Translate.vc / Spanish → Turkish / Brass
Brass translate Turkish
763 parallel translation
Después... de Io que ocurrió en Brass Penny...
Fakat Brass Penny'de olanlardan sonra...
¡ Oh, Sr. Brass.
Oh, Bay Bass.
Las órdenes vienen de arriba.
Emirleri Brass verdi.
A Fleshpot Hill, a Brass Monkey Ravine.
Belki Fleshpot Hill, belki de Brass Monkey Vadisi.
¿ Conoces a un tal Jim Brass?
Hmm? Jim Brass diye birini tanıyor musun?
- Hola, Jim Brass.
Hey, Jim Brass.
Lo siento, es un viejo amigo mío, capitán Jim Brass, Vegas D.P.
Kusura bakma bu benim bir arkadaşım, Komiser Jim Brass, Las Vegas Emniyetinden.
Capitán Jim Brass, D.P.L.V.
Beyler, sizi eski bir arkadaşımla tanıştırmak istiyorum, Komiser Jim Brass, Las Vega Eminiyetinden.
Repito, no hay aeronaves soviéticas.
Tekrar ediyorum. Negatif Sovyet uçakları... 27, burası Brass Hat.
Mandamás, no tenemos nada en el radar, y una visibilidad de 40 millas.
Brass Hat, 40 mil görüş açımız... Var ve radarımızda birşey yok.
A la espera de un mensaje del Mandamás.
Brass Hat'tan mesaj için bekleyin.
Una campanilla de capitán de latón.
Kaptan Brass'ın çanı.
Están reunidos, planificando el próximo desastre.
Brass, bölümde bir sonraki yıkımı planlıyor.
Eso definitivamente coloca a Las Leyendas del Viento de la fraternidad Phi Kappa Epsilon, Universidad Gannon, en primer puesto.
Böylece, Gannon College Phi Kappa Epsilon derneğinin Legends of Brass grubu yarışmanın favorisi haline geliyor.
Los Tijuana Brass. Los conoces, ¿ no?
The Tijuana Brass, onları duydun, değil mi?
- Y los Tijuana Brass.
- Ve The Tijuana Brass!
Hace tres meses Brass y yo lo encontramos muerto en su bañera, pero su "suicidio"
Brass ve ben bu adamı yaklaşık 3 ay önce küvetinde ölü olarak bulduk, fakat "intiharı"
Los chicos de Brass lo están buscando.
Brass'ın adamları onu arıyor.
Podemos comenzar de nuevo, por favor?
Brass : Tekrar başIıyabilirmiyiz, Iütfen?
Era... mas alto o mas petiso que el Sr. Brass?
Burda Mr. Brass'dan dahamı uzun veya dahamı kısaydı?
Mira, Brass, No veo porque la tengo que llevar.
Brass, onu neden benim almam gerekiyor anlamadım.
El Capitán Brass no quiso llamarlo para una orden.
- Özür dilerim. Başkomiser Brass arama emri için sizi aramadı.
Brass asignó a Warrick para seguir de cerca a Holly en un robo.
Brass, bir soygun olayında Warrick'i Holly'nin yanına verdi.
Brass fue llevado de nuevo a Homicidios.
Brass Cinayet Masası'na gönderildi.
Fuiste asignado por Brass para seguir de cerca a un principiante.
Brass sana bir acemiye göz kulak olma emri verdi.
Y a Catherine y a Brass.
Catherine.
Somos todos culpables en esto.
Brass. Hepimiz kusurluyuz.
Bien, OK, todo bien, lo tengo
BRASS : Tamam, tamam
Capitán Brass, hey.
Yüzbaşı Brass, hey.
Brass, me escuchas?
Brass, Beni duyuyor musun?
- Llamaré a Brass
- Brass'i arayacağım.
Ven a verme después de levantar a Brass.
Brass'e ulaştıktan sonra gel ve beni gör.
- Acabo de recoger a nuestro secuestrador, Chip.
BRASS : Kadını kaçıran adamı getirdik - Chip.
Pero Brass dice que no tomaron drogas.
Ama Brass, uyuşturucu almadıklarını söylemişti.
Si quieres que llame al Juez Cohen a las 4 : 00 de la mañana mejor que me traigas algo mas que una maldita uña de pie
Brass : Eğer benden gecenin 04.00 de Yargıç Cohen'i aramamı istiyorsan
Criminalistica, Brass.
Suç araştırma, ben Brass.
El Capitan Brass no queria llamarlo por una orden.
Yüzbaşı Brass bir arama izni için sizi aramıyordu.
- Muy bien. ¿ Vienes, Brass?
Brass, geliyor musun?
- Gracias por enviar a Brass.
Brass'in halletmesine izin verdiğin için sağ ol.
Soy Jim Brass de Homicidios.
Ben Cinayet Masası'ndan Jim Brass.
A Brass no le gustará.
Brass bundan hoşlanmayacak.
- No me importa lo que opine Brass.
- Umurumda değil. - Benim umurumda mı sanki?
Lord Brass, propietario de La Gazeta, igualará la oferta de Lord Roxton.
Lord Brass, gazetenin sahibidir, Lord Roxton ile aynı teklifi yapmaktadır.
Lord Brass espera un jugoso retorno de su inversión. Asegúrate de que así sea.
Lord Brass bunun iyi bir yatırım olmasını umuyor Malone, iyi yapmalısın
¿ Asunto familiar?
Brass
Brass te está esperando.
Brass seni bekliyor.
Tenemos que llamar a Brass.
Her halükârda Brass'i aramalıyız.
No vieron nada?
Brass, perdenin kapalı olduğunu söyledi.
Brass dijo que las cortinas estaban cerradas.
Hostes onları ayrı tutmuş.
Brass los tiene reunidos en la sala de espera.
Brass hepsini salonda topladı.
- Brass, esto no tiene nada que ver.
Brass, bunun hiçbir şeyle ilgisi yok.