Translate.vc / Spanish → Turkish / Calleigh
Calleigh translate Turkish
563 parallel translation
Calleigh, sabes como es este trabajo.
Calleigh, bu işlerin nasıl yürüdüğünü bilirsin.
¡ Calleigh! ¡ Calleigh!
Calleigh!
¡ Calleigh! ¡ Calleigh! ¡ Calleigh!
Calleigh!
Que tienes razón, Calleigh.
Haklısın Calleigh.
Por cierto, soy Calleigh Duquesne.
Oh, bu arada, adım Calleigh Duquesne.
Calleigh, revisa el sistema de vigilancia de aquí.
Calleigh, güvenlik sistemine bakalım.
Hola, soy Calleigh Duquesne.
- Merhaba. Ben Calleigh Duquesne.
¿ Calleigh?
- Calleigh.
Calleigh, por favor.
Calleigh, gelir misin?
Sargento Marcus Cawdrey, Horatio Caine y Calleigh Duquesne, del Laboratorio Criminal de Miami.
Çavuş Marcus Cawdrey. Horatio Caine, Calleigh Duquesne Miami suç laboratuvarından geliyoruz.
Calleigh, pareces saber tanto de esta familia como de las 9 milímetros.
Bu aile hakkında neredeyse dokuz milimetrelik mermiler hakkında bildiğin kadar şey biliyorsun. Bu aile hakkında neredeyse dokuz milimetrelik mermiler hakkında bildiğin kadar şey biliyorsun.
Calleigh Duquesne, Detective Fenwick.
- Evet. Calleigh Duquesne, Detektif Fenwick
Bien. ¿ Calleigh?
Tamam. Calleigh, hadi üçüncü mermiyi bulalım.
Bueno, Horatio y Calleigh hallaron su nido y yo me encuentro en victimología.
Horatio'yla Calleigh adamın mevzilendiği yeri buldular. Ben kurban bilgilerini değerlendiriyorum.
Calleigh, ¿ dónde estás?
Calleigh, neredesin?
Necesito confirmación, Calleigh.
Bunun teyit edilmesi gerek, Calleigh.
- Entonces Calleigh, busca quién tiene acceso a la casa
Calleigh, Eve kimin girdiğini bul.
- Calleigh, ¿ obtuviste algo de la tela?
Calleigh? Kumaş parçasından bir şey buldun mu?
Calleigh, ¿ conseguimos algo del Profiler Plus ya?
Calleigh, DNA araştırmalarından daha bir sonuç çıkmadı mı?
Tenemos salpicaduras En el cañón, Calleigh?
Tüfeğin ağzında serpinti var mı, Calleigh?
bueno...... eso lo ve Calleigh
Onu Calleigh bilir.
Calleigh, ¿ la bala?
- Calleigh mermi ne oldu?
- Bien contactemos a los federales, DEA y aduana, y veamos si alguno perdió un agente.
Kayıp ajanları olup olmadığını soralım. Merhaba Calleigh.
- Hola Calleigh ¿ tienes los resultados del doble de Miami Creek?
Indian Creek çifte cinayetine ait sonuçlar eline geçti mi?
La huella que encontró Calleigh en la pintura base le pertenece a un tal Carl Purdue.
Calleigh astarda parmak izi bulmuştu ya? Carl Pardue adında birine aitmiş. Yeni boşanmış.
Calleigh, esta es el arma de la casa de Matthew.
Calleigh, bu silahı Matthew'un evinde bulduk.
La cosa es Calleigh.. ... al menos que haya un golpe de estado en Berakas esas pruebas quedan congeladas.
Baracas'ta darbe olmadıkça bu deliller bir şey ifade etmeyecek.
Calleigh, no me gusta esto.
Calleigh, bundan hoşlanmadım.
Lo que quiere decir que está desesperado, Calleigh.
- Yani durumu ümitsiz, Calleigh.
Está bien.
Tamam mı, Calleigh. Tamam.
Calleigh...
CaIIeigh.
Sigues tú, Calleigh.
Sıradaki sensin, Calleigh.
- Es Calleigh.
- Tamam, Calleigh arıyor.
- Calleigh, ¿ Qué pasa?
- Calleigh, ne oldu?
Y, Calleigh, cuídate de este tipo.
Ve dikkatli ol, Calleigh.
¿ Calleigh?
Calleigh?
Calleigh Duquesne, ¿ La ha visto?
CaIIeigh Duquesne'i gördünüz mü?
Calleigh.
CaIIeigh.
Hola, Calleigh.
Merhaba Calleigh.
Calleigh, vamos a la casa de Belle.
Calleigh, biz de Belle'in evine gidelim.
Calleigh, ¿ Podrías venir un momento, por favor?
Biraz gelir misin lütfen?
Delko... - No es gran cosa.
- Aman Calleigh, fazla büyütme.
Es solo una niña, Calleigh.
O sadece bir çocuk Calleigh.
Calleigh.
Calleigh!
- Y Calleigh, trabaja en el alambrado.
Ve Calleigh, kablolar üzerinde çalışalım.
- Mantente buscando ¿ Calleigh?
Calleigh?
Hey, Calleigh escucha, me preguntaba si pudiera quedarme en tu casa esta noche estoy tratando de mantener un bajo perfil y H está agitando el vecindario tu sabes como es, es como un perro con un hueso si, bueno, el necesita entender
Hey, Calleigh Bak, merak ediyordum da... Bu gece sende kalabilir miyim?
¡ ¿ Calleigh?
CaIIeigh!
Calleigh.
Calleigh?
Bien.
Pekâlâ. Calleigh!
Dame una mano, Calleigh, por favor.
Calleigh, yardım et lütfen.