English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Conseguir

Conseguir translate Turkish

39,871 parallel translation
¿ Quieres conseguir ayuda o no?
! Yardım istiyor musun istemiyor musun?
No vamos a conseguir llegar al pueblo.
Şehre gidemeyeceğiz.
Debo conseguir un par de los grandes.
Daha büyüğünü almaya gidiyorum.
Es difícil conseguir una cita contigo.
Senden randevu almak çok zor.
Y ahora eso va a conseguir que me despidan.
Ve şimdi işimden olacağım.
Creo que lo que Lucy Bauer intenta conseguir podría, en teoría, afectar a miles de personas.
Lucy Bauer'ın başarmaya çalıştığı şeyin teorik olarak binlerce insanı etkileyebileceğine inanıyorum.
- Tenías que conseguir la venganza.
- İntikam almalıydın.
Estoy... espolvoreando para conseguir huellas, en cierto modo.
Ben... Ben sadece iz bulmak için yarım yamalak tozluyorum.
Estoy seguro de que podemos encontrar algo para conseguir una reunión.
Bir toplantı ayarlamak için bir şey bulacağımıza eminim.
¿ Pero por qué alguien mataría a Rey para conseguir el sello y después lo dejaría en la escena del asesinato de Densham?
Ama ne diye birisi mührü almak için Rey'i öldürür sonra da Densham'ın evinde onu bırakır ki?
Entonces, ¿ qué está sugiriendo, que mandé a matar a Rey Torres así podía conseguir el sello e intercambiarlo con los chinos por el acuerdo de los minerales?
Yani Rey Torres'i öldürterek mührü aldığımı ve ona karşılık da Çinlilerle maden anlaşmasını yaptığımı mı ima ediyorsunuz?
Tenemos que conseguir ayuda.
Yardım bulmalıyız.
Tenemos que ser capaces de pasarlo en grande en las fiestas. Tenemos que conseguir vestirnos bien, tenemos que tener relaciones sexuales.
Kıyafetleri hazırlayıp, bir an önce sevişmeliyiz.
Y si pudiéramos conseguir que esa hermosa joven amiga tuya... - te prestara atención...
Şimdi, şu sevimli arkadaşının sonunda senin farkına varmasını sağlayabilirsek..
¿ hasta dónde estás dispuesto a llegar para conseguir lo que quieres? - Eso es todo. - ¿ Sólo un baúl?
İstediklerini elde etmek için ne kadar isteklisin? Bu kadar.
Edgar, me dijiste que no habías podido conseguir mis "aperitivos para escribir" porque la tienda estaba acordonada por la policía.
Edgar, polisler kordon çektiği için dükkâna girip yazarlık abur cuburumu alamamıştın hani.
Bueno, gracias. Pero, ¿ se debería tener coraje y determinación para conseguir ayuda?
Sağ olun ama yardıma ulaşmak için cesaret ve kararlılık şart olmalı mı?
Tenemos que conseguir algo de comida. Creo que voy a morir.
Yemek bulmamız şart, öleceğim galiba.
Ahora tengo que conseguir un estúpido trabajo.
Şimdi gidip salak gibi çalışmam gerekecek.
Hace tanto tiempo que intento conseguir un trabajo y cuando tú lo conseguiste tan rápido, es que... no he sabido sobrellevarlo.
O kadar uzun zaman boyunca iş için uğraşıp da sen amacına çabucak erişince kaldıramadım işte.
"¿ Qué trabajo no tuvo hace unos meses que estaba desesperado por conseguir?"
Birkaç ay önce girmek için can atığı ama kabul edilmediği iş neydi?
Conseguir ese dinero.
Parayı almak gibi.
Pero... era bastante fácil conseguir un cabello de Adam.
Ama şimdi... Adam'ın bir parça saçını almak çok kolaydı.
Sólo si ayudaría a conseguir otro trabajo.
Bir de yeni bir iş bulmama yardımı dokunsa...
Lo que si podemos conseguir un paso por delante de estas visiones y hacer algo que no se ha visto todavía?
Şu önsezilerden bir adım önde olup henüz görülmemiş bir şey yapsak nasıl olur?
La luz del sol, el agua absorberán hasta la última gota que puedan conseguir, aunque tengan que ahogar la vida de todas las otras plantas en esa caja.
Tüm güneş ışığı ve suyu son damlasına kadar kullanırlar. Saksıdaki diğer bitkilerin hayatına mâl olsalar dahi vazgeçmezler.
Pero como no pudiste conseguir a la buena, cierto, sólo te conformaste con esto.
- Ama güzel parçayı elde edemedin değil mi? Sen de bununla yetindin.
También pueden decirte donde conseguir leche de vaca.
Size bir ineğin nasıl süteceğini söyleyebilirler.
¿ Por quién debo seguir viviendo y conseguir un seguro de vida?
"Kimin için" "Yaşayacaktım." "Aşkımı temin ederim!"
El primer álbum de Pink Floyd, tienes que conseguir esto.
Pink Floyd'un ilk albümü, Bunu almak zorundasın.
Al menos así podía conseguir lo que quería.
Ne istedim, ağlamaktan daha.
Estaba haciendo todo lo que podía por conseguir ese dinero.
O parayı bulabilmek için her şeyi yapıyordum.
La cuestión no era conseguir el rescate.
Amaç fidyeyi almak değildi.
No apretó el gatillo que mató a Kenneth Tolan, así que confesará primero para conseguir un acuerdo.
Kenneth Tolan'ı öldüren tetiği siz çekmediniz bu yüzden itiraf pazarlığını yapan ilk siz olun.
Y te voy a conseguir esa sangre.
Ve sana o kanı getireceğim.
Mi misión es conseguir dinero que provenga de fuentes serias y legales para invertirlo en la conservación de los elefantes de África. Ese dinero debe venir de algún lado.
Görevim, Afrika'daki fillerin korunmasına yatırım yapmak için iyi ve ciddi miktarda para bulmak ve bu para bir yerden gelmek zorunda.
Porque para conseguir los hechos, debes estar en el lugar.
Çünkü gerçeklere ulasmak için olay mahallinde olmak gerekir.
Como periodistas, buscamos conseguir un gran ángulo o una gran frase.
Biz muhabirler, o kritik bakis açisini ya da o kritik repligi arariz.
Yo debía haber ido anoche, pero no podía conseguir una niñera.
Dün akşam gitmem gerekiyordu,... ama bakıcı bulamadım.
¿ Puedes conseguir una imagen satelital elevada?
Uydulardan kuşbakışı görüntü alabilir misin?
Cuando no puedas conseguir un traje quirúrgico, la parte posterior de un todoterreno y el poder antiséptico del desinfectante de manos servirá en caso de apuro.
Ellerine ameliyat eldiveni geçiremediğin durumlarda,... bir jipin bagajı ve anti bakteriyel el losyonu gerektiğinde işini görür.
Oye. ¿ Cómo se supone que vamos a conseguir que el señor sangra mucho pase por delante.de ella?
Hey. Bay Kangölü ile o görmeden nasıl geçmeyi palnlıyoruz?
Si podemos conseguir que ellos arresten a Nassar y a todo el mundo en el complejo, no vamos a necesitar usar a nuestros militares.
Nassar'ı ve tüm kampı tutuklamalarını sağlayabilirsek orduya gerek kalmaz.
Habíamos ido al Centro Comercial, para conseguir a mi hija mayor un vestido para su recital de invierno.
En büyük kızıma kış resitali için bir elbise almaya gitmiştim.
¿ Cómo va a conseguir el Presidente deshacerse de un Gobernador elegido?
Seçilmiş bir validen nasıl kurtulacak?
Les di un lugar donde pueden sentirse especiales, conseguir gloria y también ganarse algo de dinero.
Onlara kendilerini özel hissedecekleri övgü alabilecekleri ve para kazanacakları, bir yer verdim.
¿ Eso quiere decir que ya no necesito conseguir un trabajo?
- Yani iş bulmama gerek yok mu?
- Todavía necesitas conseguir un trabajo.
- Yine de iş bulmalısın.
Me prometiste que hablaríamos sobre conseguir un trabajo.
İş konusunda konuşacağımıza söz vermiştin.
Sí, y es difícil conseguir una transfusión cuando eres el último hijo de Marte.
Mars'ın son erkek evladı olunca kan nakli yapmak da zor oluyor.
Entonces tendré que conseguir algo de poder que no podrá manejar.
O zaman kaldıramayacağı kadar güç veririm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]