Translate.vc / Spanish → Turkish / Com
Com translate Turkish
810 parallel translation
- El Com. Martin y el Teniente Lee.
- Komutan Martin, Tegmen Lee.
"Fin"
Çeviri : natabec natabec @ yahoo. com
Com mis propias manos.
Mecbur kalırsam çıplak elle.
Qué bonita.
Com'e bella.
- ¿ Me permite, com. teniente coronel?
- Gelebilir miyim albay?
¡ Así es, gran héroe, huye com la cabeza ente las piernas!
Evet, bundan eminim kahramanım. Korkak bir at gibi kaç hemen.
No voy a camb ¡ ar esto por un plato de com ¡ da.
Hayır, bu güzel şeyleri bir tabak fasulye için satmak istemem.
Hemos com...
Biz bir...
- Com suas pernas.
- Bacaklarınla.
"Com'è innamorato!"
"Aşık!"
Llamando a Cape Com. ¿ Cape Com?
Cape Cod'u arıyorum. Cape Cod?
Júpiter 16, aquí Cape Com.
Cape Cod'dan Jüpiter 16'ya.
Júpiter 16, aquí Cape Com.
Jüpiter 16, burası Cape Cod.
Cape Com, aquí Chris.
Cape Cod, ben Chris.
Cape Com a Hawai, aquí control, conteste.
Cape Cod'dan Hawaii'ye, uçuş kontrol, cevap verin.
Trata de engañarme y te prometo... que tendrás una cita arriba, com tu jefe, gratis.
Beni kandırmaya çalışırsan, yemin ederim seni gökyüzündeki patronunun yanına yollarım. Hem de ücretsiz.
- Ya huelo Ia com ¡ da.
- İşte.Yemeğin kokusunu alır gibiyim.
- Tendrías que haber com ¡ do algo.
- Bir şey yemeliydin.
- No hemos com ¡ do nada.
- Bir şey yemedik de.
P ¡ ensas que debería haber com ¡ do en eI av ¡ ón.
Uçakta yemeliydim diye düşünüyorsun.
Com ¡ encen a andar y no se den Ia vuelta.
Tamam, yürümeye devam edin. Arkanıza falan dönmeyin.
¿ Me deja unos dólares para una hab ¡ tac ¡ ón y com ¡ da?
Bir kaç dolar verir misin, bir oda tutmak ve bir şeyler yemek için?
A c ¡ nco metros de Ia com ¡ saría.
Polis karakolunun hemen köşesinden.
- ¿ Cómo voy a comprar com ¡ da?
- Nasıl yemek alacağım?
N ¡ hemos dorm ¡ do n ¡ com ¡ do desde ayer por Ia mañana.
Kocam ve ben dün sabahtan beri ne bir şey yedik, ne de uyuduk.
- ¡ No has com ¡ do nada!
- Saatlerdir bir şey yemedin!
S ¡ n embargo, estás com ¡ endo Ias galletas que ha dejado un perro.
Ama, onun yerine köpeğin bile yemediği bayat kraker yiyorsun.
¡ Ahora se estará com ¡ endo un helado y a mí me pers ¡ guen por pervert ¡ do!
Şimdiyse bir dondurma yiyor, bense yakalanan sapığım!
Te van a dar com ¡ da cal ¡ ente y vendas para Ios tob ¡ llos.
Sıcak yemek ve ayağın için bant gelecek.
Com ¡ da cal ¡ ente para dos y que Ia tra ¡ gan en 1 7 m ¡ nutos.
İki kişilik sıcak yemek ısmarla, onlara sadece 17 dakikam olduğunu söyle.
¿ Nos pueden traer com ¡ da cal ¡ ente en 1 0 m ¡ nutos?
Oda servisi mi? On dakika içinde sıcak yemek almamız mümkün mü?
Que estás harto de v ¡ ajar en trenes donde n ¡ hay s ¡ t ¡ o n ¡ hay com ¡ da, de volar en av ¡ ones que no pueden aterr ¡ zar y que p ¡ erden tu equ ¡ paje.
Oturacak yeri ve yemek servisi olmayan trenlerle, inecek yeri olmayan uçaklar ve kaybolan valizlerle işinin bittiğini.
Comunique que hemos atacado en la zona de seguridad.
Com-14'e, güvenlik bölgemizdeki bir denizaltıya su altı bombaları gönderdiğimizi bildirin.
Acostumbraba hacer negocios com sus compatriotas... en los días felices del tráfico de esclavos.
Köle ticareti döneminde Amerikalı alıcılarla güzel günlerim oldu.
Habéis incomprendido a nuestro señor Jesús... com estacas clavadas en sus manos, látigos cortando su espalda,
Efendimiz İsa'yı yanlış anladınız. O İsa ki ellerine çiviler çakıldı, kırbaçlarla sırtı parçalandı.
Te vas a vestir como mi madre... Como mi madre, no te olvides... Com medias negras y liga.
Annem gibi giyineceksin, annem gibi, unutma siyah çorap ve jartiyer.
Qué bien que hayas llamado. estaba leyendo el articulo que escribió... com hobbes. interesantes.
Hobbes'la yaptığınız çalışmaları inceliyordum. Ve bence oldukça ilgi çekiciler.
Tenemos tres o cuatro hombres com grandes bultos... abdominales, móviles aparentemente pato-génicos. Que nadie sabe identificar.
Karnında hareketli şişlik sorunuyla karşı karşıya üç, belki de dört tane hastam var.
Son 5 : 46 de la mañana, Gerald Key com el boletín de mañana.
Saat 05 : 26. Ben Gerald Keyss, haber özetleri ile karşınızdayız.
De Com Sub Atlántico, señor.
ABD Atlantik filosundan efendim.
Com este clima.
Şu havaya baksana.
Ni bien haya acabado, vaya a la nave de Com-Tel.
İşin bittiğinde gemi haberleşmesine bildir.
- Pónganme en uni-com.
- Beni unicoma al.
Uni-com activado.
- Unicom hazır.
Tiene ordenes de reportarse al Com-Sec en Nha Trang.
Nha Trang'da Com-Sec istihbaratına rapor vermeniz gerekiyor.
Su informe especifica inteligencia con Com-Sec... contrainteligencia con Com-Sec, "I" Corps.
Raporunuz... Com-Sec istibaratına zıt bilgiler belirtiyor, 1. Kolordudaki.
Llevo papeles importantes de la Com-Sec de inteligencia, del cuerpo Il.
Elimde Ana Karargahtan verilmiş öncelikli emirler var.
Llevo papales importantes de la inteligencia Com-Sec.
Merkez Karargahtan bununla ilgili emir var.
¡ En mi país un príncipe no debe entregar un mensaje com un plebeyo! Mala suerte, mala suerte.
Ülkemde bir prensin sıradan biri gibi mesaj vermesi, kötü şansa işarettir.
¿ Qué piensa hacer com esto?
Bununla ne yapmayı düşünüyordunuz?
¡ Haz com te digo!
Çık dışarı!