Translate.vc / Spanish → Turkish / Conan
Conan translate Turkish
311 parallel translation
De Sir Arthur Conan Doyle una estupenda historia de aventura y romance
Sör Arthur Conan Doyle'un Harikulade Aşk ve Macera Hikâyesi
Presentación de Sir Arthur Conan Doyle, autor de la historia.
Hikâyenin Yazarı Sör Arthur Conan Doyle'un Sunumu.
Esta tarde hablé con Conan Doyle y él también piensa que convendría hacer algo.
Bu öğleden sonra Conan Doyle ile konuştum. O da bu konu hakkında bir şeyler yapılması gerektiğini düşünüyor.
¿ Y quién es Conan Doyle?
Conan Doyle da kim? Yazar arkadaşım.
Sí, señor. Tiene que haber visto su nombre.
- Conan Doyle, bu ismi duymuş olmalısınız.
El Sr. Conan Doyle está reuniendo datos sobre nuestra campaña en Sudáfrica para contrarrestar la propaganda alemana.
Efendim, aslında Bay Conan Doyle, Alman propagandasına cevap vermek için Güney Afrika'daki mücadelemiz için bilgi topluyor.
El que escribió El Perro de los Baskervilles. - Conan Doyle.
Baskerville'lerin Laneti'ni yazan adam.
SHERLOCK HOLMES, EL INMORTAL PERSONAJE DE FICCION CREADO POR SIR ARTHUR CONAN DOYLE ES INVENCIBLE, INMUTABLE Y NO TIENE EDAD Y, COMO SIEMPRE, CONTINÚA SIENDO EL MAESTRO SUPREMO DEL RAZONAMIENTO DEDUCTIVO EN LA SOLUCIÓN DE IMPORTANTES PROBLEMAS DEL PRESENTE.
Sör Arthur Conan Doyle'un yarattığı ölümsüz hayali karakter, Sherlock Holmes yaşlanmayan, yenilmez ve değişmez bir kişiliktir. Günün önemli sorunlarını çözerken, her zamanki gibi, çıkarımsal yargı gücünün üstün bir ustası konumundadır.
Lana, Conan, gracias.
Lana, Conan, teşekkür ederim.
Conan, si el desastre llega, morirá la gente en el barco rescatador?
Conan, afet olursa, kurtarma gemisindeki insanlar da ölecek mi?
Conan, ten cuidado.
Conan, dikkatli ol.
Hasta nunca Industria, hasta nunca Conan.
Elveda Endüstriya, elveda Conan.
Capitán, donde está Conan?
Kaptan, Conan nerede?
Conan...
Conan...
Oh, Conan.
Conan.
Tú deberías haber ido con Conan.
Conan'la gitmeliydin.
Las obras completas de Sherlock Holmes, de Conan Doyle.
Conen Doyle, Sherlock Holmes eserlerini derledi. "Çaşamır Yımaka Hizmetleri."
Y en ella, Conan debió cargar la preciosa corona de Aquilonia sobre su cabeza afligida.
Ve bu çağda, kaderi Aquilonia'nın değerli tacını dertli bir alında taşımak olan Conan yaşardı.
En un tiempo, los gigantes vivieron en la tierra, Conan.
Bir zamanlar devler yaşardı dünyada Conan.
Debes aprenderlo, pequeño Conan.
Onu öğrenmelisin küçük Conan.
Conan, ¿ qué es lo mejor en la vida?
Conan, hayatta en iyi şey ne?
¿ Conan?
Conan?
Es Conan, el Cimerio.
O Conan, Simeryalıdır.
Así fue que Conan devolvió a su casa a la rebelde hija del Rey Osric.
Conan, Kral Osric'in kararsız kızını evine geri götürdü.
Conan peleó en muchas guerras y contiendas.
Conan birçok savaş ve kavgada dövüştü.
¿ Sabe? , existe una oración en un libro de Conan Doyle.
- Arthur Conan Doyle kitabında bir cümle vardır...
En los años desde que los océanos ahogaron a Atlantis hasta el auge de los soles de Aryus hubo una época inimaginable en que el mundo estuvo dominado por reinos resplandecientes.
Okyanusun Atlantis'i yuttuğu, Arias'ın çocuklarının büyüdüğü yıllar arasında, hayal edilemeyen bir çağ yaşandı. Krallık Dünya'yı etkisi altına almak üzereyken ortaya Kimeryalı Conan çıktı.
De ese mundo vino Conan, el cimeriano, espada en mano. Soy yo, su narrador, quien conoce bien su historia.
Elinde bir kılıç gözleri korku saçan ve ne yaptığını çok iyi bilen.
Estabas orando, Conan.
Dua ediyorsun Conan.
¿ Qué ves ahí, Conan? Piénsa.
Orada ne var Conan?
Nos acercamos a nuestros destinos. También Conan, pero no lo sabe. No nos hace falta.
Kaderimiz döndüğü zaman, Conan bile bilmek zorunda olmayacak.
cuando la llave este en manos de mi sobrina. Quiero tu espada en el corazon de conan.
Kuzenim anahtarları eline aldığı zaman kılıcını Conan'ın kalbine sokmanı istiyorum.
Conan debe morir.
Conan mutlaka ölmeli.
Conan, son seis contra ella sola.
- Conan, etrafında 6 kişi var.
Déjame hablar con Conan. ¡ Dije que te alejes!
- Conan'la konuşmama izin ver.
Juro que si Conan me deja ir con él, daré mi vida por él.
Yemin ederim Conan gelmeme izin verirse onun için hayatımı veririm.
- ¿ Quién eres tú?
- Sen kimsin? - Conan.
- Conan. He oído hablar de ti.
İsmini duymuştum.
¡ Espera, Conan, espera!
Bekle Conan, bekle.
Y así fue que Conan lloró a su desaparecida Valeria.
Böylece Conan, Valeria için yas tutmaya devam etti.
Y NO ESTÁ BASADA EN LAS HAZAÑAS
SİR ARTHUR CONAN DO YLE'IN
DE SIR ARTHUR CONAN DO YLE.
MACERALARINA DAYANMAMAKTADIR.
AUNQUE SIR ARTHUR CONAN DO YLE NO escribió
ESERLERİNDE SİR ARTHUR CONAN, SHERLOCK HOLMES'UN
- Tranquilízate, Conan.
- Sakin ol, Rambo!
Computadora, elige al azar un misterio de Sir Arthur Conan Doyle en el que yo haré de Sherlock Holmes y La Forge será el Dr. Watson.
Bilgisayar, Sir Arthur Conan Doyle'dan rastgele bir gizem seç. Ben Sherlock Holmes rolündeyim, ve Yüzbaşı La Forge da, Dr John Watson olacak.
- Sí.
- Conan Doyle mu?
¡ Conan, auxilio!
Conan yardım et.
conan!
- Conan geliyor! - Bu Conan!
Me refiero a Conan.
Conan.
¡ Conan, espera!
Conan dur.
Ven a traerla, Conan.
Getir bakalım onu Conan.