English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Charly

Charly translate Turkish

374 parallel translation
Me sentía muy solo, ¿ sabes? Sólo yo y Ike y Monty... Y Charly de Gaulle...
Sadece ben ve Ike ve Monty ve Charlie de Gaulle.
Oh, Charly, no fuiste... a la clínica.
İyi geceler, Bayan Kinnian. Charly, seni özledik.
Charly... Zapatos y guantes.
Charly, ayakkabı ve eldiven.
No importa si pasas o fallas. No estas pruebas.
Charly, başarı konusunda kaygılanmana gerek yok.
Ese es un gesto muy cómico, Charly.
Çok komik bir yüz, Charly.
Charly, te mostraré unos dibujos.
Charly, sana bazı resimler göstereceğim.
¡ Eh, Charly!
Charly!
Te acordaste, Charly, me preocupabas.
Bir dakika orada dur, Charly, beni kaygılandırdın.
¿ Y para qué están los amigos, Charly?
Dostlar ne içindir, Charly?
Ahora ven, Charly, que te mostraré algo.
Şimdi gel, Charly, sana bir şey göstereceğim.
- Charly, ¿ qué te parece que es esto?
- Charly, bu neye benziyor?
No te preocupes, Charly, no pasará hambre.
Endişelenme, Charly.
Ahora, Charly, esto es un diagrama.
Aç kalmayacak. Şimdi, Charly. Bu bir diyagram.
¿ Has entendido, Charly?
Anladın mı, Charly?
¡ Charly! ¿ No me invitarás a pasar?
Charly, beni evine davet etmeyecek misin?
¡ Charly Gordon, con una chica!
Charly Gordon bir kızla birlikte.
Charly, ¿ me darías un vaso de agua, por favor?
Charly, bir bardak su alabilir miyim, lütfen?
- Charly...
- Charly?
No he conocido a nadie que tenga la motivación de Charly.
Charly'deki motivasyonu bugüne kadar başka kimsede görmedim.
Bueno, en su trabajo, Charly es blanco de todo tipo de bromas, algunas crueles.
- Doğru. - Güzel. Charly'nin çalışma ortamında kendisine her türlü şaka yapılıyor ve bazıları zalimce.
Bueno, hay un punto a favor de Charly.
Yine de Charly'nin lehine olan bir nokta var.
- Ven, Charly, nos vamos.
Haydi, Charly. Gidelim.
- Buenas noches, Burt. - Tómatelo con calma, Charly.
- İyi geceler, Bert.
Buenas noches, Algeron donde irá esto a terminar.
- Keyfine bak, Charly. İyi geceler, Algernon. Şimdi de şu Peder Callahan.
- Hasta el próximo domingo, Charly.
- Gelecek Pazar görüşürüz, Charly.
- Vamos, Charly, sólo una cerveza.
- Haydi, Charly. Sadece bir bira.
No pensé que dedicaras a las fulanas, Charly.
- Senin fahişelere gittiğini düşünmezdim.
- ¿ Cómo que no puedes, Charly?
Bu konuda konuşamam, ne demek, Charly?
- Charly, me decepcionas. - No te enojes, Gimp.
- Charly, beni hayal kırıklığına uğrattın.
- Eh, Charly, ¿ qué tal algo de música? - Sí, de acuerdo.
- Charly, biraz müzik çalmaya ne dersin?
- Charly tiene mucho dinero, ¿ verdad?
- Charly'nin çokça hamuru var.
- Sí, ahorro mi dinero.
Değil mi, Charly? - Evet, onları saklıyorum.
- ¿ Por qué no lo dijiste antes, Charly? - Oh, algo tengo...
Onu ne için saklıyorsun, Charly?
- ¡ Entonces pon una monedita!
- O zaman bir parçasını harca, Charly.
¡ Eh, Charly! ¿ qué le hiciste?
Charly, ne yaptın?
Bueno, háblale a la gramola, como haces siempre, ¿ eh?
Gerçek bir çeyreklik. Müzik kutusuyla konuş, Charly, hep yaptığın gibi.
Charly, la gramola no quiere que la regañes.
Duyuyor musun? Charly, Müzik Kutusu azar işitmekten hoşlanmaz.
Charly, ¿ Sabías que va a nevar esta noche?
- Charly, bu gece kar yağabileceğini duydun mu?
- ¿ De acuerdo, Charly?
- Tamam mı, Charly?
- Mejor te pones en marcha, Charly. - Sí.
- Başlasak iyi olur, Charly.
Puedo permitirme pagarle una cerveza al viejo Charly Gordon. - ¿ Verdad?
Sanırım yaşlı, iyi Charly için bir bira ısmarlayabilirim.
Es "E-S-C-UELA" Charly, no "S-K".
- Evet. O - K
- Ya está bien, Charly.
- Çok güzel, Charly.
Charly.
Sabah.
Son las 5, Charly.
Saat 5 : 00, Charly.
- Vamos, Charly, piensa.
Haydi, Charly, düşün.
¡ Ve, Charly!
- Evet.
Eh, Skip, ¿ qué hicieron?
Haydi, Charly. Gimp, ne oluyor?
Sí, de nuevo con Charly.
Evet, Charly yine geliyor.
¡ Ya, vamos, Charly! ¡ Anímate!
Haydi, Charly, neşelen.
Te lo diré, Charly.
- Anlatacağım, Charly.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]