Cigar translate Turkish

13 parallel translation

Después de eso, una cena a altas horas de Le Volant Cigare. Oh.

Ondan sonra da Le Cigar Volant'da yemek yiyeceğiz.

Oiga, colega, ¿ por qué es tan caro el Gran Puro?

Söylesene dostum neden Grand Cigar bu kadar pahalı?

¡ El Gran Puro es mío!

Grand Cigar, artık benimdir.

Vogue, Cigar Aficionado.

- Sí, recorrí todos los rubros. Ya sabes, desde "Redbook" hasta "Cigar aficionado".

- Evet, "Cigar Aficionado" ya kadar her yerde çıkmıştım.

¡ Dios! Ya anuncié mi boda en "Aficionado de Cigarros".

Tanrım, evlilik ilanımı çoktan Cigar Aficionado * dergisine koydurmuştum.

Este artículo que hizo la primavera pasada en Experto en cigarros

Bu onun geçen ilkbaharda Cigar Connoisseur'da yazdığı makale.

Con "Have a Cigar" sabía que ninguno podía cantar.

# Fly High... # Have A Cigar ile, ikisi de şarkıyı söyleyemeyeceklerini biliyordu.

Lo peor es que a veces, cuando lo hago, ya sabes... cuando hago un concierto... siempre hay un tipo divertido gritando "Have A Cigar".

Hiç bir zaman sevmedim. En kötüsü bazen ben söylediğimde, biliyorsunuz yani konser verirken... .. bir şakacı çıkıp bağırır, "Have A Cigar" ı söyle diye.

"Have A Cigar", versión inédita.

# Come in here, dear Boy Have a Cigar

Close but no cigar.

Neredeyse olacaktı.

Mar artículos como "Masacre en ciudad habano" se escribirán.

"Cigar City katliamı" gibi daha çok başlık yazılacak.

Durante la grabación de "Have A Cigar"

# They're gonna Love you. #