Translate.vc / Spanish → Turkish / Border
Border translate Turkish
49 parallel translation
Es bastante para vivir una temporada.
Now, get across the border.
Un Border Collie.
Bu bir Border collie.
Me detuvieron en la frontera...
l was busted at the border...
Soy una Border Leicester.
Ben bir Leicester koyunuyum.
Todos fueron clasificados y el más inteligente fue un Border Collie ;
Tüm köpekleri sıralamışlar. En zekisi bir çoban köpeği çıkmış.
- Es un Porter Terrier.
Border Teriyer.
como BenJi.
Border Teriyer, Benji gibi.
Tocando mientras los Blue Bonnets cruzaban la frontera
When the Blue Bonnets Come Over the Border'ı çalıyorlardı
Todos al unísono Una marcha a voces
When the Blue Bonnets Come Over the Border'ı çalıyorlardı
Perros collies.
Border collie cinsini bilirsin.
Ocho chupitos, cuatro de whisky y cuatro de tequila, seis cervezas nacionales y un whisky doble.
Dört Canadian, dört South of the Border altı MGD marka şişelilerde.
Ví tus mismos problemas una vez en un "Border Collie".
Bir İşkoç köpeğinin de seninkiyle aynı sorunu vardı.
El híbrido perfecto de collie, labrador retriever Jack Russell terrier y caniche.
Border Collie, Labrador Retriever,... Jack Russell Terrier ve Fino'dan mükemmel bir kırma.
Y contrata a un border jumper, quien la pasa.
Sonra bir sınır atlayıcı tutar. Risk alan biri. Ürünü sınırdan geçirmek için taşaklı ve tercihen zeki biri.
* Our love is like the border between Greece and Albania *
Aşkımız, sanki Yunanistan ve Arnavutluk sınırı
- A los Border Collies les encanta esto.
Border Collie cinsi köpekler sever onu.
Este extraño sistema llamado arrendamiento transfronteriza ( Cross-Border Leasing ) ha sido ampliamente aplicado, no sólo en el caso de los tranvías de Viena.
"Sınır ötesi kiralama" adı verilen bu garip sistem yaygın biçimde uygulanmıştır, sadece Viyana tramvaylarında değil.
Del hijo de puta se ocupa Bordier.
O işle Border ilgileniyor.
Bordier se encargará de que el arma que los mató aparezca en la carnicería de hace un rato.
Border, Hoffmanları vuran silahı gizleyecek.
"Los border collies se han criado por siglos para perseguir cosas que se mueven".
"Border collie'ler asırlar boyunca kımıldayan her şeyi kovalamaları için yetiştirilmiştir."
Es como un Border Collie.
Border Collie köpekleri gibi.
Sí, su border collie se enamoró de mi malamute.
Evet. Onun border collie'si benim malamute köpeğime aşık olmuştu.
"Border Patrol."
Sınır Devriyesi.
Además de los oficiales de las fuerzas Lothian y Borders, por supuesto.
Lothion ve Border'da çalışan her memurdan başkası, açıkçası.
Observa al agente Rigsby, está nervioso como un border collie.
Dedektif Rigsby'ye dikkat et. İz üstündeki köpek gibi huzursuz.
Se parecía mucho a un Border Collie... algo de pastor.
Bir Border Collie'ye çok benziyordu... biraz da Sheppard.
Billy, alguna vez te dije que tube un "border collie" llamado Patches.
Billy, sana hiç Patches adında bir köpeğim olduğunu söylemiş miydim?
Tengo un Border Terrier, así que...
Border Terrier cinsi köpeğim var.
Esta es Kyle Cornard, su hermano, Border Patrol oficial en la frontera de Arizona.
Bu Kyle Conrad, senin erkek kardeşin ve Arizona sınırında sınır devriye memuru.
La agencia UK Border esta descrita como una organización problemática lo cual tomara años en arreglarse.
İngiltere Sınır Kurulu, düzelmesi yıllar alacak sorunlu bir kuruluş olarak görülüyor.
Necesitas un cayado, un Border Collie bien adiestrado - y un intenso amor por las ovejas, cariño.
Çoban değneği lazım, iyi eğitimli bir çoban köpeği ve çok içten çoban sevgisi lazım.
Si, se llamaba "Boca de la frontera".
Evet, adı da "Mouth of Border" dı.
Sabemos que solía llamarse "Boca de la frontera", Y sabemos que Mauricio Sanchez fue uno de tus mayores competidores.
Ona "Mouth of Border" dendiğini biliyoruz ve Mauricio Sanchez'in senin en önemli rakiplerinden birisi olduğunu da biliyoruz.
- ¿ Soy un border collie?
- Sizce ben border collie miyim?
Border collie clásico.
Tam bir border collie.
¿ Hablaste con mi amigo del Blog Fronterizo?
Peki sen Border Blog'taki arkadaşına ulaştın mı?
Un poco raro, pero crecí con un labrador marrón y un border collie y echo de menos tenerlos cerca, así que... ya sabes, pero ahora vivo en un apartamento diminuto y he decidido externalizar mis necesidades.
Biraz tuhaf ama ben kahverengi labrador ve border collie ile büyüdüm ve onları özlüyorum. Şimdi ufak bir apartman dairesinde yaşıyorum ve ihtiyaçlarımı bu şekilde gidermeye karar verdim.
Esto dice que esta registrada como un Border Terrier.
- Border teriyeri olarak kayıtlı. - Reklamda Staffordshire demişlerdi.
Tenía un hermoso Border Collie... inteligente, bien entrenado, muy leal... pero un verano, ese perro, se metió en el gallinero, mató a la mitad de los pollos.
Çok güzel bir Border Collie'si vardı... Zekiydi, iyi eğitilmişti, çok sadıktı ama bir yaz, o köpek kümese girdi tavukların yarısını öldürdü.
Castraremos a un Border Collie.
Bir border collie kısırlaştıracağız.
Entró en los EE.UU. hace unos dos meses at the border crossing of Nuevo Laredo.
Amerika'ya yalaşık iki ay önce Nuevo Laredo geçişi sınırından girmiş.
De niño, crecí con Border Collies.
Çocukluğumu Border Collie'leriyle geçirdim.
Amo los Border Collies.
Border Collie'lerine hayranım.
CALIFORNIA BORDER CARANTIN COMPLEX ¿ Dónde conseguiste esto?
CALIFORNIA SINIRI KARANTİNA TESİSİ
No me digas. " Sin actividad, el border collie se aburrirá y deprimirá y puede que desarrolle problemas de conducta.
" Yeterli egzersiz sağlanmazsa sıkılır, bunalıma girerler.
Los border collies son perros trabajadores.
Border collie cinsi çok çalışkandır.
Él era un border collie de dos años saltó de una correa de equipaje a la otra.
İki yaşında bir border collie'ydi.