Translate.vc / Spanish → Turkish / Connors
Connors translate Turkish
568 parallel translation
Ahí está, Connors.
- İşte, Connors.
He venido a acompañar al joven Tommy Connors.
Buraya kadar Tommy Connors'la birlikte geldim, Müdür Bey.
- Sí, pero Connors está aquí.
- Evet, ama Connors içeride.
Thomas Connors, condenado de 5 a 30 años por robo en primer grado, agravado por posesión de un arma de fuego.
Thomas Connors birinci derece soygundan 5 ila 30 yıla mahkum, ek olarak ölümcül silahla saldırıyla suçlanmış.
Y si piensa que Connors recibirá un trato de favor, verá que no es así.
Eğer Connors burada kendisine ayrıcalık uygulanacağını düşünüyorsa, böyle olmadığını hemen görecektir.
- Soy Tommy Connors.
- Ben Tommy Connors'um
Pronto verás que te equivocas, Connors.
Göreceksin ki, sen her şeyi yanlış anlamışsın, Connors.
Pero resulta que no tienes ninguna posibilidad.
Fakat sorun şu ki, Connors, hiç şansın yok.
Un día, aprenderás, Connors, que en este mundo nadie es mejor que nadie. Para vivir tienes que ser útil.
Bir gün, şunu öğreneceksin ki, Connors, bu dünyada hiç kimse etrafındakilerle ilişkisi olmadan ve yaşamak için yararlı olmayı zorunlu görmeden bir karşılık elde edemez.
Connors.
Connors.
- Se lo diré al alcaide, Connors.
- Müdür Bey'e söylerim, Connors.
Connors estás haciendo un trabajo de tres.
Connors üç kişinin işini yapıyor.
Connors, tienes una visita.
Hey, Connors, bir ziyaretçin var.
- Está bien, Connors.
- Sıra sende, Connors.
Está bien, Connors, siéntese.
Önemi yok, Connors, oturun.
Connors, ¿ cómo te fue?
Hey, Connors? Sonuç ne oldu?
Nena, es Tommy Connors.
Bebeğim, bu Tommy Connors.
Gracias por decirle a tu chica que cuide de mi esposa.
Connors, sevgiline karıma göz kulak olmasını söylediğin için teşekkürler.
¿ Qué te pasó, Connors, perdiste las agallas?
Neyin var, Connors? Cesaretini mi yitirdin?
Me alegro de que no lo intentaras.
Yine de denemediğine memnunum, Connors.
Connors, el alcaide quiere verte enseguida.
Hey, Connors, Müdür Bey hemen seni görmek istiyor.
- Hola, Connors, quiero hablarte.
- Günaydın, Connors, seninle konuşmak istiyorum.
Informen a T. Connors que Fay Wilson está grave.
Lütfen Thomas Connors'a bildirin, Fay Wilson'ın durumu kritik, hayatta kalması umudu yok.
Connors... Supón que te digo que hay un tren que sale en 20 minutos. Si te dejara ir a verla... por tu honor, ¿ regresarías esta noche?
Connors... diyelim ki, sana 20 dakikaya buradan kalkan bir tren olduğunu ve ona gitmene izin vereceğimi söylesem... onurun üzerine, bu gece geri döner miydin?
- ¡ Connors!
- Connors! - Evet.
- Connors.
- Connors.
¿ Tiene usted un recluso llamado Tom Connors, que cumple de 5 a 30 años?
Bakın, orada Thomas Connors adında bir tutuklunuz var, değil mi? 5 yıldan 30 yıla hükümlü.
Creo que regresará esta noche y se entregará.
Bence Connors bu gece gelip teslim olacak.
Pensé que conocía Connors.
Connors'u tanıdığımı snaıyordum.
Confía en que vuelva Connors.
Güvenilir Connors Dönecek.
Connors juzgado por asesinato.
Connors Cinayetten Yargılanacak.
CONNORS DECLARADO CULPABLE POR ASESINATO EN PRIMER GRADO.
Connors birinci derece cinayetten hüküm giydi!
- Hola, Connors.
- Merhaba, Connors.
- Son las normas, Connors.
- Kurallar, Connors.
Eres un tipo extraño, Connors.
Sen garip birisin, Connors.
Está bien, Connors.
Pekala, Connors.
Tiene razón, Connors.
O haklı, Connors.
" Estimado Sr. Connors...
"Sayın Bay Connors..."
No te preocupes, hoy saldré de aquí y me ocuparé de ello.
Önemli değil, Connors, ben bugün gideceğim, senin sorununu tamamıyla hallederim.
- De acuerdo, Connors.
- Tamam, Connors.
Connors te manda recuerdos.
Connors sevgilerini gönderdi.
CONNORS IRÁ A LA SILLA ELÉCTRICA.
Connors sandalyeye gidiyor!
Vi su combate con Connors en el Bowl, hace dos años.
İki sene önce Connors'la yaptığın maçı izlemiştim.
¡ Ojalá lleguemos a tiempo!
O'Connors, cipimi getir. Umarım yuvayı zamanında bulmuşuzdur.
Cuando volvía, encontré al señor Connors saliendo del bar junto a su edificio en la calle Segunda.
Buraya dönerken, bay Connors'a rastladım... İkinci caddede sahibi olduğu binadaki bardan çıkıyordu.
Conners, artillero de cola.
Connors kuyruk nişancısı.
¿ Conners, Kline?
Connors!
¡ Conners!
Blake! Connors?
Y usted, Srta. Connors, hablamos luego.
Size gelince, Miss Connors, sizinle sonra görüşeceğiz.
¿ Conners?
Connors?
¿ Conners?
Kransky! Connors?