Translate.vc / Spanish → Turkish / Chuckles
Chuckles translate Turkish
136 parallel translation
No hay domingo al oeste de Junction City... ni ley al oeste de Hays City, ni Dios al oeste de Carson City.
[Chuckles] Junction City'nin batısında Pazar günü yoktur, Hays City'nin batısında kanun yoktur ve Carson City'nin batısında Tanrı yoktur..
Parece que el pequeño extraño tendrá un papá.
[Chuckles] Şu küçük yabancı bir babaya sahip olacak galiba.
No creo que arda.
[Chuckles] Yanacaklarını sanmam..
No sería muy buena compañía esta noche.
[Chuckles] Bu akşam iyi bir konuk olamayabilirim.
Fue muy inteligente al retener mi dinero.
[Chuckles] Paramı almanız çok zekiceydi.
La multitud rugía de placer.
[Chuckles] Kalabalık memnuniyetle bağırıyordu.
¿ Accidente?
Kaza? [Chuckles]
Tranquilo, Chuckles.
Sakin ol Chuckles.
- ¡ No me gustan los Chuckles!
- Ben Chuckle'dan hoşlanmam bile!
- No me gustan los Chuckles.
- Ben Chuckle sevmem, adamım.
* * * * * [Chuckles] ¡ Yo no tiré de mi oreja!
Kulağımı çekmedim!
¡ Vete a la mierda!
[Chuckles] Siktir!
ahi viene Chuckles.
Aman Tanrım, bak kim geliyor.
Estoy seguro de que tu primer oficial... Chuckles, se llama, ¿ no?
Peki ala, şu senin Birinci Subayının, şu anda kıkırdadığından eminim, öyle değil mi?
¡ Odio a todos! ¡ Bozo y demás!
Bozo'dan, Ronald'dan, Chuckles'dan...
- Les gusta conectarse. - Es sólo un hombre.
Seni okulda ne diye çağırıyorlardı, Chuckles?
[Chuckles] No hay historia.
Konusu yok.
Eres demasiado mi amor
[CHUCKLES] Çok heyecanlısın bebeğim.
Pobre Chuckles.
- Zavallı Chuckles.
¿ Enjaulaste a Chuckles?
Kafes Eğer Chuckles mı?
Si, al por mayor, basicamente somos yo y Juan Valdes en Brasil parece el destino...
- Sahi mi? Bir ben varım. Bir de Brezilya'da Chuckles adlı bir adam.
- Tú mandas, amigo.
- Seçim senin, Chuckles.
Kat, Chuckles, Hot Dog, vosotros sois los primeros.
Kat, Chuckles, Hot Dog, ilk siz.
Vale, Chuckles, tu con Kat, Hot Dog tu conmigo.
Tamam, Chuckles, Kat'in kanadına katıl. Hot Dog, sen benimlesin.
Suficiente, Risitas.
İzninle, Chuckles.
¡ Chuckles!
Chuckles! Chuckles!
¡ Mataron a Chuckles!
Chuckles vuruldu.
Había un Chuckle.
Chuckles vardı.
Chuckles trató de saltar de un avión con un paracaídas de mentira antes de que Pinkney lo detuviese.
Bizim Chuckles ucaktan sahte paraşütle atlayacakken Pinkney son anda iceri cekti.
¿ Quién está aquí, Chuckles?
Kim burada, Chuckles?
Hey, Chuckles, ¿ están esos folletos de rafting todavía en tu cuarto?
Broşürler hala odanda mı?
Quiero verte contento, Chuckles.
Sadece seni mutlu görmek istiyorum Charlie.
Intenté llamarte Risitas, pero no te quedaba.
Sana "Chuckles" diyordum ama tutmadı.
- Chuckles, ¿ qué pasa? Escucha, viejo, ya sé como hacer la P.
- Kardeş, büyük S olayını hallettim - "S" mi?
Chuckles Newman es mi tío.
Chuckles Newman, benim amcam.
Mira, Grace, esta venía con Chuckles.
Bunun yanında tatlı niyetine çikolata da var, Grace.
Estoy a punto de enojarme e irme, así que comienza a hablar, Chuckles.
Sinirlenip gideceğim yani konusmaya baslasan iyi olur ahmak.
Esfúmate risitas.
Sen gidebilirsin, Chuckles.
Kokito se va en 10 minutos.
Chuckles 10 dakika sonra falan gidecek.
¿ Quién diablos es Kokito?
Chuckles da kim?
Chuckles en casa, ¿ lo harás?
Bay Chuckles'ı evde bırak olur mu?
Los huesos son fastidiosos, Charlitos.
Kemikler işi zorlaştırır, Chuckles.
Sí que hizo su parte en esto.
[Chuckles] İyi bir iş başardı, evet.
No.
[Chuckles] Hayır.
¿ Y cómo has decidido llamarlo?
[Chuckles] Peki adını ne koymaya karar verdiniz?
Eso está bien.
[Chuckles] Tamam, bu gerçekten iyi..
Muchísimas gracias.
[Chuckles] Çok teşekkür ederim.
[Chuckles]
General Altçene.
Estaré en contacto.
( CHALLENGER CHUCKLES ) Sizi ararım.
Por BB JoJo Reilly Beano Dipper Flattop Chuckles Jolly Crashdown Sheppard Dash Flyboy Stepchild Puppet...
BB'ye. Jo-Jo, Reilly,
Chuckles?
Kikirdek'i mi?