Translate.vc / Spanish → Turkish / Copy
Copy translate Turkish
37 parallel translation
¿ Te acuerdas del niño ese de la tele?
Peki Hard Copy'deki o oyuncak silahlı şişko çocuğu hatırlıyor musunuz?
¿ La de los rizos que trabaja en la fotocopiadora?
Kinko Copy'de çalışan, kıvırcık bukleli Helga mı? - Evet, o.
Ha llamado "Copy Top".
"Copy Top" aradı.
Pero "Oprah," Barbara, "The Today Show..." "... Hard Copy, " agéndalos.
Ama "Oprah" Barbara "The Today Show", "Hard Copy" hepsi randevu isteyecekler.
Que Hard Copy lo haga. - Warren no lo haría.
Warren ilgilenmez bununla.
Después del programa de televisión, mamá.
Hard Copy'den sonra, anne.
¿ Tiene alguna idea de lo que Hard Copy va a pagar por esto?
Bu videoya kaç para verirler haberin var mı?
- Estaba viendo Hard Copy y cuando me encontraran dirían que era la chica que veía mala TV.
Hard Copy'i izliyordum, ve beni buldukları zaman sonsuza kadar kötü tv programları izleyen ölü kız olarak kalacağımı sandım.
Tengo la copia de un documento aqui.
I've got a copy of a document here.
Kenny tenía un buen trabajo como asistente en Copy Hut.
Kenny'nin iyi bir işi vardı. Fotokopicide müdür yardımcısıydı.
I'm going to do my homework and do a crib.
ben ödevimi yapmaya gideyim biraz da copy.
Dad, do you know what a crib is?
baba copy'nin ne olduğunu biliyor musun?
- Salchichas del Abuelo Recluté a Kenny, mi amigo homosexual del Copy Hut... para que diseñara volantes para atraer a la gente.
Bu yüzden, ben de fotokopi dükkanında, çalışan homosexual arkadaşım Kenny'i biraz broşür basması için, ve giden müşterileri geri getirmek için işe aldım.
- "Porque todos leen... lo leen en'Vanity Fair'o'Copycat,'pero nadie piensa en los efectos que tiene en la gente que lo vive."
"Herkes okur,'Vanity Fair've'Copy-Cat'hikayelerinin hepsini okur ama kimse insanlar üzerinde nasıI bir etkinin oluştuğunu düşünmez."
Y una copia para tus clientes
~ And a copy for your clients ~
Bienvenido a Copy Kingdom.
Fotokopi Krallığı'na hoş geldiniz.
La policía pensará que escapé a la asesino copy-cat Joan Burrows, y la maté en el transcurso, claro.
En azından, herkes böyle düşünecek. Ben kopya cinayetler işleyen manyak katil Joan Burrows'un elinden kaçtığımda tabii ki sen onu öldürme aşamasındayken.
Este es Echo Zero One maldición!
! Do you copy?
Y me nombraron Directora de Copy
Ve ben baş metin yazarı oldum.
Bill Bernbach añadió toda una nueva fuerza creativa a la Publicidad al poner al Director Creativo en el mismo despacho que al Copy Eso no se había hecho nunca antes
Bill Bernbach sanat yönetmeni ile metin yazarını aynı odaya koyarak reklamcılığa yepyeni bir yaratıcı güç ekledi.
Entonces Bernbach dijo : "Director de Arte, aquí tienes al Copy, trabajad en ello juntos, desde una hoja de papel en blanco"
Bernbach "hey sanat yönetmeni, metin yazarı ile tanış siz beyler bir yığın kağıt üzerinde beraber çalışacaksınız" dedi.
Copiado.
Copy that.
Bueno, al menos ya no puedes decir que tu "copy" es aburrido.
En azından artık hazırladığın metinlerin sıkıcı olduğunu söyleyemezsin.
Recibí en noviembre una llamada de un productor de televisión de Hard Copy y me dijo que un niño que estuvo desaparecido por cuatro años había aparecido y que quería seguirle la pista para poder tener una entrevista con él.
Kasım ayında Hard Copy için çalışan bir TV yapımcısından telefon geldi. Dört yıldan uzun süredir kayıp olan bir çocuğun bulunduğunu söyledi. Onunla röportaj yapabilmeleri için benden onun izini sürmemi istedi.
Criminal Minds 8x16 Carbon Copy Sincronización : elderman Traducción : ilse menoyos
starfish rhineceros İyi seyirler.
¡ No puedo hacer mas que copy / paste!
Kopyala-Yapıştır'dan fazlasını yapamam.
Entendido, 507.
Copy, 507.
Dos puertas a la izquierda. Copiado.
Left.Copy tha t İki kapı
"¿ Soy yo una copia de ti?"
"Am I a copy of you?"
Es una pendiente resbaladiza del Hard Copy al National Enquirer, al Weekly World News.
Hard Copy, Ulusal Soruşturmacı'dan tut da Haftalık Dünya Haberleri'ne kadar riskli bir durum.
Copy dice "El gobernador Gary Brown" y el nombre del tipo es Jerry.
Copy "Vali Gary Brown," der ama adamın ismi Jerry.
Operación Bite Marcos, esto es ciudadano Z. Copy.
Operasyon Bite Mark, Citizen Z konuşuyor, anlaşıldı.
Addy, ¿ me copia?
Addy, do you copy?
- En el Copy That.
- Copy That'te 96. ve Broadway'de.
- Tripulación de cabina, comprobación.
- Copy that!
Están proyectando "Carbon Copy."
"Carbon copy" filmini oynatıyorlar.
¿ Copia?
Copy?