpido concurso sobre establecer costumbres.
Biliyor musun hayatım evliliğimizin ilk haftasını boku püsürü adet haline getirerek geçirmek istemiyorum.
Como digo siempre : Si paleas caca por mucho tiempo acabarás ensuciándote los zapatos.
Hep derim "Boku kürekle temizleyenin eninde sonunda ayakkabılarına bok bulaşır".
- Oh, vamos, no puedo beber esta mierda.
- Hadi ama, bu boku içemem ben.
Los que derriban los baños portátiles, y los que tienen limpiar la mierda.
Tuvaletleri dağıtanlar, Ve onları onarıp, boku temizleyenler.
¡ Comienza a limpiar esa porquería!
Temizliğe başlayıp, boku kaldır!
Tengo mierda de perro en mi zapato.
Ayakkabımda köpek boku var.
Ahora tengo que limpiar tu puto desastre.
Şimdi gidip sıçtığın boku temizlemeliyim.
- Escucha... ¡ Luca ya tiene sus problemas, si lo detienen, está jodido!
Luca tekrar tutuklanacak olursa boku yer.
Esto es una maldita mierda de vaca.
Her tarafında koduğumun inek boku var.
¿ No es mierda de vaca lo que haces con los hongos?
Mantardan seni sarhoş eden inek boku değil mi? Bilmiyorum.
Si alguien te ve, ¡ estamos jodidos!
Biri seni görürse boku yeriz!
Podrida y apestosa mierda.
Çürük, kokan bir at boku!
A mí me suena como que ya estás jodido.
Bana çoktan boku yemişsin gibi geldi.
¡ Estás tan jodido!
- Cidden boku yedin.
Ama incluso la mierda, Francisco, pero no por eso, es necesario dársela
Onlar boku bile sever, Francesco, bu demek değildir ki bunu onlara vermeliyiz.
¡ Maldito psicótico de mierda!
Siktiğimin ucube kılıklı medyum boku!
Te estoy hablando, pedazo de mierda gitana.
Sana diyorum seni pislik çingene boku.
Si papá entra ahora, estás jodido.
- Babam birazdan gelir. Boku yedin.
Y estamos fastidiados.
Şimdi boku yedik.
Prefiero acariciar la mierda y llamarla amante.
Sıçtığım boku öpüp sevgilim yapmayı yeğlerim.
Y ustedes imbéciles estarán tan muertos como la mierda de los dinosaurios... a menos que empiecen a darse cuenta... que la mejor pieza de capital que poseen es a sí mismos.
Ve siz sik kafalılar dinozor boku kadar ölü olacaksınız tabii eğer en iyi sermayenizin kendiniz olduğunu anlamazsanız.
Si se van, estoy fregado, dependo de tu alquiler.
Sen de onunla gidersen boku yerim çünkü. Senin kira ödemene bel bağlamış durumdayım.
Esta mierda es difícil de mantener.
Bu boku sürdürmek kolay değil.
¿ Realmente estamos tan arruinados?
O kadar mı boku yedik cidden?
Estaba algo jodida.
Boku yemiş bir hâldeydim.
Sabe cada puta cosa de nuestras vidas por papá, pero yo no sé una sólo mierda sobre ella.
Babam yüzümden hayatımızdaki her boku biliyor ama ben onun hakkında bir sikim bilmiyorum.
Todos tenemos mierda.
Hepimizin bir boku var.
Bueno, espero poder seguir encontrando mis cosas.
Umarım aradığım boku bulabilirim.
No quiero quedarme atrapada hablando mierda de cerdos con gente que usa heno como muebles.
Samanı mobilya olarak kullanan insanlarla domuz boku konuşmaya mahkum olmak istemiyorum.
Si tienen que hacerlo paramos el autobús- ¿ Podemos detenernos?
Boku gelen olursa sağa çekeriz ve yapar. Yani sağa çekebiliyor muyuz?
Ni todas las toallitas del mundo... no refrescarían esta cagada.
Dünyadaki tüm ıslak mendiller gelse de bu boku temizleyemez.
Cuando seas jefe de grupo, puedes denunciarlo.
Takım lideri olduğunda istediğin boku rapor edebilirsin.
Yo lo veo todo.
Her boku gördüm.
Si me voy, él está jodido.
- Gidersem gardiyan boku yer.
Joey, déjalo.
Hangisi boku yemişti bilemedim.