Translate.vc / Spanish → Turkish / Coré
Coré translate Turkish
120 parallel translation
Y Coré.
Ve karısı.
Sí, Coré Corbjin.
Doğru. Harika bir kadın.
- ¿ Coré está enferma?
Core hasta mı?
Hazlo por Coré, hazlo por ella.
Core için yap o zaman. Onun için yap.
Por difamar a un miembro de una minoría étnica, e informaré al Departamento de Derechos Civiles del Ministerio de Justicia, a la Comisión de Derechos Humanos de las Naciones Unidas, a la NAACP, al Congreso de lgualdad Racial, al Sindicato de Liberta...
Azınlıkları oluşturan gruplardan,..... biri için hakaret edici sözler sarf etti. Bunu Adalet Bakanlığı..... İnsan Hakları Birimi'ne, Birleşmeiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'na..... CORE'a ve Medeni Haklar Birliği'ne rapor edeceğim.
¡ "Hard-Core art"!
Hardcore sanat eserleri.
El Bloque Central ( Core Block )
Çekirdek Bölüm
Una señal de socorro sin identificar nos ha llevado a una nave Romulana en la superficie de Galorndon Core, un planeta de la Federación.
Kimliği belirsiz yardım çağrısı, Federasyon'a ait bir gezegen olan... Galarndon Core'da yere çakılmış bir Romulan gemisini açığa çıkardı.
Galorndon Core proporcionaría un abrigo ideal para el primer paso de una nueva ofensiva.
Galorndon Core, yeni bir hücum hazırlığı için... ideal bir gizlilik sağlayabilir.
¿ Cuánto tiempo ha pasado en Galorndon Core?
Ne kadardır Galorndon Core'dasın?
Una nave tuvo un ligero error de navegación y se estrelló en Galorndon Core.
Gemilerimizden birinde önemsiz bir seyrüsefer arızası meydana geldi... ve Galorndon Core'a çakıldı.
¿ Hay posibilidad de que haya otros Romulanos en Galorndon Core?
Galorndon Core'da kurtarılacak başka Romulan var mı?
Pero debemos medir nuestra respuesta con cautela, o puede que la historia recuerde Galorndon Core junto con Pearl Harbor y la Estación Salem Uno como el escenario sangriento del preámbulo de la guerra.
Ama bu karşılığa çok dikkat etmeliyiz, yoksa tarih Galorndon Core'u... aynı Pearl Harbor ve Salem 1 İstasyonu gibi... kanlı bir savaşın başlangıcı olarak hatırlar.
Bienvenidos a Galorndon Core, donde las buenas obras reciben su castigo.
Galorndon Core'a, hiçbir iyiliğin cezasız kalmadığı yere hoş geldin.
Tony Pope, en directo para Hard Core, la accion delante de tus narices.
Ben Tony Pope, olay yerinden canlı olarak bildiriyorum.
El incidente del Núcleo Galorndon. Los dos oficiales...
İki subayla ilgili, Galorndon Core'daki olay.
La edad de los niños oscila entre los 3 y 6 años.
6 yaşındaki çocukları hard-core porno filmler çekmeye zorluyorlarmış.
Tú haz lo que quieras pero a mí si no es'hard-core'no me interesa.
Siz bildiğinizi yapın. Hayır adamım. Ben o aleti satın almam.
No hay que disparar a nadie para demostrar que eres'hard-core'.
Sert olduğumuzu ispatlamak için birini vurmamız gerekmez.
El CORE y el SNCC y la NAACP.
CORE, SNCC ve NAACP gibi örgütleri bilirsiniz.
¿ Dio Chulak de Rómulo un ultimátum después de Galorndon Core?
Napolyon'un, karşısında savaş kaybettiği bir komutan. Romulus'un Chulak'ı savaş kaybettikten sonra ültimatom verdi mi?
Es uno de los más aferrados en el ambiente.
O sahnedeki en hard-core adam.
Este tipo era uno de los mayores cabrones que haya conocido... y se va a salvar a las plantas.
Bu adam şimdiye kadar tanıdığım en Hard-Core or * spu çocuğu tiplerden biriydi... Ve o bitkileri kurtarmak için ayrılıyor.
Yo me he suavizado mucho, pero Stevo es un maldito radical.
Ben çok olgunlaştım, Fakat Setevo'nun lanetolası hard-core'u.
Radical o no, yo creo que debería conocer a Brandy.
Hard-core veya değil, Bence o Brandy ile tanışmalı.
Estamos a menos de un minuto de rupturas múltiples del núcleo.
We're less than a minute away from multiple core breaches.
- ¡ Déjame ver el jodido periódico!
Bırak da şu sikik gazeteye bakayım Core.
Vengo a recoger a mi hijo Kevin Cole.
Oğlumu almaya geldim. Core.
- Soy Francis Cole.
Adı Francis Core.
Cuando el núcleo explote, el trasbordador se estrellará.
When the core blows, the shuttle will rock
Quiere decir,'soft core'.
Yumuşak seks, anladın?
Y esta tarde en la sala multimedia, proyectaremos una película porno suave para mujeres.
Ve öğlen medya odasında kadınlar için soft-core porno filmi var.
Mejor que no sea suave.
Umarım bu soft-core olmaz.
Odio el porno suave.
Soft-core'dan nefret ediyorum..
¡ Corre, core!
Tanrım! Tanrım!
El core.
Koşuyor!
Y supuso alejarse del punk rock hard-core puro, y tomar una nueva ruta que Johnny odiaba.
Saf hard-core punk-rock dan biraz uzaklaşmışlardı ve Johnny bunun olmasından nefret ediyordu.
"Dark-core", "trip-hop", la música que escuchan los jóvenes hoy en día.
Dark core, trip hop. Bugünlerde çocuklar ne dinlerse işte.
Trabajaba en CORE y era un momento increíble.
Irksal Eşitlik Kongresi'nde çalışıyordum, inanılmaz bir dönemdi.
Ariel, veo que has aceptado tu esencia Invid y has elegido unirte a mí en Núcleo.
Ariel, Invid haline geri dönüp, bana Core'da eşlik etmeye karar vermişsin.
Eso debe llevar un chip de cable dual noble.
Dual-core mobil çip yani.
Y el groove, era algo que se usaba en la escena Hardcore de la temporada por que la mayoría de las bandas de metal no tenian ese groove.
Onlara teşekkür borçluyuz. O zaman'Groove'hard-core ortamları devam eden bir olguydu. Fakat çoğu metalde Groove yoktu.
Comenzó en el underground creció y se hizo muy grande y sorprendente.
Yani ister Punk Rock sahnesi olsun, ister Hard-Core sahnesi olsun ister Metal sahnesi olsun bu müzik türleri hep yaşayacak.
Sí. Bueno, necesitas dos para, ya sabes, tener sexo hard-core.
Seks yapmak için iki kişi gerekir.
M-Core's se mantiene, pero Yamagato...
M-Core sabit duruyor, ama Yamagato...
$ 1200. ¿ Qué es un "Ejercitador extremo de corazón"?
$ 1200. "Core-Blaster Extreme" de ne oluyor?
Ahora voy camino a "Precore"
Şu anda Pre Core'a gidiyorum.
Los efectos personales de Doug que recogí de "Precore"
Doug'ın Pre Core'dan aldığım özel eşyaları.
"Precore" se preocupa por la preservación de órganos y tejidos.
Pre Core organ ve doku saklanmasıyla ilgilenir.
Yo llamé a "Precore"
Pre Core'u aradım.
Precore llevo su furgoneta a una parada cerca del bloque
Pre Core'un minibüsü sokakta bir tur attı.