Confusiòn translate Turkish

Con toda la confusiòn, los he olvidado.

Bu karışıklıkta onları unuttum.

- Estrella, tiene que ser una confusiòn.

- Yanılıyorsun.

Tiene que ser una confusiòn.

Bir hata oldu.

La bebida, el gran éxito que tenía en la vida, la confusiòn de dejar una familia y formar otra... Se mantenía a flote.

Alkolizm ve büyük başarısı hayatındayken bir aileye son verme hengâmesinde yeni birini kurmak suyun üzerinde yürümeye çalışıyor gibiydi.