Clint translate Turkish

¡ Clint!

Clint!

Dime, Clint.

Baksana, Clint.

- Hola, Clint.

- Merhaba, Clint.

Con cariño, Clint.

Seni seven kardeşin, Clint.

"Amelia Bissonette, Avenida Clint 27- -"

"Amelia Bissonette, 27 Clint Caddesi..."

- Clint, teléfono.

- Clint, telefon.

Y prometiste pagarlo, Clint.

Sakın. Bunu ödeyeceğine söz vermiştin, Clint.

- Oye, Clint. - ¿ Qué?

- Hey, Clint.

- Por los rastros que encontré... puedo asegurar que hay entre 150 y 170 ratas en el barco.

- Kemerlerdeki izlere bakarak, Clint bu gemide 150-170 kadar fare olduğunu garanti ederim.

Clint, amor, no dije nada.

Clint, tatlım, ben bir şey demedim ki.

Clint, no estaba...

Clint, ben...

- Pero, Clint, necesitas...

- Ama Clint bir şeyler... - Kahve!

- ¿ Eh? - Estás cansado ahora, Clint.

Şu an yorgunsun, Clint.

Pues, Clint... ya no eres un niño y deberías dejar de pensar como un niño.

Clint, artık çocuk değilsin. Çocuk gibi düşünmeyi bırakmalısın.

- Clint, aparte de Tommy...

- Clint, Tommy bir yana...

No te preocupes por el dinero, Clint.

Parayı kafaya takma, Clint.

Te quiero, Clint.

Seni seviyorum, Clint.

La única forma de obtener cooperación, Clint, es informando al público.

Tam bir işbirliği için tek şansımız halkı bilgilendirmek, Clint.

- Hasta pronto, Clint.

Görüşmek üzere, Clint. Beni unutma, olur mu?

Clint Fallon fue asesinado en un duelo...

Clinton Fallon'u Silver Rapids'de vurdular!

Clint, forma una media luna y ata los caballos a ese pino.

Clint, çamların altına yarım ay şeklinde yerleşin.

Intentaba ayudar a Clint.

O sadece Clint'e yardım etti.

Ridge, dale el revólver a Clint.

Clint'e silahını ver.

¡ Clint! . Ven corriendo.

Clint, koş gel!

Clint!

Clint!

Bueno felicitaciones, Clint.

Şey tebrik ederim Clint.

Hiciste bien en quedarte, Clint Hiciste bien.

Burada kalarak doğrusunu yaptın Clint. İyi yaptın.

¡ Eh!

CLINT : Hey!

Siéntense, mientras está caliente.

Hadi soğumadan oturun. Gel Clint.

Vamos Clint. ¿ Tienes hambre, no?

Sen aç değil misin?

Clint y Yo, uno al lado del otro

Ben ve Clint, yan yana.

- No, Clint, nada.

- Hayır Clint. Yok bir şey.

No lo sé, Clint.

Bilmiyorum Clint.

Tarde o temprano Clint lo notará.

Eninde sonunda Clint anlayacaktır.

Allí les diré y partire antes que me puedan detener.

Clint'le Cathy'ye orada söyler, onlar beni durduramadan giderim.

Clint cree que el sol sale y se pone en ti.

Clint sana tapıyor.

Sigue, Clint.

Hadi Clint.

No quiero que Clint y Cathy sospechen nada.

Clint'le Cathy'nin şüphelenmesini istemiyorum.

Te vas a causa de mí y de Clint.

Clint'le benim yüzümden gidiyorsun.

Mantente fuera de esto, Clint.

Sen bu işe karışma Clint.

¿ Que pasa, Clint?

Sorun ne Clint?

¿ Clint?

Clint?

¿ Quien es usted?

CLINT : Kimsiniz?

¿ Clint, que haces aquí?

- Ne işin var burada Clint?

Bien Clint, vuelve a casa.

- Tamam Clint. Sen eve dön.

Sentimos que teníamos derecho a él, Clint.

Buna hakkımız olduğunu düşündük Clint.

Clint.

Clint.

Ve Clint.

Hadi, Clint.

- Clint.

- Clint.

Está esperando, Clint.

Bekliyor, Clint.

No sabemos nada más.

- Clint nerede?