Translate.vc / Spanish → Turkish / Button
Button translate Turkish
197 parallel translation
Acerca de su problema, su dolor de cabeza, debería probar en El Ombligo.
Şu problemin için... Yani, şu konuştuğumuz baş ağrısı problemin için belki Belly Button ( Göbek Düğmesi )'a gidebilirsin.
Un lugar a las afueras del pueblo llamado El Ombligo.
Kasabanın dışında Belly Button adında bir gece kulübü var.
Se irá a El Ombligo a buscar mujeres.
Kadın bulmak için Belly Button'a gidecek.
¿ Por qué ir a El Ombligo?
Neden Belly Button'a gidecek ki?
¿ Y si le traemos El Ombligo aquí?
Neden biz Belly Button'ı buraya getirmiyoruz?
Y hazlo rápido... porque voy a El Ombligo a buscar a la chica.
Onu buradan hemen göndermeye bak. Çünkü ben Belly Button'a şu kızı almaya gidiyorum.
El Ombligo. Claro.
Belly Button ( Göbek Düğmesi ) hakkındaki sözlerimden dolayı beni affedin bayanlar.
Sabes, este pueblo no será lo mismo... si cierran El Ombligo.
Biliyorsun, eğer Belly Button'ı kapatırlarsa bu kasaba çok sıkıcı bir yer olacak.
Todas esas noches pensaste que estaba en el coro... o mirando televisión en la ferretería. Estaba en El Ombligo.
Bütün o geceler, sen beni koro provasında, bowlingte veya Pringle's'ın orada renkli televizyon seyrettiğimi zannederken ben gerçekte Belly Button'daydım.
Por eso trabajo en El Ombligo.
İşte bu yüzden Belly Button'daki işi kabul ettim.
Si quieres acción, amigo, ve a El Ombligo.
Eğer hareket istiyorsan, ahbap, Belly Button'a git.
En Lecont Brutton Yatt.
Legger Button avlusunda.
Tú, ¿ no has estado antes en Button Rouge?
Hiç Baton Rouge'da bulundun mu?
- Button.
- Button.
Paddy Button.
Paddy Button.
Sr. Button, puedo hacerle una pregunta?
Bay Button, bir soru sorabilir miyim?
Sr. Button!
Bay Button!
Paddy Button no volvera a decir "si, se? or", "no, se? or".
Artık "evet efendim, sepet efendim" yok.
Sr. Button, ahi hay un barril... con algo extra?
Bay Button, burada bir fıçı var.
Sr. Button, cree que comio alguna baya?
Bay Button, belki de kedi o böğürtlenlerden yedi?
Si, Sr. Button, como que?
Evet Bay Button, ne gibi?
Lo voy a poner en la cabeza del Sr. Button, asi cuando le hagas "bu" en el oido... pegara un salto con ello puesto.
Bunu Bay Button'un kafasına koyacağım, sen kulağına "böö" diye bağırdığında... bununla birlikte havaya zıplayacak.
Cuéntame de esas tontas competencias... que tenías con... ¿ Tawney Button?
Bana girdiğin yarışmaları anlat. Tawney'le mi girdin?
¿ Le gustaría un... un botón?
But-button ister misin?
Lisa quiere que despida a Buya como solista.
Lisa, Button'un solo söylemesini engellememi istiyor.
Tienes que hacerlo a lo "Benjamin Button".
- Benjamin Button gibi olmalı.
La confianza es un bien preciado.
Bir insanın güveni çok değerlidir Button...
Vístete, Button. Ayuda a Mose a recoger.
Giyin de Mose'a ortalığı temizlemesi için yardım et.
Button, tira.
Button, çek!
Button, baja de ahí y ponte a hacer la cena.
Button, buraya gel de yemek işini ayarla.
Button está bien, Boss.
Button iyi durumdadır, Boss.
No serviría de nada.
Bir yarar olmaz Button...
Button, quédate en el carro.
Button, sen arabaların yanında kal.
Si llega vivo a mañana, mételo en el carro y sigue.
Button sabaha kadar yaşarsa, onu arabayla alıp gidebilirsin.
Yo no cuento. Button se merece una oportunidad.
Button ona verebileceğimiz her şansı hak ediyor.
No era mucho mayor que Button cuando le disparé.
Onu boğazından vurduğumda Button'dan çok büyük değildim.
No mentiré sobre Button.
Button hakkında sana yalan söylemeyeceğim.
No me refiero a Button.
Ben Button'dan söz etmiyorum...
Se llama Button y trabaja para mí.
Adı Button, yanımda çalışıyor.
Volvimos al campo y los otros le habían disparado a Mose y habían dado a Button por muerto.
Kampa döndüğümüzde Mose başından vurulmuştu. Button'da vurup, ölüme terk etmişler.
¿ De verdad se llama Button?
Button, çocuğun gerçek adı mı?
Ya nos arreglaremos nosotros con Baxter. ¿ Y Button?
Şerif ve Baxter'le biz başa çıkmak zorundayız.
Haga todo lo que Button necesite.
Button için ne gerekiyorsa yapın.
Si Button se recupera y sobrevivimos a Baxter quiero que tenga un techo donde dormir, en vez de la fría pradera.
Eğer Button yaşar da, biz de Baxter'ın hakkında gelirsek yemin ederim ki soğuk çayırlar yerine... Button'un bir yuvada yaşamasını sağlayacağım.
Quiero volver a ver a Button.
Button'u tekrar görmek isterim, Bayan Barlow.
Ahora le pagaré lo que necesite Button.
Button'a başka ne gerekiyorsa, ödemesini yapacağım.
- ¿ Y Button?
Görmek için geldik...
Button acaba de comer.
Button şimdi yedi.
El Ombligo.
Belly Button.
¡ Button!
Button!
Button vigilará las cosas.
Button kampı beklesin.