Translate.vc / Spanish → Turkish / Corazön
Corazön translate Turkish
1,346 parallel translation
Una cobra quienes da picaduras al corazon
Kalbimi sömüren bir yılan!
Dejalo que el haga lo que sienta su corazon.
Ne yapmak istiyorsa, yapmasına aldırma.
Aquella en la que posas tus ojos, y una voz canta desde tu corazon..
Gözleriyle cesaret veren ve kalbiyle şarkı söyleyen birini
Tienen a alguien en su corazon. .. y mueren de amor por otro.
Kalplerinde biri var ve başkalarına aşık olurlar
Tu hiciste un lugar en el corazon de todos.
Herkesin kalbini kazandın
Espero que no le de un ataque al corazon!
Umarım kalp krizi geçirmez.
Corazon, mi corazon se inquieto.
Kalbim huzursuz
Corazon, mi corazon se inquieto. Parece que me enamore.
Sanırım, aşık oldum
Todo lo que esta pasando en mi corazon, como lo digo?
Kalbimde neler olduğunu nasıl anlatabilirim
- Pon tu corazon en tu trabajo.
- Kalbini işine ver.
- Si, voy por mi corazon.
- Kalbim için gidiyorum.
A veces este pensamiento viene a mi corazon.
Bazen bu düşünce gelir akla...
.. hace sufrir a mi corazon.
Kalbimi acıtıyor...
Pero les gustaria algo para pasar el tiempo? - Traiganos lo que diga el corazon.
- Fakat zaman gçirmek için birşeyler ister misin?
Ella es la chica que encendio la lampara del amor en mi corazon.
O ki, kalbimde aşk ışığı yakan kız. O, evleneceğim tek kız.
Cuantas veces dije que no estoy bailando sin ninguna razon? - Hay un pensamiento en mi corazon.
Aklımda birşey var
Desde tu pecho, pueda que nunca salga.. .. el deseo de tu loco corazon.
Aklından hiç çıkmaz
En tu corazon hay una falsedad.
Kalbinde birşey var
Es un oasis para mi corazon
Burası kalbimin vahasıdır diyebilirim...
tu madre... Esa debilidad del corazon... Por esa causa nuestro padre termino aqui.
Babamızın bu şekilde ölmesinin... sebebi onun ölümlü birine... annene karşı duyduğu histi.
Tengo mal el corazon.
Kalbimden rahatsızlığım var var.
Legion de Merito. Corazon Purpura. "
Üstün hizmet madalyası aldı.
Yo siempre supe que debajo de esa armadura militar bio-diseñada... habia un gran corazon.
Bu işin içinde biyo-mühendislik olduğunu biliyorum ama, - burada askeri gücü yenen bir kalp vardı.
Su amigo me gusta un poco tambien... y el moreno de la esquina me parte el corazon.
Arkadaşıda iyiymiş. Ayrıca köşedeki erkek kardeşimizde kalbimi çaldı.
Pero no le digas nada a el, porque no quiero partirle el corazon.
- Ona hiçbir şey söyleme. Kalbini kırabilir.
Pero despues me dijo que habia tenido un gran romance con otra chica, con la que termino muy mal, entonces su corazon se rompio.
Sonra şekerim bana başka bir elemanla ilişkisi olduğunu söyledi, kötü biten bir ilişki, bu yüzden kalbi kırıImış.
Pero lo que si me dijo fue... que si hay algo que tu corazon... te dice que vale la pena... debes ir por ello, sin importar las consecuencias.
Ama söylediği tek şey o da bir şeyden eminsen... doğru olduğunu hissediyorsan... peşinden gitmelisin, ne olursa olsun.
Te rompe el corazon.
Kalbini kırıyor.
LABIOS APRETADOS, SEÑAL DE CORAZON DURO
Sıkıca kapanmış dudaklar, ilgi eksikliğinin göstergesi.
Tu ausencia te hace mas cercano a mi corazon Elmo...
Bulunmayış kalbi daha hızlı büyütür Elmo.
¡ Mi corazon!
Kalbim!
Un sacrificio de corazon acongojado.
Kırık bir kalbin fedakarlığı.
- Porque te cagaste en mi corazon.
- Kalbime sıçtın. - Ne yaptım?
Oye, "Corazon Valiente", ¿ Podemos jugar?
Hey, cesur yürek, biz de oyuna girsek?
pero tu, creo que eres capaz de partir el corazon de una mujer.
Ama siz bir kadının kalbini kırabilecek tipten bir erkeksiniz.
Quieres que te parta el corazon, jovencita?
Kalbini kırmamı mı dilerdin?
No ese cuarto, corazon.
O da değil tatlım. Hayır.
¿ Has experimentado alguna vez un sentimiento nuevo que te invade el corazon y te llena con un dolor indescriptible?
Hiç, kalbinin içinde birikip seni tarif edilemez bir acıyla dolduran, yepyeni bir duygu yaşadın mı?
¿ No lo hace usted, en el fondo de su corazon... preguntarse secretamente todos los dias? Objecion.
Her gün içten içe bu soruyu kendinize sormuyor musunuz?
En el fondo de mi corazon, creo que se merece todo.
Tüm samimiyetimle, o her şeyi hak ediyor.
Mi corazon está destrozado!
Kalbim kırılıyor!
EL CORAZON DESEA
Bir doBRowsKi çevirisi.
Sabemos como robarle el corazon y el sueño a una mujer.
Bir kadının kalbi nasıl çalınır, uykusu nasıl kaçırılır biliyoruz.
Preguntale a tu corazon. Sabras que digo la verdad.
Eğer kalbine sorarsan gerçekleri söylediğimi bileceksin.
El corazon desea.
Gönül ister ki...
Que estacion es esta que el corazon florece como una flor?
Hangi mevsim bu, kalbim böyle çiçek açıyor?
Que estacion es esta que el corazon florece como una flor? Los colores son suaves, y las fragancias se mezclan.
Hangi mevsim bu, kalbim böyle çiçek açıyor içinde renkler birbirine karışıyor güzel kokular harmanlanıyor.
Puedes entenderlos, no necesitas usar ni el cerebro ni el corazon.
Her neyse senin anlayabileceğin bu kadar çünkü onları anlamak için beynini vaya kalbini kullanmana gerek yok!
Los de forma de corazon, los que se compran en la calle.
Şu kalp şeklinde olanları bilirsin. Kalp şeklinde...
Es un pensamiento que acelera a mi corazon!
Kalbimi nasıl attırdın!
Como tropece en el camino del corazon?
Neden aşk yoluna saptım?