Brut translate Turkish

Ése era Brut.

Ringa balığı mı?

- ¿ Estás usando Brut?

- Brut mu sürdün?

¿ Quieres "Kouros" o "Brut"?

"Brut" mu "Kouros" mu istersin?

- Brut.

- Brut.

¿ Mesa siete, Chateau Brut'87, variedad de bocadillos?

Masa 7? Şato Brut'87? Karışık ordövrler?

¡ Oh, no me digas que es Brut!

Bana Brut olduğunu söyleme.

Mira. ¿ Quién eres tú y qué es ese olor?

Kimsin sen? Ve bu koku da ne? Bu Brut.

¡ Siento como que estoy en el Bruto centro del universo!

Kendimi evrenin Brut merkezine gelmiş gibi hissediyorum!

¿ Brut? ¡ Frankie!

Brut? Frankie!

¿ Veuve Laurent Brut?

Veuve Laurent Brut?

Pero esto es brut...

Fakat bu polisin...

Claro, hice girar el disco por una semana entera, porque, ¿ quién no desearía escuchar el arte bruto por una semana entera?

Tabii albümü bir hafta boyunca dinledim. Çünkü kim bir hafta durmadan Art Brut dinlemek istemez ki?

Es de Brut Bronze y nada de Fabergé. Esto era diferente.

Brut ve Bronze'dandı, Fabergc'den falan değildi.

Charles, ¿ Brut rosado?

Hepsi bu. Charles, Brut Rose, en sevdiğim şarap.

Túneles profesionales hasta la bóveda, una caja de seguridad perforada sin dejar más que el gran aroma de Brut.

Güvenli bir kasayı matkapla deler. Arkalarında da Brut kokusundan başka hiçbir şey bırakmazlar.

Quizá reconoció el gran aroma de Brut.

Belki de Brut'ün harika kokusunu tanımıştır.

Lefevre brut. Ohh.

Lefevre Brut.

Me compré zapatos, calcetines, unos pantalones estampados y una botella de colonia Brut.

kendime ayakkabı iki çift çorap, desenli pantolonlar ve Brüt marka parfüm aldım. Her zaman güzel kokmayı sevdim.

Un rosé brut milesim, tenemos algo que celebrar.

Klasik roze şampanya. Kutlama yapıyoruz.

- ¿ Brut?

- Brut mü?

Mozzie, no tenían Gosset Brut, así que les dejé abrir un Grand Cuvee del 96.

Mozzie Gosset Brut'leri kalmamış, Bende Grand Cuvee'96 açtırdım.

Como algo de Brut, Old Spice, ¿ un poco de Dakkar Noir quizás?

Brut, Old Spice, Drakkar Noir falan.

Siento muchísimo molestarla pero... Su invitada ha pedido una botella de Krug But para una visita esta tarde.

Özür dilerim, rahatsız ettim öğleden sonra birisi misafir salonunuza bir şişe Krug Brut siparişi verdi.

El filósofo, Joma Brutus.

Filozof. Khoma brut.

Joma Brutus.

- Khoma brut.

Entonces, nos llama Pan Sotnik y nos ordena traer al clérigo, a Joma Brutus.

Biz ilahiyatçı Khoma brut'u bulmak için sotnik tarafından görevlendirildik.

¿ Es Brut?

Brut mu?