Translate.vc / Spanish → Turkish / Cb
Cb translate Turkish
82 parallel translation
Pacífico del Sur, CB y O, C y E...
Southern Pacific, CB O, C E...
Es un CB-275 muy especial.
Bu çok özel bir CB-275'dir.
La CB, Serpiente de agua.
Sivil kanaldaki Cottonmouth'ın.
No tengo CB.
Sivil kanalım yok.
Es su sobrenombre de CB.
Bu onun telsiz lakabı.
Sabemos que están en el canal 19 de frecuencia CB.
Kamyoncular da aynı fazın altındaki sivil frekansının 19. kanalındalar.
Quiero a todos los miembros distribuidos por el distrito... para monitorizar las transmisiones de la policía de la ciudad, condado y estado en sus radios.
Tüm parti üyelerinin tristate bölgesinde istiyorum... Sehiri, ülkeyi ve eyalet polisini CB'lerinde kontrol etmek icin.
En CB... lo que sea
CB'de... herneyse.
CB sin el micrófono
CB mikrofonsuz.
KITT, recuerda estas letras : "CB, JR, JW."
KITT, bu harfleri unutma : "CB, JR, JW."
CB.
CB.
Un hombre con una CB en Leeton.
Leeton'daki bir adamdan duydum.
CD, CB, TV... teléfono, bar, vídeo.
CD, CB, TV,..... telefon, dolu bir bar, video.
"C. B." No son las iniciales de Tom Brown sino las de Christy Brown.
CB. Bu Tom Brown değil. Bu Christy.
Si necesitas hablarme, puedes usar la radio. Estaré dentro del alcance y sintonicé las frecuencias correctas.
Ben aralığında olacak ve ben doğru frekanslara ayarlanmış var bana bir tutmak gerekiyorsa Şimdi, sen CB kullanabilirsiniz.
CB-Charlie Burke.
CB... Charlie Burke.
Negativo, super-remolque.
[Dave CB telsiz] hiçbir ağır çekme yoktur.
- Teníamos la CB radio.
- Telsizlerimiz vardı.
Para hablar con ella usábamos todo el tiempo en la CB y una noche, acordamos encontrarnos con ella.
Sürekli telsizden konuşuyorduk ve bir gece, onunla bir buluşma ayarladık.
¿ Puedes decirles a Carla y a Sandy por radio que estamos bien?
CB telsizinden belediye binasına ulaşabilir misin? Carla ve Sandy'ye iyi olduğumuzu söyler misin?
Tocaran en CB's Gallery esta noche, a las 1.
Ve CB Gallery'de çıkacaklar bu gece, sabah 1'de.
Sus sistemas usan procesadores similares a los de los radios CB.
Havayolu veri iletişim sistemi, kısa dalga telsizlerde de bulunun işlemcilerin benzerini kullanıyor.
- Su mujer me halló por la banda ciudadana.
- Karım beni CB'den aldı.
FIN DE SIGLO La combinación de CB y los Ramones era mágica, así que es justo que Joey, que era el cantante de sangre de la banda, tenga esta esquina con su nombre.
ASRIN SONU...
Este es Charlie 27, MP CB 501, en calle Brixton, disturbios...
Burası, Charlie 27. MP CB 501, Brixton yolu, asayiş...
Temporada 1 - Episodio 1 Sally
- Sally Altyazılar : cb _ spike
- ¿ Hablas en serio? CB
- Dostum, ciddi misin?
Producciones CB presenta LAS MEJORES PELEAS DESPUÉS DE CLASE DE LA SECUNDARIA WESTERN SUMMIT
Western Summit Lisesinin en ünlü okul sonrası dövüşlerini sunar.
ASISTENTE CB Le dije a Louise que pusiera a Big donde jamás volviera a saber de él.
Louise'e, Big'i gözümden uzak bir yere koymasını söylemiştim.
¿ O tal vez un radio de onda corta, o algo por el estilo?
Ya da belki CB radyo?
Cuando tenía 7, pedí un radio CB para Navidad para poder averiguar precios de gasolina por el estado para una gráfica que estaba haciendo.
Yedi yaşındayken Noel'de bir radyo istemiştim böyle yaptığım güzel bir tablo için eyaletteki benzin fiyatlarını takip edebilecektim.
- Debemos quedarnos aquí hasta que pase la tormenta. - ¿ Por qué? Yo estaba hablando con el sheriff en la radio CB antes de que la radio quedara muerta Él dijo que no había forma de que podamos atravesar el puente.
Şerifle konuşuyordum, telsiz bozuldu köprüyü geçmesi çok zormuş
Chicos, quiero agradeceros por traer la franquícia CB doble A aquí a EA Sports.
EA Sports'a keş bebeklerin haklarını verdiğiniz için teşekkür ederim, çocuklar.
Traslado del prisionero desde el CB-11, sector 38.
- CB-11'den, 38. bölüme mahkum transferi var.
Kit de CB radio.
CB radyo, Baja kit.
Como la radio CB con esteroides.
- Halkı Sesi radyosu gibi yani.
Eso es una radio de corta distancia, buena chica.
- O bir CB radyo, güzel dostum.
¿ Tiene algo que ver con tu amigo de la radio? Bueno, sí.
- Bu CB arkadaşınla mı alakalı?
Mi radio se estropeó.
CB'm de bozuldu.
Bueno, he oído que mucha gente exagera por la radio. Lo cual está muy bien y se merece respeto y un aplauso.
CB'de kendini abartan pek çok kişiyle konuştum ki bu aslında beklenen ve alkışlanması gereken bir durum.
He ido hasta un autoservicio como si me perteneciera y he hablado contigo por radio como si me hubiera bebido tres vodkas, cuando sólo habían sido dos.
Oranın sahibiymişim gibi bir tamirciye gittim ve... 3 votka içmişim gibi seninle CB'de konuştum. Halbuki ikiydi.
Tengo un radio CB en el sótano.
Bodrumda radyo yayın bandım var.
Bajo allí un par de veces a la semana para tener sexo CB.
Radyodan seks yapmak için arada iniyorum.
Y también encontré una caja de herramientas y una radio CB rota.
Ayrıca bunu buldum. Araç gereç dolu bir kutu ve bozuk bir CB radyo.
No contestaste tu teléfono celular, por lo que el profesor probó con su CB.
Cep telefonu telefonuna cevap vermedin. Profesör de kendi telsizini denedi.
20 DE FEBRERO DE 1991 - VICTORIA, CB
20 Şubat 1991 Victoria, Britanya Kolumbiyası
Dígale al oficial encargado que voy a su transporte a CB, ¿ de acuerdo?
Ofisi ara onu gözaltı merkezine götüreceğim, tamam?
Cuatro, tres, dos, uno...
CB's ve Ramones'un birleşmesi büyüleyiciydi, bu yüzden bu köşenin, grubun ilk ve tek vokalinin ismini taşıması uygun olur.
CB... y su entrenador, Jaimie... se escribe J-A-I-M-I-E, en la filmación cada día... entre 10 : 00 y 3 : 00.
S. B. Ve özel çalıştırıcı var. Dinle. Heceliyorum.
- ¿ El qué?
- "CB" ne?
¿ Que es una radio CB?
- Halkın Sesi radyosu de nedir? - Şaka yaptım.