Translate.vc / Spanish → Turkish / Crackers
Crackers translate Turkish
117 parallel translation
Con ella viven su autentica compañera de viaje, Cotton Su delincuente hijo, Crackers y su mentalmente enferma madre, la señora Edie.
Hayatının seyahat arkadaşı Cotton... suçlu oğlu Crackers... ve kafadan sakat annesi Bayan Edie ile birlikte.
Y Crackers tiene ese bonito cobertizo atras para que asi pueda traer a sus amigos cuando quiera sin despertarnos.
Crackers'ın da hemen arkamızda küçük şirin bir barakası var... böylece istediği zaman bizi uyandırmadan... arkadaşları ile görüşebilir orada.
Yo tambien iría a pasear pero creo que Crackers va a traer a su amiguita a casa y no quiero perdermelo.
Keşke ben de çıkabilseydim... ama sanırım Crackers... hanım arkadaşını buraya getirecek... Bunu kaçırmayı istemem.
Ademas, tu y Crackers tendreis un buen entretenimiento aqui juntos.
Bunun yanında, sen ve Crackers burada... iyi vakit geçireceksiniz.
Crackers tiene buen ojo para esas cosas
Crackers'ın göz zevki iyidir.
Crackers... ¡ Estoy lista!
Crackers, Hazırım!
Tengo una cita con su hijo Crackers.
Oğlu Crackers ile bugün randevum var.
Pues bien... ¿ Sabe acaso Crackers que esa supuesta cita es una espia enviada por los Marbles?
Crackers son flörtünün... Marbles'lar tarafından gönderilen bir casus olduğunu biliyor mu?
Oh, Crackers, Estoy tan excitada
Oh, Crackers, çok heyecanlıyım.
Necesito esto con locura, Crackers.
Buna çok ihtiyacım var, Crackers.
Quiero ver mas, Crackers mas que lo que nunca he visto.
Daha fazla görmeliyim, Crackers- - şu ana kadar gördüğümden daha fazlasını.
La abuela de Crackers.
Crackers'ın büyükannnesi.
¿ Donde esta la madre de Crackers?
Crackers'ın annesi nerede?
Crackers me ha hablado de ti
Crackers bana sizden bahsetti..
Sera mejor que esten ahi o le contare a Crackers todo sobre vosotros dos.
Siz de orada olsanız iyi olur... veya Crackers'a siz ikiniz hakkında her şeyi anlatacağım.
¡ Crackers, la cena esta lista!
Crackers, yemek hazır!
Crackers, cúbreme
Crackers, beni koru.
Esa Cookie estuvo preguntando cosas, Crackers.
O herif sorular soruyordu, Crackers.
¿ Y podre ir a visitar a Babs y a Cotton y Crackers?
Ve Babs, Cotton ve Crackers'ı görmeye gelebilirim öyle mi?
Aqui es donde fornican, Crackers justo en esta cama
İlişkiye girdikleri yer burası, Crackers... Tam burada, yatağın üzerinde.
Toda clase de asquerosas posturas que puedas imaginar, Crackers.
Her çeşit iğrenç pozisyonu yapıyorlar... Hayal ediyorum da, Crackers.
Si, Crackers, si.
Evet, Crackers, Evet.
No, Crackers, no.
hayır, Crackers, Hayır
Aqui es donde comen, Crackers.
Burası yedikleri yer, Crackers.
Oh, Crackers.
Oh, Crackers.
Oh, Crackers, mi hijito Crackers.
Oh, Crackers.
Oh, Crackers, funcionará
Oh, Crackers, İşe yarayacak.
Oh, mi unico hijo, Crackers.
Oh, benim tek oğlum, Crackers.
Mi unico niño, Crackers sangre de mi sangre mi propia herencia, mis propios genes
Benim tek çocuğum, Crackers... Benim kendi etim ve kanım... benim tek mirasım.
Oh, Crackers, deja que Mama reciba tu pequeña comunión
Oh, Crackers, izin ver annen düşüncelerini paylaşsın.
Oh, Crackers, un regalo de suprema maternidad un regalo de divinidad
Oh, Crackers, Yüce anneliğin hediyesi... Tanrıçanın hediyesi!
Oh, Crackers, preparate a recibir el regalo mas divino que una madre puede dar.
Oh, Crackers, bir annenin verebileceği... en kutsal hediyeyi alabilmek için hazırlan.
¡ Oh, Crackers!
Oh, Crackers!
Sueltalas, Crackers.
Onları serbest bırak, Crackers.
Muy firmes, Crackers...
Bu sıkı, Crackers...
Llamo al estrado a Crackers.
Kürsüye Crackers'ı çağırıyorum.
Llamo a Crackers al estrado.
Kürsüye Crackers'ı çağırıyorum.
Disparando, Crackers, disparando.
Vuracağız, Crackers, vuracağız.
Oh, Crackers, esa es una idea maravillosa
Oh, Crackers, bu harika bir fikir
Oh, Crackers, deberias teñirtelo
Oh, Crackers, saç rengini değiştirmelisin.
Yo tendre un rapado, tu tendras un tupé rosa... y Crackers el pelo rubio todo ello en Boise, Idaho.
Ben saçımı kısa kestireceğim, sense pembeye boyatacaksın... ve Crackers sarı yapacak... Hepsi Boise, ldaho'da olacak.
Oh, Crackers, esta copia es histerica.
Oh, Crackers, bu afiş çok komik.
Dios... Estas precioso, Crackers.
Oh, Tanrım, Çok güzelsin, Crackers.
La maldición original de los Marbles por parte de Divine y Crackers fue mucho mas complicada.
Divive ve Crackers tarafından... yapılan büyü aslında daha karmaşıktı.
Tocalo todo, Crackers.
her şeye dokun, Crackers.
Divine, Crackers, y Cotton cantando...
Divine, Crackers, ve Cotton şarkı söylüyor...
Jeepers H. Crackers!
Jeepers H. Crackers!
Y algunas botas de punta y quizás unas galletas snack.
And some pointy boots and maybe a few snack crackers
Probablemente gasta más en crackers, de lo que yo gano en un año de jefe de seguridad
Benim bir yılda kazandığımdan fazlasını abur cubura harcıyordur.
Sí, lindas palabras, Baby Crackers.
Evet, güzel kelimeler, çılgın bebek.
¡ Oh, Crackers!
Tanrıçanın diğer neslinin... kanı ve bedeni. Oh, Crackers!