Translate.vc / Spanish → Turkish / Candy
Candy translate Turkish
1,169 parallel translation
- Tiene un aire a Candice Bergen.
Biraz Candy Bergen'ı andırıyordu.
- Hola, soy Candy Gulf.
- Merhaba, ben Candy Gulf.
Dedo decirte, Candy, que Harold es un poco excéntrico.
Şunu söylemeliyim Candy, Harold'ın tuhaf anları olur.
Harold, te presento a Candy.
Harold, bu Candy.
Candy estaba contando una historia muy divertida sobre...
Candy bize komik bir hikaye anlatıyordu, şey hakkında...
Muchachos esta es Candy.
Çocuklar! İşte bu Candy.
Candy, estos son los muchachos.
Candy, bunlar da çocuklar.
Dales esto, Candy.
Onlara şunları ver.
- Ven, Candy.
Hadi Candy.
- ¡ Candy, cariño, dame!
- Ver onları bana.
- Voy a llevar a la señorita Candy...
- Ben Bayan Candy'yi... - Nereye gidiyorsun?
- ¿ Adónde vas? Llevo a Candy a dar una vuelta.
Candy'yi yürüyüşe çıkaracağım.
No te preocupes por Candy, cariño, siéntate y descansa.
Sen Candy için endişelenme tatlım. Otur ve rahatla.
Es Randall quien los saluda y Candy, el ángel de la noche.
Gece meleğiniz Candy ve elveda deyip sizi uçurmak için Randall burada.
- ¿ Candy?
- Candy?
- ¡ Ven, Candy!
- Hadi Candy!
¿ Candy?
Candy mi?
- No. Candy, ven aquí un segundo.
Candy, bir dakika gelsene.
Candy, quiero presentarte al famoso Billy.
Candy, seni meşhur Billy'yle tanıştırmak istiyorum.
Candy, cariño te quiero.
Candy, yavrum... Seni seviyorum.
Candy, Casey, Rima, Jennifer y Victoria Porter.
Candy, Casey, Rima, Jennifer. - Ve Victoria Porter.
Candy, Casey, muy bien.
Candy ve Casey çok iyi. Sen baştan alacaksın Victoria.
- Me llamo Candace
- Benim adım Candy. - Benim adım Jennifer.
Candy... soy yo, cariño.
Candice, tatlım benim.
Hasta que usted no la halle... Candy no pisará este lugar.
Bana o cevabı vermediğin sürece Candice geri dönmeyecek.
Tendrías mejores fundamentos. Pero si Candy no va a Cuerpolibre este fin de semana... tu esposa podrá demandarte inmediatamente.
Yaklaşıyorsun ama biliyorsun ki Candice hafta sonu Summer Free'ye gitmezse karın hemen yasal işlemlere başvurabilir.
Sr. Carveth, quiero que hablemos un día de estos... sobre las actividades escolares de Candy.
Bir ara sizinle görüşmek istiyorum Bay Carveth. Okul etkinlikleri ve Candice hakkında.
Hasta mañana, Candy.
- Yarın görüşürüz Candice.
Día a día, segundo a segundo, él cree que yo estoy intentando... hacer de Candy una pequeña Nola.
Candice'i, bebek Nola yapmaya çalıştığıma inanıyor.
Frank está protegiendo a Candy tal como yo te protegí a ti, ¿ no es cierto?
Frank, Candice'i benim seni koruduğum gibi koruyor, değil mi?
- Hola. ¿ Cómo estás, Candy?
- Merhaba, nasılsın Candice?
Podremos hablar cuando Candy se duerma.
Candice yattıktan sonra sizinle konuşabiliriz.
Cuando Candy se dio cuenta de que estábamos solas... me pidió que jugáramos a ser madre e hija.
Candice'le yalnız kaldığımız zamanlar onunla anne kız oynamamızı istiyor.
Le permitiríamos ver a Candy los fines de semana.
Candice'i hafta sonları yine görebilirdin.
Escúchame, Candy.
Candice dinle.
Está muerto, Candy.
Candice, o ölmüştü.
¿ La maestra de Candy?
Candice'in öğretmeni mi?
Pensé que a lo mejor Candy vendría aquí.
Candice'in geri dönebileceğini düşündüm.
Cuando Nola se enojó con Candy el fin de semana pasado... estaba muy enfadada... y los niños la golpearon.
Nola geçen hafta sonu Candice'le sınır aştığında ondan bıktığında onu dövmüştü.
Ella ni siquiera sabe que Candy está aquí.
Candice'in burada olduğunu bile bilmiyor.
Si ella está relajada, yo podré entrar al ático... recoger a Candy, cargarla en mis brazos y salir de allí.
Eğer mutlu kalırsa, o tavan arasına girip Candice'i alır kolumun altında dışarı çıkarabilirim.
¿ Candy?
Candice.
Nos vamos a casa, Candy.
Eve gidiyoruz Candice.
- Yo Candy.
- Ben de Candy.
Mira, si no alimento la paloma esta noche, creo que explotaré.
- Bak Candy, eğer bu gece iş tutamazsam patlayacağım.
Jack, quiero que conozcas a mi amiga Candy.
Merhaba Jack, arkadaşım Candy ile tanışmanı istiyorum.
Candy tiene unas prendas horribles por aquí.
Candy'nin acayip iğrenç elbiseleri varmış.
Candy, ¿ te encuentras bien? ¿ Estás bien?
Tatlım, iyi misin?
- Muy bien, Candy, lárgate. - ¿ Qué?
- Tamamdır, tatlım, kaybol buradan.
Cuidado con la envoltura de caramelo.
Watch out for the candy rapper
Trae a Candy el próximo fin de semana.
Haftaya Candice'i annesine götür. Ona zarar vermeyecek.