Translate.vc / Spanish → Turkish / Cassio
Cassio translate Turkish
88 parallel translation
Este pañuelo que yo amaba tanto, y que te regalé, se lo regalaste a Casio.
Çok sevdiğim için sana verdiğim o mendili sen gittin Cassio'ya verdin. Vermedim.
¿ Pero qué sucede? " " Aquel pañuelo por mí tan estimado, que yo te regalé, ¡ tú se lo diste a Casio! "
" Sana vermiş olduğum, çok sevdiğim o mendili sen Cassio'ya verdin.
Nunca en mi vida os ofendí,... jamás amé a Casio,... solo la estima natural que permite el Cielo...
"Hayatımda sizi incitecek bir şey yapmadım, " Cassio'yu sevmedim hiç. " Gökler şahidimdir, ona asla hatıra gibi bir şey vermedim.
"¿ Cómo llegó a tus manos, Casio, aquel pañuelo de mi esposa?"
" Karımın mendili, sende ne arıyordu, Cassio?
"Se os despoja de vuestro poder y vuestro mando, y Casio gobernará en Chipre".
"Yetki ve komutanız alınmıştır. " Kıbrıs'ın kumandanı Cassio'dur.
"Es una argucia para quitarme el vestido, te lo ruego, volvamos a recibir a Casio".
"Birisi kötülük olsun diye desise çevirmiş. " Yalvarırım, Cassio'yu huzura çağırın. " Mendili getir bana.
"¡ El pañuelo!" "Te lo pido, háblame de Casio".
" Yalvarırım, Cassio'dan bahsediyorduk.
"¿ Cómo llegó a tus manos, Casio, aquel pañuelo de mi esposa?"
"Ah, seni habis alçak! " Karımın mendili sende ne arıyordu, Cassio?
"Se os despoja de vuestro poder y vuestro mando, y Casio gobernará en Chipre".
"Yetki ve komutanız kaldırılmıştır, " Cassio Kıbrıs'ın kumandanıdır.
¡ Adiós! Por siempre adiós, Cassio.
"Sonsuza kadar, sonsuza kadar, veda."
Pero él, un tal Miguel Casio florentino, ha de ser su teniente.
Oysa o, Michael Cassio diye bir Floransalıyı yâver yaptı kendine.
Casio es buen mozo.
Cassio yakışıklı bir erkek.
- Gracias, querido Casio.
- Teşekkürler yiğit Cassio.
Me basta esa pequeña red para entrampar a una mosca tan grande como Casio.
Cassio gibi koca bir sineği incecik ağa düşüreceğim.
¿ Con Casio?
Cassio'ya mı?
Busca tú alguna ocasión de enojar a Casio.
Cassio'yu kızdırmanın bir yolunu bulun.
Salud, amigo Casio.
Tanrı seni korusun dostum Cassio.
Antes que ofender a Miguel Casio la lengua me arrancaría de la boca.
Yüreğimden vurma beni! Michael Cassio'ya zarar vermektense, kopartırım dilimi.
Un mozo se acercó favor pidiendo, de Casio perseguido espada en mano, con fiero intento.
Montano ile konuşurken yardım isteyen biri geldi ardından da elinde kılıç Cassio.
Este hidalgo... Más sobre el caso no sabré deciros.
Bu bey Cassio'yu durdurmak istedi bütün bildiklerim bunlar.
Pues aunque Casio le hizo algún daño a guisa del que pega en su locura a su mejor amigo seguro que Casio...
İnsan kızınca dostlarına da vurur. Cassio da öyle haksızca davrandı ona.
Tu afecto y tu valor te mueven a atenuar el hecho disculpando la cólera de Casio.
Ama Cassio, Iago, dürüstlüğün ve sevginden dolayı önemsizleştiriyor kurtarmak için Cassio'yu.
Casio aquél que lastimaste tiene mucha fama en Chipre y mucha afinidad.
Cassio yaraladığın adam Kıbrıs'ta çok ünlüdür çok önemli bir kişidir.
¿ Cómo he de ser bellaco si aconsejo a Casio la conducta que más pronto le ha de llevar a su dicha?
Öyleyse Cassio'ya akıl verince nasıl alçak oluyorum?
Pues mientras este majadero procure de Desdémona el apoyo y ella suplique al moro en favor suyo destilaré en su oído mi ponzoña : Le diré que Desdémona se afana en que vuelva Casio para saciar su deseo.
Bu ahmak Desdemona'dan kendi adına Mağripliye yalvarmasını isteyince Mağriplinin kulağına akıtırım zehrimi onun Cassio'ya ilgi duyduğunu söylerim.
Y cuanto más se esfuerce por servirle tanto será más sospechosa al moro.
Ve iyilik yapmaya çalıştıkça Cassio'ya düşmeye başlayacak Mağriplinin gözünde.
Casio te ha pegado.
Cassio dövdü sizi.
Tú, con eso le quitas el destino.
Ama siz bu küçük acıya karşılık azlini sağladınız Cassio'nun.
Noble dama sea de Miguel Casio lo que fuere será rendido esclavo vuestro.
İyiliksever leydim Michael Cassio'nun başına... -... ne gelirse gelsin hizmetkarınız kalacaktır.
¿ No era Casio el que dejó a mi esposa?
O karımdan uzaklaşan Cassio değil miydi?
A Casio, tu teniente.
Yâveriniz Cassio'yla.
¿ Casio tuvo alguna noticia de vuestros amores con la señora?
Siz leydime kur yaparken Cassio biliyor muydu?
En cuanto a Miguel Casio, lo creo honrado.
Cassio için yemin edebilirim. Sanıyorum dürüsttür.
Por tanto, tengo a Casio por honrado.
O zaman Cassio da dürüsttür.
Celad a vuestra esposa miradla atento cuando esté con Casio.
Karınıza dikkat edin. Cassio yanındayken iyi izleyin.
Casio es mi digno amigo.
Cassio benim dostum...
Ni en sus labios noté de él los besos.
Cassio'nun öptüğünü görmüyordum.
Yací con Casio hace poco y atormentado con dolor de muelas, dormir no pude.
Geçenlerde Cassio ile yattım. Dişim ağrıdığı için bir türlü uyuyamadım.
Casio es uno de éstos.
Cassio da onlardan.
Eso no sé, mas con un tal pañuelo a Casio vi limpiándose el bigote.
Onu bilemem. Ama bugün Cassio'nun karınızın mendiliydi eminim öyle bir mendille sakalını sildiğini gördüm.
Te ruego por merced, repón a Casio.
Yalvarırım size, Cassio'yu göreve iade edin.
- Mas háblame de Casio que en todo tiempo fundó en tu protección su buena suerte.
- Lütfen Cassio'yu anlatın o adam ki geleceğini sevginiz üzerine kurdu.
¿ Y si os dijera que fui testigo ya de vuestro ultraje?
Ya Cassio'nun ihanetini gördüm deseydim!
Buen señor, mientras ruda os embargaba la tristeza el alma entró aquí Casio.
Efendim, siz burada acıdan kendinizden geçmişken Cassio geldi.
Ahora preguntaré a Casio por Blanca.
Cassio'ya Bianca hakkında sorular soracağım.
Y en cuanto a Casio...
Ya Cassio?
Puedas decirme : Miguel Casio no vive ya.
Michael Cassio'nun yaşamadığı haberini getir bana.
Ocupado en el escrito está. ¿ Hay discordia entre él y Casio?
Cassio ile arasında...
"Oh, miserable embustero".
"Şu andan itibaren bir kelime bile söylemeyeceğim. Cassio :" çok vahşice ve çok iğrenç!
¿ Casio, señor?
Cassio mu lordum?
¿ Qué hace el teniente Casio?
Yâver Cassio nasıl?