Translate.vc / Spanish → Turkish / Boy
Boy translate Turkish
6,308 parallel translation
Compramos sacos de dormir, una lata gigante de maíz de caramelo y una falda irregular de DKNY.
Kendimize uyku tulumu, dev boy karamelli mısır ve DKNY'dan yamuk bir etek aldık.
# Calor del verano Un chico y una chica se conocen # # Pero esas noches de verano... #
# # summer heat boy and girl meet # # but ah, oh, those summer nights #
Chico mantequilla.
"Butter Boy."
Me llevaron hasta un vendedor de antigüedades que me vendió un espejo de cuerpo entero que al parecer tenía propiedades especiales.
Bu da beni söylenene göre bazı özel güçleri olan bir boy aynası aldığım bir antikacıya yönlendirdi.
Boy-oy-oy-oing.
Aranıyoruz!
Sacó su pequeña navaja de boy scout y le hizo una gran incisión horizontal en la garganta, más abajo de lo necesario...
İzci çakısını çıkarıp olması gerekenden daha aşağıda boğazında geniş ve yatay bir kesik açtı.
Ha bordado mi nombre sobre un calcetín sobredimensionado.
Adımı büyük boy bir çoraba işlemişsin.
Es el único con un espejo de cuerpo completo, así que...
Ne yapayım, boy aynası bir tek orada var.
Podrías pagar extra por un paquete de gran tamaño o una forma irregular.
Büyük boy veya farklı şekildeki paketler için ekstra ücret ödeyebilirsin.
Boy, Stewie estaba muy molesto sobre el Carnaval de Navidad está cancelada.
Stewie Noel Karnavalı iptal edildi diye çok üzüldü.
- Sí, vete, chico cabra.
- Evet, git. Kış! Keçi boy!
Sí, quiero una pizza media de carne de amante con queso en la corteza.
Evet, orta boy, kenarında peynir olan et aşkı pizzasından istiyorum.
Realmente es un muy buen explorador Boy Scout.
Sen, gerçekten de çok iyi bir araştırmacı izcisin.
Porque habrán nuevos artículos acerca de ser mi novio secreto.
Gizli erkek arkadaşım hakkında boy boy yazılar olacaktır.
¡ Eh up! Nos vemos Paki boy.
Hey, Pakistanlı çocuk.
Nada comparado contigo.
Bu konuda seninle boy ölçüşemem.
¿ Por qué esta la cara de Boy George por todo mi cuarto?
Boy George kupasının duvarımda ne işi var?
Es parte del uniforme de Boy Scout de Stevie.
Stevie'nin izci üniformasından bir parça.
¿ Le gustaba ser Boy Scout?
İzciliği sever miydi?
Se entusiasmaba mucho cuando tenía un evento de los Boy Scouts.
İzci toplantılarının olduğu günler çok heyecanlı olurdu.
Cuando confirmes que hay una bomba, puedes eliminar al pequeño boy scout.
Bomba olduğunu onayladığı zaman, küçük izci oğlunu ortadan kaldırabilirsin...
Es hora de dejar el manual de boy scout.
Kuralları çiğneme vakti izci çocuk!
6.49 libras en grandes almacenes y / o en las tiendas más grandes de Boots.
Büyük mağazalarda 6.49'a ve / veya büyük boy çizme.
¿ Estatura?
Boy?
- Gracias, Danny boy.
- Teşekkürler, ufaklık Danny.
Aquí lo tienes, Danny boy.
Al bakalım, ufaklık Danny.
Danny boy, ¿ Tienes chicle?
Ufaklık Danny, sakızın var mı?
"Oh, Danny boy,..."
"Oh, ufaklık Danny,..."
Danny boy.
Ufaklık Danny.
- ¿ Danny boy?
- Ufaklık Danny?
No sabà a que eras tan alta.
Bu kadar boy farkı olduğunu fark etmedim.
# Danny boy... Las gaitas #
Evladım Danny, borular...
En cuanto tengamos su atención tenemos que ir a todos los programas de radio y televisión.
Bir kere dikkatlerini çekip bütün radyo ve televizyon gösterilerinde boy göstermemiz gerek.
Por Jamesy Boy.
Jamesy oglan icin.
Jamesy Boy aquí, hablando conmigo y lo traes de vuelta a su propia cuna, a planear su próximo movimiento.
Jamesy oglan burda, getirin konusucam onla... kendi kulubune, diger hareketi planlamak icin
Jamesy Boy no haría eso.
Jamesy oglan bunu yapmak istemez.
Jamesy Boy es inteligente.
Jamesy oglan akillidir.
Jamesy Boy sabría que las armas son un negocio de mierda.
Jamesy oglan bilmek ister... silahlarin cok iyi bir is oldugunu.
Déjame pintarte un cuadro, Jamesy Boy.
Resmini yapiyim, Jamesy oglan.
Jamesy Boy es el hombre.
Jamesy Oglan iyi cocuktur.
Finalmente un interno entra y mete a mi Albert en una bolsa de basura Glad de tamaño grande y lo pone en el callejón, con el resto de la basura.
Sonunda bazı hademeler gelip Albertımı büyük boy Glad çöp torbasına koydu ve çöplerin kalanıyla birlikte onu ara yola bıraktı.
Boy, esto es...
Tanrım, bu...
Eso es correcto. Boy.
İşte böyle, oğlum.
Down y Dirty cayeron de rodillas, y aún así ganó por cinco cuerpos.
Down and Dirty yere düştü ama yine de beş boy önde bitirdi.
El ritmo es bueno, 12 cuerpos del primero al último.
Tempo çok iyi, birinci ile sonuncu arasında 12 boy var.
Ahora, Mine That Bird está cómodo en la quinta posición, a cuatro cuerpos de los primeros.
Mine That Bird beşinci durumda, liderin dört boy gerisinde.
Terrain les da ocho cuerpos de comienzo y luego viene Gallant Son.
Terrain'le aralarında sekiz boy var arkasından Gallant Son geliyor.
Scorewithcater gana por dos cuerpos.
Scorewithcater iki boy önde.
Pero Kelly Leak con rapidez se adelanta por dos cuerpos.
Ama Kelly Leak depara kalktı ve arayı iki boy açtı.
Mucho más atrás en la pista está Atomic Rain en la décimo primera posición, a dos cuerpos atrás.
Arkadan Atomic Rain geliyor, on birinci sırada, iki boy geride.
Ya ocho cuerpos del resto está Mine That Bird.
Hepsinin sekiz boy gerisinde ise Mine That Bird var.