English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Cincinnati

Cincinnati translate Turkish

530 parallel translation
Bienvenido a Cincinnati.
Cincinnati'ye hoş geldin.
Chicago, San Louis, Cincinnati, toda la zona de los Grandes Lagos está comenzando a enviar su mercancía al este por ferrocarril...
Chicago, St. Louis, Cincinnati, Tüm Büyük Göl kırsalı demiryolu nakliyatına başlıyor.
Sí, ¡ por el camino de Cincinnati, con una vuelta por Detroit!
Evet Cincinnati yolundan Detroit'e bir yan gezi şeklinde!
Bueno, el caso es que con esa orquesta consiguió un contrato en Cincinnati.
Herneyse, grup Cincinnati'de çalmak için bir teklif aldı.
- Cincinnati.
- Cincinnati.
- ¿ Cincinnati?
- Cincinnati mi?
Louis, Cincinnati y regrese.
Milwaukee'da, St. Louis'da, Cincinnati'de güreştim, sonra geri döneceğim.
Aquí estoy en Cincinnati.
İşte. Ben, Cincinnati'deyken.
me haréis el "gauletier" de Cincinnati.
Almanlar savaşı kazandıktan sonra, beni de Gauleiter of Zinzinnati yapacaksınız!
Cincinnati gana a St. Louis, 10 a 9.
Cincinnati St. Louis'i 10'a 9 yendi.
Parkersburg o Cincinnati- - una de esas Sodomas del Río Ohio.
Belki Parkersburg'da. Ya da Cincinnati'de. Ohio Nehri üzerindeki Sodom'lardan birinde.
Me gustaba vivir en Cincinnati.
Cincinnati gayet iyiydi.
Cuando me cubriste por lo de Cincinnati... sólo me cobraste $ 700.
Cincinnati işini verdiğinde... sadece 700 dolar kazanmıştım.
Hay unos inversores de Cincinnati.
Cincinnati'de dokunulmamış para bizi bekliyor.
- Entretendré a los de Cincinnati.
Cincinnati ve paraları bizi mutlu edecek.
No, he comprobado con nuestro servicio de teléfono y... no hay razón para que vayamos a Cincinnati porque el trabajo terminó.
Hayır. Bir telefon görüşmesi yaptım. Cincinnati'ye gitmenin anlamı yok çünkü bizimle çalışmayacaklar.
Ackerman llamó a Cincinnati por su cuenta... y les dijo que estabas siendo difícil.
Ackerman kendi adına Cincinnat'yi arayıp... onlara zorluk çıkardığını anlatmış.
- Significa que no hay Cincinnati.
- Anlayacağın bu Cincinnati işi yok demek.
414... es el mismo número de habitación que tuve en Cincinnati, la última vez que estuve con una banda de hombres.
414... Bu Cincinnati'de bana verilen odayla aynı numara, Erkek orkestrada çalıştığım son kez.
- ¿ Conoce Cincinnati?
Cincinnati'yi bilir misiniz? - Hayır.
John ha vuelto a Cincinnati, es médico, le va estupendamente.
Johnnie, doktorluk yapmak için Cincinnati'ye dönmekle iyi etti.
No me harás mucha compañía viviendo en el Este, en Cincinnati.
Bence Doğu'da, Cincinnati'de yaşamaya hazır değilsin.
Con un chico de Cincinnati.
Cincinnati'li biriyle.
Oye, Cincinnati.
Hey Cincinnati.
Ese Cincinnati Kid, quiere un juego, ¿ eh?
Cincinnati Kid oyun mu istiyormuş?
Es ese jugador de los tres ríos, el Cincinnati Kid lustrándose bien.
Üç nehrin kumarbazı Cincinnati Kid kendine cila attırıyor.
- El Cincinnati Kid.
- Cincinnati Kid.
Lancey él es Eric Stoner, el Cincinnati Kid.
Lancey bu Eric Stoner, Cincinnati Kid.
Vamos, Cincinnati.
Haydi Cincinnati.
Quedó atrapada en un sanitario cuando iba a Cincinnati a visitar a un tío moribundo.
Bayan, ölmek üzere olan amcasını görmek için Cincinnati'ye giderken tuvalette mahzur kalıyor.
Su primo Alfredo de Cincinnati le manda recuerdos.
Cincinnati'deki kuzeniniz Alfredo selamlarını yolladı.
Elena, su primo Alfredo de Cincinnati le manda recuerdos.
Elena, Cincinnati'deki kuzenin Alfredo selamlarını yolladı.
Su primo Alfredo de Cincinnati le manda recuerdos.
Cincinnati'deki kuzenin Alfredo selamlarını yolladı.
Cincinnati.
Cincinnatı.
Pensaba que era de Cincinnati.
Cincinnatilisin sandım.
Nadie me dice que parezco de Cincinnati.
- Özür diledim. Kimse bana Cincinnatili diyemez.
¿ A ti no te llamaban El rey del juego?
Cincinnati Kid dedikleri siz misiniz?
Compañía Minera de Cincinnati.
Cincinnati Maden Şirketi. "
No te comportes como en Cincinnati.
O kadar da Cincinnati gibi durma.
Y tú eres de Cincinnati, ¿ no?
Sen de Cincinnati'sin değl mi?
Conozco a mucha gente de Cincinnati.
- Cincinnati'de çok arkadaşım var.
Una vez estuve preso en Cincinnati.
Bir kere Cincinnati'de hapse girdim.
Daría mis ojos por Sam Mott, de Cincinnati.
İki gözümü de Cincinnati'de oynayan Sam Mott'a dikmiş vaziyetteyim.
Pero Cincinnati quiere a Arthur.
Fakat Cincinnati benden Arthur'u istiyor ; ama ben Arthur'u gönderemem.
Pero Pittsburgh quiere a Arthur y ya te entregué a Cincinnati en papel, a cambio de Sam Mott.
Fakat Pittsburgh Arthur'u istiyor. Ve o zaman ben onu zaten Sam Mott karşılığında Cincinnati'ye vermiş olacağım.
Empezamos casi desde la cima a la par con Baltimore y Cincinnati.
Biz sezona zirvenin yakınlarında başladk. Baltimore ve Cincinnati ile baş başa bir mücadele içindeydik.
En Cincinnati.
ve Cincinnati'deki.
- A Cincinnati, a ver a mi madre.
- Cincinnati'ye, annemi görmeye.
- Cincinnati.
Nerelisin? - Cincinnati.
Sigue viviendo en Cincinnati.
Hala Cincinnati'de oturuyor.
Alan Jones, del Partido Sensato...
Cincinnati Maden Şirketi. "

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]