Cooper translate Turkish

Dr. Cooper, mientras usted no estaba elaboramos una solución que le permitiera cambiar su especialidad.

Dr. Cooper, siz burada değilken çalışma alanınızı değiştirmenizi sağlayacak bir çözüm ürettik.

Eso es puro Cooper.

Cooper teorisidir.

El Mini Cooper, porque se trata de mí.

Mini Cooper çünkü cevap benim.

Qué tal esto : "Es un pobre hombre", según Sheldon Cooper.

Şuna ne dersin : ... Sheldon Cooper'ın çakması.

Soy el Dr. Sheldon Cooper.

Ben Dr. Sheldon Cooper.

Mientras tanto, me llevo a Sykes para ayudar a Cooper.

Bu arada Sykes Cooper'a yardım etmeye geri dönsün.

Hijos e hijas de Dwight Carrington, de Victoria Cooper y de John Tuttle.

Çocukların adları Dwight Carrington... -... Victoria Cooper ve John Tuttle.

Emily Cooper.

Emily Cooper.

Andre Cooper.

Andre Cooper.

Revise su computadora y encontré emails que mando Cooper a la ex-mujer de un cliente.

- E-maillerine bakarken Cooper'ın bir müşterisinin eski eşiyle mailleştiğini gördüm.

Así que los líos amorosos del Sr. Cooper lo pusieron en peligro.

Yani Bay Cooper'ın gönül işleri onu tehlikeye soktu.

El antiguo trabajo de Cooper.

Cooper'ın eski iş yeri.

Y tengo un intercambio de llamadas entre Milo y Cooper.

Önümde Milo ve Cooper arasında geçen telefon görüşmeleri var.

Lo siento. Mickey y Cooper deben haber robado juntos ese cargamento.

Mickey ve Cooper o sevkiyatı birlikte çalmış olmalılar.

¿ Cooper logró ayudarte con lo de las citas?

Cooper randevu cephesinde işini yaptı mı?

Darren Cooper.

Darren Cooper.

"Peter Cooper." Oh, vamos.

"Peter Cooper." Hadi ama.

Hola. ¿ Por qué acabas de teclear "Peter Cooper"

Selam. Neden durum güncellemene sadece "Peter Cooper" yazdın?

"¿ Quién es Peter Cooper?" "¿ Tienes nuevo novio?"

"Peter Cooper da kim?" "Yeni bir erkek arkadaşın mı var?"

Cooper.

Cooper.

Peter Cooper al rescate.

Peter Cooper günü kurtarmaya gelmiş.

Cooper, ¿ qué estás haciendo?

Cooper, ne yapıyorsun?

- ¡ Cooper!

- Cooper!

No iré a la cárcel por ti, Cooper, y tú tampoco deberías.

Senin için hapse girmeye niyetim yok Cooper. Sen de girmemelisin.

¡ Cooper Seldoel FBI!

Cooper Seldoel, FBI!

Cooper...

Cooper...

Porque... en mi último año de universidad,

Çünkü... Üniversitenin son yılında, Cooper ile salakça bir şey yaptık.

Cooper y yo hicimos algo estúpido. Lo arrestaron y lo enviaron a prisión.

Tutuklanıp hapse girdi.

Antes, estuviste en lo correcto al presionar a Cooper.

Cooper hakkında baskı yapmakta haklıymışsın.

¿ Puedes cubrir con Cooper y Aram? Sólo tiene que ganar algo de tiempo.

Cooper ve Aram saklayabilir, biraz zaman kazandırabilirsin.

El agente Harold Cooper lo hizo.

Ajan Harold Cooper verdi zaten.

¿ Cooper?

Cooper?

Agente Cooper no estará tomando esto en serio, ¿ verdad?

Ajan Cooper bunu ciddiye almıyorsunuz, değil mi?

Soy un gran amigo de Harold Cooper.

Ben Harold Cooper'un kadim bir dostuyum.

Pero también entiendo que usted supervisa el dinero negro, y Harold Cooper apreciaría si usted pudiera proveernos con cualquier información que tenga sobre el Subproyecto siete.

Ama ayrıca kara bütçeyi denetleyeceğinizi de anladım ve Subproject 7 hakkında bulabileceğiniz her şeyi bize yollarsanız Harold Cooper da bundan çok memnun olur.

¿ La muerte de Cooper podría ser el punto de origen - para toda esta conspiración?

Cooper'ın ölümü tüm bu komplonun çıkış noktası olabilir mi?

"Cooper, desafiante, asustado".

"Cooper, muhalif, korkmuş."

Tiene sentido que Cooper esperara hasta que estaba muriéndose para plantarles cara a los chantajista.

Cooper'ın şantajcılara diklenmek için ölümü beklemesi mantıklı.

Todos parecen creer que resolver el asesinato de Cooper nos llevará a la persona que ordenó el asesinato de Lance.

Herkes Cooper cinayetini çözmenin bizi Lance'in ölüm emrini veren kişiye... -... götüreceğini düşünüyor.

Entonces sacaré los huesos de Cooper de la nevera.

O zaman Cooper'ın kemiklerini dolaptan çıkarayım.

Necesito un micrótomo láser para completar mi estudio inmunohistológico de los huesos de Cooper.

- Cooper'ın kemiklerindeki immunohistolojik çalışmamı tamamlamak için lazer kesici lazım.

¿ Vas a rebanar los pocos huesos que tenemos de Cooper?

Cooper'ın kalan birkaç kemiğini mi keseceksiniz?

Si tienes algo más importante que hacer que encontrar al asesino de Copper...

Cooper'ın katilini bulmaktan daha önemli bir işiniz varsa...

Aquí tenemos a Cooper.

İşte, burada Cooper var.

También sabemos que Sanderson está relacionado con Cooper porque un químico - que Sanderson fabricó mató a Cooper.

Sanderson'ın da bağlantısını biliyoruz çünkü Cooper'ı, Sanderson'ın yaptığı kimyasal madde öldürdü.

¡ Durant y Cooper!

Durant ve Cooper!

Y bienvenidos a Sheldon Cooper Presenta :

Sheldon Cooper Sunar :

Acerquemonos a la operación de Cooper para averiguarlo.

- Cooper'a yaklaşıp nedenini öğrenelim diyorum.

¿ Descubrio algo nuevo sobre Andre Cooper?

Andre Cooper'la ilgili yeni bir şeyler buldunuz mu?

Stefan Cooper, ¿ qué estás haciendo?

Stefan Cooper, ne yapıyorsun?

"Cooper".

- "Cooper."