Translate.vc / Spanish → Turkish / Chess
Chess translate Turkish
134 parallel translation
¿ Tiene un vigilante que se llama Bill Ches?
Bill Chess adında bir bekçiniz var mı?
¿ Bill Ches?
Bill Chess mi?
¿ Sabrá algo de Muriel Ches?
Kendisi, Muriel Chess hakkında bir şey biliyor olabilir mi?
Es posible. Odiaba a Muriel Ches.
Mümkündür Muriel Chess'ten nefret ederdi.
En el lago visité el depósito de cadáveres... y vi a Muriel Ches.
Göle gittiğimde, dağdaki küçük morglarını da ziyaret ettim ve Muriel Chess'i gördüm.
Habrá un cargo en la factura por pagarle a uno... que sabía que Muriel Ches tenía otro nombre.
Faturanda, Muriel Chess'in başka bir adı olduğunu öğrenmek için verdiğim rüşvetler ayrı bir kalemde yer alacak.
Muriel Ches se casó con el vigilante... después de conocerlo en un bar en San Bernadino.
Muriel Chess, patronunun bekçisiyle San Bernardino'da bir barda tanışıp evlenmiş.
Se casó con Ches para tener un escondite.
Chess'le, gizlenecek bir yer aradığı için evlenmiş.
¿ Usted cree que él ahogó a Muriel Ches?
Sence Muriel Chess'i o mu boğdu?
Resultó ser una tal Muriel Ches.
Kadının adının Muriel Chess olduğu anlaşıldı.
Muriel tenía una tobillera que había sido un regalo de un tal Chris.
Muriel Chess'in, Chris adlı biri tarafından verilmiş bir halhalı vardı.
Ella y Muriel Ches son la misma persona.
O ve Muriel Chess aynı kadındı.
Porque Muriel era de Bay City.
Çünkü Muriel Chess, Bay City'denmiş.
Dejó su empleo en Chess después de 29 años.
29 yıl sonra Chess Kimyadaki işini bırakmış.
"En Chess..." "Beekman investigaba..." "la hormona sintética..."
"Chess'de çalışırken, Dr. Peterson genetik olarak üretilen LDF hormonu üzerinde çalışmış."
Chess pensó : "¿ Para qué criarla tanto tiempo?" No da dinero. E inventaron esa hormona.
Chess, neden bir ineğe bu kadar uzun süre bakalım, hiç kazançlı değil der ve bu hormonu icat eder.
¿ Qué beneficios le traerá a Chess?
Peki Chess, böyle bir şeyden nasıl kâr sağlayabilir?
¿ Qué fabricaba Chess durante la guerra del Vietnam?
Vietnam sırasında Chess'in ürettiklerinden bahsediyordun.
¿ Y la familia Chess?
- Chess ailesi nasıl?
Beekman dirigía las investigaciones en Chess.
Beekman, LDF araştırmasının başındaydı.
Buenos días. Bienvenidos a Chess.
Herkese günaydın ve Chess Kimya'ya hoş geldiniz.
Primero visitaremos... el museo de la ciencia.
Bugünkü turumuzun ilk durağı Chess Ailesi Bilimsel İcatlar Merkezi.
Mientras recorremos el pasillo de la biología... les señalaré algunos productos de Chess.
Şimdi, çiftler halinde Geleceğin Biyolojisi koridoruna doğru ilerleyelim, Ben de sizlere burada, Chess'de üretilen bazı gündelik ürünleri tanıtayım.
¿ Aquí, en Chess?
Burada, Chess'de mi?
Quería enseñarles un documental... sobre los logros fascinantes de Chess.
Şimdi benimle gelirseniz, size bir filmle burada Chess'de yaptığımız hârikâ şeyleri gösterelim.
Willy Chess fue a Yale.
Görünen o ki, Wily Chess gerçekten Yale'e gitmiş.
Sam no tenía claro si Chess se graduó o no... porque le expulsaron.
Sam'in Chess'in mezunu olup olmadığı hakkında kafasının karışmasının sebebi... -... aslında atılmış olması.
- Era compañero... de Willy Chess.
Willy Chess ile aynı dönemde Yale'deydi.
- Un científico de Chess.
Chess'de araştırmacılardan biri.
Pero Beekman, no ; abandona Chess y...
Sanırım Harvey plana uydu ama Beekman geri çevirdi.
Se lleva los verdaderos resultados.
Chess'den ayrıldı ve doğru sonuçları da yanında götürdü.
Lléveselo. Pero me temo que sólo alguien de Chess lo entendería.
Alabilirsiniz ama korkarım Chess dışında tamamen kullanışsız.
Primero visitaremos... el museo de la ciencia Chess.
Bugünkü turumuzun ilk durağı Chess ailesi icat merkezi olacak.
Les señalaré alguno de los productos Chess.
Burada Chess'de üretilen bazı günlük ürünlerle sizleri de tanıştırmak istiyorum.
Uno de los productos que Chess intenta mejorar.
Ve 21. yüzyıl için Chess'in üzerinde çalıştığı Bir ürün daha.
Finge ser una guía de Chess.
- Chess tur rehberi olarak kılık değiştirmiş. - Şaka yapıyorsun.
Peterson trabaja en Chess.
Sabrina Peterson Chess de çalışıyor.
Se acabó la visita. Recuerden, vivan donde vivan, Chess está con ustedes... luchando por un mañana hoy.
Umarım turumuzu beğenmişsinizdir ve unutmayın nerede olursanız olun Chess Kimya, daha iyi bir yarın için bugünkü komşunuzdur.
¿ Qué pasa, Ted?
- Ne oluyor Ted? - Bay Chess.
Pero el futuro de Chess dependía de ello.
Bu şey için şirketin geleceğini ipotek altına almıştım. Çalışması gerekiyordu.
Frasier, eso es lo que nos decíamos mutuamente en el Chess Club.
Frasier, bu sadece birbirimize satranç kulübünde söylediğimiz bir laftı.
Chess, por favor.
Chess, lütfen.
Le contaba a Chess lo de Benny.
Chess'le Benny hakkında konuşuyorduk.
Una chavalita motera que Andy quiere tirarse y un tal Chess.
Andy'nin becermek istediği bisikletli bir kız ile Chess adında bir adamdan..
Chess está cabreado, y cuando lo está hace cosas estúpidas.
Chess delirmiş ve O delirdiği zaman ; aptalca işler yapıyor.
- Andy, este es Chess.
- Andy, Chess ile tanış.
Chess, ¿ quieres un poco?
Hey, Chess, biraz ister misin?
Andy, te presento a Chess.
Andy, Chess'le tanış.
Chess sólo quiere que lo consideres.
Chess, teklifini düşünmeni istedi.
Muriel Ches.
Muriel Chess.
Soy Wilson Chess.
- Wilson Chess.