Translate.vc / Spanish → Turkish / Cca
Cca translate Turkish
46 parallel translation
Y cuando CCA se hizo cargo de la cadena UBS... ésta tambaleaba con menos del 7 %... de los ingresos a nivel nacional... los programas se vendían a tarifas de emisora.
Ve CCA, UBS televizyonunun kontrolünü eline aldığında, kanalımız toplam televizyon gelirlerinin yüzde 7'sinden daha az bir gelir elde ediyordu.
Pero desde que CCA tomó el control de UBS hace 10 meses... Hackett se ha apropiado de todo.
Fakat CCA 10 ay önce UBS'nin konrolünü ele geçirince Hackett bir anda her şeye hükmeder oldu.
¿ Tú o un conglomerado llamado CCA?
Sen mi yoksa CCA denen şirket mi?
Tú eres el presidente de Systems Group... y Hackett no es más que un matón de CCA.
Sen Sistem Grubu'nun başkanısın ve Hackett CCA'nın maşasından başka bir şey değil.
Sospecho que a CCA no le gustará la audacia de Hackett.
CCA'nın Hackett'in küstahlığına pabuç bırakacağını sanmıyorum.
Asumo que Hackett no daría este paso sin... el apoyo de la junta de CCA.
Hackett'in CCA'dan destek almadan bu tarz kararlar vereceğini zannetmiyorum.
No tiene amores, ni lujuria, ni lealtades que no lo orienten... a ser miembro de la junta de CCA.
CCA'da yönetici olmasına yardım etmeyecek hiçbir şeye bir tutku ya da bağlılık sergilemez.
¡ Si quiere denunciarme a la junta de CCA, déjenlo!
Beni CCA kurulunun önüne çıkartmak istiyorsa çıkartsın.
¿ Crees que Ruddy es tan tonto como para decirle a la junta... que sacará del aire el único éxito que tenemos?
Sence Ruddy CCA'nın karşısına çıkıp da, "Bir numaralı şovumuzu... yayından kaldırıyorum" diyecek kadar aptal mı?
¡ Y el 14 de noviembre, estaré allí parado... en la junta anual de la dirección de CCA... y anunciaré ganancias proyectadas para esta cadena... por primera vez en los últimos cinco años!
14 Kasım geldiğinde, CCA'nın yıllık yönetim toplantısında ayağa kalkıp şöyle diyeceğim : Beş yıldan beri ilk defa kanalımız kâra geçmiş pozisyondadır.
Porque ahora esta compañía está en manos de CCA... la Corporación de Comunicaciones de Estados Unidos.
Çünkü bu kanal, Amerikan İletişim Kurulu'nun yani CCA'nın himayesi altındadır.
Y basados en la tasa de retorno sobre el capital invertido proyectada... y si finalmente se logra la fusión... el grupo de comunicaciones puede ser... el centro más grande y rentable... del imperio de CCA.
Yatırılan sermayenin öngörülen getirisine bağlı olarak bir ittifak olsa da olmasa da kanal kompleksimiz tüm CCA imparatorluğunda aşırı kârlı ve büyük bir merkez haline gelecektir.
Así es como CCA se apoderó de la compañía dueña de esta cadena.
İşte bu kanalın sahibi olan CCA, diğer şirketleri de böyle satın alıyor.
Pero ahora, alguien va a comprar CCA.
Ama şimdi, başka bir şirket CCA'yı satın alıyor.
Es un consorcio de bancos y compañías de seguros... que están comprando CCA como agentes de alguien más.
CCA'yı kendileri için değil, başkaları adına satın alan banka ve sigorta şirketlerinden oluşan bir holding.
Yo les diré para quién están comprando CCA.
Size CCA'yı kimin adına satın aldıklarını söyleyeyim.
Por ejemplo, no sabemos sobre este trato de CCA... y de todos los demás.
Mesela bu, CCA anlaşması ve diğer CCA anlaşmaları hakkında bilmediğimiz bir şey.
"¡ Quiero que detengan el trato de CCA ahora mismo!"
CCA anlaşmasının hemen durdurulmasını istiyorum.
¡ Quiero que detengan el trato de CCA ahora mismo!
CCA anlaşmasının hemen durdurulmasını istiyorum.
Pero sobre este trato de CCA con los árabes... tú debes saber más que yo, Frank.
Suudilerle yapılan CCA anlaşması hakkında benden daha çok şey biliyor olmalısın Frank.
CCA le debe $ 2 mil millones a los árabes... y poseen todos nuestros bienes prendados.
CCA Suudilerden 2 milyar dolar para aldı ve sahip olduğumuz her şey üzerinde hakları var.
¡ Hace cuatro horas yo era el sol en CCA!
Dört saat önce CCA'nın güneş tanrısıydım.
Asesinos profesionales. ... si CCA saca a Beale...
- Kiralık katiller tutacağım.
La toma de CCA se detuvo.
Araplar CCA'yı almaktan vazgeçti.
¡ Vinny,'vene ca'!
Vinny veni'cca!
! ¡ Bo-Cca-Ccio...!
- Boccaccio!
Somos de la CCA y queremos ser parte del negocio Sean McNamara.
Sean McNamara işi için geldik.
Es un Pilgrim 7000, propiedad de CCA.
Surların dışında inşaatlar yürüten...
La empresa constructora a cargo de la pared exterior.
CCA Şirketi'nin malı olan bir Kutsal Yolcu-7000.
Dentro de un año, Huey Strath será director de CCA, del puto Best Western o alguna otra empresa.
Bak, bundan bir yıl sonra Huey Strath CCA'nın ya da Best Western'in ya da başka bir şirketin genel müdürü olacak.
Bueno, después del bachillerato, ¿ qué sucedió? Fui a CCA.
- Liseden sonra ne yaptın?
CCA fue la primera corporación de cárceles privadas del país.
CCA, ABD'deki ilk özel hapishane şirketiydi.
Una de las formas en que lo vemos es el papel de CCA dentro de ALEC para impulsar una serie de leyes.
Bunun yollarından biri de ALEC içindeki CCA'in bir dizi yasa tasarısı sunmasıydı.
A través de ALEC, CCA se transformó en líder de las cárceles privadas.
ALEC vasıtasıyla CCA özel hapishanelerde lider konuma geldi.
Es un negocio de miles de millones de dólares hoy... $ 1,7 MIL MILLONES DE GANANCIA que se enriquece por el castigo.
Bugün milyarlarca dolarlık bir iş. CCA 1,7 MİLYAR DOLAR KAR Ceza sistemi üzerinden yaratılan zenginlik.
Somos CCA.
Biz CCA'iz.
CCA tuvo un papel en la política penal del país, que incluye no solo las cárceles privadas sino el aumento en la penalización.
CCA ülke çapında suç politikasının biçimlenmesinde rol oynadı. Hapishaneler özelleştirilmekle kalmadı, suçlulaştırma da hızla arttı.
CCA se benefició y obtuvo ganancias de su inversión en ALEC.
CCA, Amerikan Yasama Değişim Konseyi'ne yaptığı yatırımdan doğrudan faydalandı, doğrudan kâr sağladı.
CCA estaba en el equipo de trabajo de ALEC que impulsó esa ley que le daba a la policía el derecho a detener a quien luciera como inmigrante.
CCA, polise yasa dışı görünen herkesi durdurma hakkı veren bir kanunu ileri süren ALEC çalışma grubundaydı.
La ley llenó los centros de detención de inmigración y benefició directamente a CCA, miembro de ALEC.
Bu kanun, göçmen tutukevlerini doldurdu ve ALEC üyesi CCA'in işine yaradı.
Con la SB 1070, CCA podría obtener grandes beneficios financieros, ya que la 1070 se diseñó para encerrar a más gente en Arizona por cargos federales de inmigración.
CCA, SB 1070'ten büyük maddi fayda sağlayabilecekti, zira 1070, Arizona'da federal göçmenlik suçlarından çok daha fazla kişiyi hapsetmek üzere tasarlanmıştı.
En Arizona, la CCA, o Corrections Corporation of America, tiene el contrato federal para alojar inmigrantes detenidos.
Arizona'da Amerika Cezaevleri Şirketi CCA tutuklanan göçmeleri barındırmak için federal bir sözleşme yapmış durumda.
A finales de 2010, CCA dejó ALEC luego de conocerse una historia en radio que acusaba a ALEC de impulsar la SB 1070.
2010'da, ALEC'i SB 1070'i öne sürmekle suçlayan ulusal radyo haberinden sonra CCA, ALEC'ten ayrıldı.
ALEC ya no se preocupa por CCA y sus intereses.
ALEC artık CCA ve CCA'in çıkarlarıyla ilgilenmiyor.
CCA ya no tiene un lugar en la mesa con ALEC, así que no tiene interés financiero en impulsar políticas que aumenten las ganancias de CCA.
CCA artık ALEC'le masaya oturmuyor, dolayısıyla ALEC'in CCA'in karını artıracak politikalar ileri sürme konusunda maddi bir çıkarı yok.