Translate.vc / Spanish → Turkish / Century
Century translate Turkish
264 parallel translation
Los de la Fox están muy interesados, menos Zanuck.
Twentieth Century Fox'ta çok heyecanlandılar ama Zanuck emin değil.
Jacques y Paul estaban aparcados en frente de la Century.
Jacques ve Paul Century'nin önüne park ettiler.
Te llamo para decirte que tu coche está en el hotel Century.
Arabanın Century'de olduğunu söylemek için aradım.
Te llevaré a almorzar a Century City.
Century City'de yemeğe gidiyoruz.
- ¿ Dónde? ¿ En Century House?
- Şimdi, konuşmamız gerek.
¿ Al aire libre, donde es seguro?
- Nerede, Century House'da mı? Güvenli, açık havada olan hani!
Suite en el 20th Century a Nueva York.
New York için 20th Century'de bir süit.
RATÓN CAMPAÑOL DEL SIGLO XX
20th CENTURY TARLA FARESİ 20th CENTURY TARLA FARESİ
Martes, Chris Conger fue al plató... donde se rueda la película épica Scott de la Antártida.
Önce, ileri bakalım. Salı günü, Chris Conger BBC film ekibini 20th Century Vole tarafından çekilen Antarktikalı Scott filminin setine götürdü.
Contador en la petrolera Mid-Century.
Mid-Century Petrol şirketinden bir muhasebeci.
Este cine está orgulloso de presentar una producción de la 20th Fox...
KATMANDU ODEON'DA GELECEK HAFTA Bu sinema gururla sunar. Bir 20th Century Foş yapımı :
Los mozos dicen que amaña el juego en el Century Limited... cuando viene de Nueva York.
Görevliler New York'tan buraya gelirken Century Limited'de yüksek limitli oyun oynadığını söylüyor.
Gondorff tomará el tren Century de Nueva York.
Gondorff, New York'dan Century ile geliyor.
" 2655 del Century Plaza Tower...
"Century Plaza Tower Otel'in"...
También estoy negociando con la 20th Century-Fox.
20th Century-Fox şirketi ile de görüşmelerim devam ediyor.
- Soy de la 20th Century Fox.
- 20th Century Fox'tanım.
Habla la operadora de las Torres Century Oeste.
Burası Century Towers West santrali.
Me dirijo hacia el Este por Century.
Century'den doğuya gidiyorum.
Amy, soy B.A. Me dirijo al Este por el bulevar Century y me están siguiendo.
Amy, ben B.A. Century Bulvarı'ndan doğuya gidiyorum ve takip ediliyorum.
Tiene pasajeros en Century.
Century Bulvarı'ndan yolcu aldı.
- Tenemos un problemita en Century.
- Century'de bir sorun var da.
Cerca de Century City y del mar.
şehre ve okyanusa yakınız.
- Century City no es su zona habitual. - ¡ Se llamaba Dixie!
- Galiba Century City'den değildi.
Número desconocido de terroristas, seis o más, con armas automáticas en el Nakatomi Plaza, Repito. Century City.
Terörstlerin sayısını tam olarak bilmiyorum..... otomatik silahlı, 6 ya da daha fazla..... Nakatomi Binası'nda,..... Century City.
Acuda a investigar un código 2 en Nakatomi Plaza, Century City.
Century City'deki Nakatomi Binası'nda kod 2 araştırması.
Aquí Richard Thornburg, en directo desde Century City.
Ben Richard Thornburg. Century City'den canlı yayındayız.
Fue en Century Boulevard.
Century Bulvarında.
Century Boulevard.
Century Bulvarı.
Tenía una reunión en Century City.
Aşağı Century City'de toplantım vardı.
Se necesitan refuerzos. Posible homicidio en Crenshaw.
Crenshaw'la Century'nin köşesinde cinayet.
Tenemos al Pie arriba con el material radioactivo... y nosotros estamos aquí abajo jugando "Siglo 21".
Foot sıvı ile yukarda... ve biz burda "Century 21" oynuyoruz
Déjame decirte como vamos a vengarnos, ¿ de acuerdo? Mañana, pasaré a buscarte y te llevaré a Century City para presentarte a mi abogado.
Yarın sabah seni alacağım ve seni Century City'ye götürüp bir avukatla tanıştıracağım.
A Century City.
1200 milimetre öteye, Century City'ye gidin.
¿ La que está en Century y Van Ness?
Century ile Van Ness'in köşesindeki.
J.W. Marriott, en Century City.
J.W. Marriott oteli, Century'de.
¿ Hay que ser un agente inmobiliario de Century 21 para ponerte esos sacos?
Şu havalı ceketlerden giyebilmek için Century 21 emlakçılarından biri mi olmak gerekiyor?
Twentieth Century Fox apuesta a que sí.
20th Century Fox iddiaya var... yaracak.
Mañana te recojo, te llevo a Century City y... te presento a mi abogado.
Yarın sabah seni alacağım ve seni Century City'ye götürüp bir avukatla tanıştıracağım.
- tenemos una oficina "fancy-schmancy" en la ciudad Century... -... y nacio Waterson-Connors
Yüzyıl Şehri'nde süslü püslü bir ofis tuttuk ve Waterson-Connors böylece doğdu.
Aquí está en el vídeo de seguridad robando el Banco Century Union.
Burada Century Union Bankası'nı soyarken güvenlik kamerasında görülüyor.
Century Comics 117. La Coalición del Mal quiso averiguar elpunto flaco de todos los héroes. Porque todos tienen uno.
Bu, şeytani birlik içindekilerin... süper kahramanın zayıf yanlarını araştırdığı sayı... çünkü hepsinin bir zayıf yanı vardır, tıpkı senin gibi.
Los aviones atacantes fueron una contribución del área de efectos especiales de 20th Century Fox.
Uçaklar 20th Century Fox'un özel efekt bölümünün katkısıydı.
Uno de los amigos más cercanos de Tesla fue Robert Underwood Johnson... editor de la prestigiosa revista Century.
Tesla'nın en yakın arkadaşlarından biri de, meşhur Century Magazine dergisinin editörü Robert Underwood Johnson'dı.
Confiado en el futuro, Tesla se alojó en el hotel Waldorf Astoria... y escribió un artículo sensacional para la Century Magazine.
Geleceğinden emin bir şekilde Waldorf Astoria Hotel'e yerleşen Tesla, Century Magazine dergisine sansasyonel bir makale yazmıştı.
En el centro comercial de la avenida Century.
Century Ekspres Yolu'ndaki alışveriş merkezinde.
Si acaban de sintonizar, estamos frente al Alamo en Century City. Parece un campo de batalla. Las tropas se están acercando.
Bu kez eski binayı bir kaçış alanı olarak düşünüyor.
Consigue el mejor.
En iyisini tut. Century Şehri.
¿ Un Buick Century del 59 con techo?
Bi'59 Buick Century Hardtop?
- A mi Buick Century.
- Ne?
Anoche estaba leyendo la historia de la Twentieth Century America en tu honor. No.
Evet.
Century City.
Burada.