Translate.vc / Spanish → Turkish / Canción
Canción translate Turkish
19,977 parallel translation
♪ Cántame una canción ♪ ♪ de una muchacha que se ha ido. ♪
Giden genç kadın için bana bir şarkı söyle!
Y esa es una excelente canción.
Ve bu müthiş bir şarkı.
La canción es "Sit Down, You're Rockin'the Boat" de Guys and Dolls.
"Guys and Dolls" tan, "Sit Down, You're Rockin'the Boat".
Quiero decir, es tu canción, ¿ verdad?
Sonuçta senin şarkın, değil mi?
Escribiré una canción sobre ello.
- Bunun hakkında şarkı yazacağım.
"¡ No! ¡ Esa niña está cantando la canción de cuna demasiado lento!".
"Olamaz, o küçük kız çok yavaş kafiyeli kreş şarkısı söylüyor!"
Mañana, haré el papel de, suspira, novio secreto que preparó una canción.
Yarın bir rol oynayacağım... nefes nefese şarkı hazırlayan gizli sevgili gibi.
Me escondo dentro de mi mente Y canto una canción feliz
# Onun yerine aklımın içinde mutluluk şarkısını söylüyorum #
Con una canción que improvisas
# Doğaçlama olarak bir şarkı söyle #
Escribí una canción que rimaba tolerancia con... No.
İsmi "tolerans" olan kafiyeli bir şiir yazmıştım...
En vez de mi audición usual, inventé esa canción para un chicle.
Her zamanki seçme parçam yerine sakız için yaptığım besteyi söyledim.
Yo te empujé, con mi vieja canción sobre el matrimonio y Nueva York.
Evlilik ve New York'a taşınmak konusunda gevezelik etmem yüzünden gerildin.
¿ A quién no le encanta esta canción?
Gerçekten sevilesi bir parça.
¿ Sabes qué? Nunca entendí esta canción.
Biliyor musun, bu şarkıyı hiç anlayamadım.
- Elige una canción.
- Bir şarkı seç.
Dame una nota de salida si te gusta esta canción.
Bu şarkıyı seviyorsan bana bir seslen bakalım.
No vas a conseguir la canción de la cabeza ahora.
Bu şarkı aklından bir türlü çıkmayacak.
¿ Canción más famosa de los años 80?
80'lerin en ünlü şarkısı?
¿ La canción más pegajosa?
En ucuz şarkı?
Toca una canción india.
Bizim o taraflardan bir şarkı koyar mısın? Lütfen.
Pero, es una canción acerca de la ruptura.
Fakat bu bir ayrılık şarkısı...
"La canción de ruptura..."
Ayrılık Şarkısı...
"Tiene cuatro minutos y medio de duración." "La canción de ruptura..."
Klüpte parti var, ayrılığı kutla!
Esta es mi canción favorita.
Bu benim favori şarkım...
- ♪ Siempre me escucharás... ♪... cantando una canción - A la izquierda.
- Soldan.
Como la canción.
Tıpkı şarkıdaki gibi.
¿ Qué canción?
Ne şarkısı?
Y tócame esa canción tuya que me gusta.
Ve sevdiğim o melodiyi çal.
¿ O una canción bonita? - Necesito a Jess.
- Jess'i istiyorum.
Hoy haremos una lista del repertorio y aprenderemos una canción nueva.
Bugün repertuar listesi yapıp yeni bir şarkı öğreneceğiz.
¿ Qué canción te gusta más?
Senin en sevdiğin şarkı ne?
Entonces, ¿ nos permitirá su Alteza continuar la canción?
Öyleyse bize eşlik eder misin? Hadi, baştan alıyoruz.
Gracias por esta bonita canción.
Bu güzel şarkı için teşekkürler.
Próxima canción. Siguió ahí parado y cantó.
Sonraki şarkıyı da orada sessizce durup söyledi.
Cantaba esa canción rara que le encanta.
Sevdiği o garip şarkıyı söylüyordu.
Recuerden la primera vez que oyeron una canción... que los erizó de pies a cabezas... que les dio deseos de bailar, de acostarse con alguien... o de salir a pegarle a alguien.
Geçmişi bir düşünün. İlk defa dinlediğinizde ensenizdeki tüyleri diken diken eden şarkıyı hatırlayın. Dans etmeyi, sevişmeyi ya da dışarı çıkıp kavga etmeyi istemenizi sağlayan şarkıyı düşünün.
Ante todo... una banda debe tocar la misma canción... todos al mismo tiempo.
En başta eğer bir grupsanız hep birlikte aynı zamanda aynı şarkıyı çalıyormuşsunuz gibi hissetmemiz gerek. Tamam mı?
¿ Por qué esa canción?
- Neden o şarkı?
- Canción de amor ruda y jadeante
- İç gıcıklayan aşk şarkısı
Cántale una canción muy sexy en ropa interior y todo.
İç çamaşırınla ona seksi bir şarkı filan söyle.
¿ Ropa? - La canción de "Far, Far Away".
- Şu "Far, Far Away" şarkısı.
Esta canción de Misty es genial.
Şu Misty parçası harika bir şarkı.
Tienes mi canción favorita.
En sevdiğim şarkı.
Oye, esa es mi canción.
Hey, bu benim şarkım.
No pone esa mierda. Pasa la misma canción en dos bandejas.
O kısımları istemez, o yüzden aynı plağı iki ayrı tablada çalar.
Quiero que actúes como si fuera la última canción que vas a cantar.
Sanki son şarkını söylüyormuşçasına davranmanı istiyorum.
Al menos, la canción muestra mi registro.
En azından bu şarkı ses aralığımı gösteriyor.
- Esa es mi canción.
- İşte budur.
No me digas que es esa vieja que olvida la canción en la mitad.
Tanrım. O yaşlı "naftalin" kadın olduğunu söyleme... -... hani yarısındayken şarkıyı unutan?
Vaya, vaya, vaya, vaya, vaya. Chicos... ¿ qué es esa canción?
Beyler, bu hangi şarkı?
Es una canción muy útil
# Ding-dong diddly, ding-dong do # # Çok kullanışIı bir ezgi #