English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Cambridge

Cambridge translate Turkish

881 parallel translation
- Estudié en Cambridge.
- Ben Cambridge'deydim.
De Cheltenham, Harrow, Cambridge,...
Cheltenham, Harrow, Cambridge,
Su Señoría acababa de derrotar a Cambridge y estaba agradeciendo los aplausos del cuerpo estudiantil.
Sayın Yargıç'ın takımı Cambridge'i yenmişti Öğrenciler dışarıda toplanıp kendisini alkışlarla çağırdıklarında..
Quizá deberían ir más lejos, como a Cambridge.
Belki biraz daha uzaklara gitmelisiniz, Cambridge gibi mesela.
Iremos a Cambridge.
En iyisi Cambridge'ye gidelim.
Pensé que el Hostal Universitario de Cambridge sería un buen lugar.
Ben de Cambridge'deki Armalar Kurulunun iyi bir yer olacağını düşündüm.
En Harvard, Hopkins, Cambridge...
Harvard, Hopkins, Cambridge.
En Harvard, Hopkins y Cambridge.
Harvard, Hopkins, Cambridge.
Y lo de volar a ciegas, también en Harvard, Hopkins y Cambridge.
Kör uçusla ilgili her seyi de Harvard, Hopkins ve Cambridge'de ögrendiniz.
Pienso volver a la universidad.
Belki Cambridge'e dönerim.
" Mi Charles, te has doctorado y te has metido en los negocios.
" Sevgili Charles, demek Cambridge'i terk edip iş hayatına atıldın.
Estaba yendo a Cambridge, pero ahora será un guerrero y se casará joven.
- Dilib Rai. Cambridge'gidecekti, ama şimdi bir savaşçı olup, genç yaşta evlenecek.
Me gustaría que fueras a Cambridge.
Seni Cambridge'de görmeyi ummuştum.
- Esto es un galvanómetro de Cambridge.
- Bu bir Cambridge galvanometresi.
- Oh, Cambridge.
- Cambridge.
Tenía un trabajo de baja categoría, pero Cambridge me ofreció una beca.
burada temizlikte çalışıyor olabilirim, ama Cambridge'de birincilik ve burs verdiler.
- ¿ No estuvo en Cambridge?
- Cambridge'de okumadın mı?
¿ Nos hemos visto desde que dejamos Cambridge?
Cambridge'den sonra seni bir yerde görmüş olmalıyım.
Un físico de Cambridge.
Cambridge'li Fizik mezunu.
El tren está efectuando su entrada en el andén cinco. Tren de la 1 : 05, de Cambridge.
Cambridge'den kalkan 15 : 00 treni şu an Peron 1'e yanaşmaktadır.
El tren está efectuando su entrada en el andén uno. Tren de la 1 : 05, de Cambridge.
Cambridge'den kalkan 15 : 00 treni şu an Peron 1'e yanaşmaktadır.
Es un baúl. El Profesor Marcus, mi huésped, espera un baúl procedente...
Evimde kiracı olan Profesör Marcus'a, neresiydi o Cambridge'den bir valiz gönderilmiş.
¿ De dónde era? De Cambridge. Se va hoy.
Kendisi bugün...
Procedente de Cambridge, para Marcus.
Cambridge'den Marcus adına gelen bir valiz. Evet doğru.
- Es Cambridge.
- Tüm bunlar Cambridge'de oldu.
Yo enseñaba lenguas orientales en Cambridge.
Savaştan önce Cambridge'de Doğu dilleri okutuyordum.
¡ Un profesor de Cambridge!
Cambridge'de öğretmenlik vesaire.
Éste es el Primer Ministro, el Conde Rupert de Mountjoy graduado en Oxford y Cambridge.
Aileden Başbakan Mountjoy Kontu Rupert. Oxford ve Cambridge mezunu.
¿ No está en Cambridge?
Onun Cambridge'e döndüğünü sanıyordum.
Estudiamos juntos en Cambridge y fuimos buenos amigos durante un tiempo.
Cambridge'de birlikte iş yaptığımız zaman bir süre çok iyi arkadaş olduk.
Trabajo en Cambridge.
Cambridge'de çalışıyorum.
Si quiere venir a Cambridge, estaré libre el sábado por la tarde.
Cumartesi öğleden sonram boş, Cambridge'e gelmek istersen.
- Tengo que tomar el autobús a Cambridge.
- Cambridge otobüsüne yetişmeliyim.
Lo sepultarán mañana en el Cementerio Americano en Cambridge.
Yarın Cambridge Amerikan Mezarlığı'na gömülecek.
Y solían confundirse con las cartas que iban... a Cambridge o a Cambridgetown.
Sonra, Cambridge ve Cambridgetown adlarını... insanlar karıştırmaya başlamış.
Así que algunas cartas que eran para gente de Cambridgetown... les llegaban a personas de Cambridge.
Çünkü, Cambridgetown'lıların kullandıkları harfleri... Cambridge'liler de kullanıyordu.
Cambridge y... la India?
Cambridge ve... Hindistan mı?
¿ Cambridge?
Mükemmel. - Cambridge'de ne eğitimi aldınız?
Pero no tengo ganas de ir a Cambridge a enseñarles a un montón de imbéciles los misterios de las antiguas civilizaciones.
Cambridge'e geri dönüp.. sivilceli yüzlü öğrencilere eski uygarlıkların.. gizemini öğretmek istemiyorum.
- Un joven amigo de Cambridge.
- Cambridge'den genç bir arkadaş.
Olvidas que en Cambridge saqué sobresaliente en idiomas orientales.
Unutmuşsun, Cambridge'de doğu dilleri derecesi almıştım.
El hermano de Borca, el príncipe Fasar, fue a Cambridge con Akim.
Borca'nın kardeşi Prens Fasar, Cambridge'e Akim'le beraber gitti.
Aquí llega el jefe de policía de Cambridge.
İşte bu gelen de Cambridge polis amiri.
Empezaremos por copiar las fichas de los homicidios en los diversos departamentos de policía afectados Boston, Cambridge, Lynn, Lawrence y Salem y crear un archivo central en estos libros.
İlk işimiz Boston, Cambridge, Lynn, Lawrence ve Salem'deki ilgili bütün polis departmanlarından bütün cinayet dosyalarına ait kopyaların burada toplanıp bu klasörlerde birleştirilmesi olacak.
Cambridge.
Cambridge.
Una muchacha de 23 años, en Cambridge.
Cambridge'de 23 yaşında bir kız.
- O'Rourke vive en Cambridge.
- O'Rourke, Cambridge'de yaşıyor.
Terry Evans, 24 Calle Essex, en Cambridge.
Terry Evans, 24 Essex Sokağı, Cambridge.
El área Boston-Cambridge tiene un total de 189 universidades... y pequeños colegios.
Boston-Cambridge alanında toplamda 189 üniversite ve küçük kolejler vardır.
En Ipswich o Cambridge, un hombre tendría mejores oportunidades.
Ipswich veya Cambridge'de insan daha iyi fırsatlar bulabilir.
Me dieron una beca para estudiar en Cambridge.
Cambridge bursum var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]