Translate.vc / Spanish → Turkish / Créo
Créo translate Turkish
365,075 parallel translation
Si, creo que sí...
Evet, galiba var.
Creo que lo que decimos es que queremos empezar a tomar las decisiones familiares... de modo diferente.
Sanırım hepimizin söylemeye çalıştığı şey aile kararlarımızı farklı şekilde almaya başlamak istediğimiz.
Oye, yo creo que está genial.
Bence mükemmel görünüyor.
Creo que tú aspiras a más.
Bence daha iyisini yapabilirsin.
Creo que deberías pensar en poner un letrero.
Bir tabela falan koyman gerek.
Creo que se alegró de deshacerse de mí.
Sanırım beni başından savdığı için memnun.
Sí, creo que está muerta.
Evet, bence de öldü.
Lo sé, pero creo que no deberían quedarse solos aquí.
Biliyorum ama burada yalnız olmamalılar bence.
Creo que solo quieres quitarme la ropa.
Sadece beni soymaya çalıştığını düşünüyorum.
No creo que en estas rocas haya cloacas,
Bu taş yığınının... iç tesisat ile bir ilgisi olduğundan emin değilim.
Creo que no ha tomado una decisión.
Bir karar verdiğini sanmıyorum.
¿ Sabes quién es? No... pero creo que lo puedo averiguar.
Hayır ama sanırım bulabiliriz.
Sí, creo que tienes razón.
Evet, sanırım haklısın.
No lo creo, querida, la tenemos hasta y media.
30 geçeye kadar burdayız.
Creo que ya lo he visto todo.
Sanırım şimdi gördüm.
Creo que querrán hablar con usted.
Bence seni sorgulamak isterler.
Ya sabe... creo que debo estar alterada.
Sanırım şoka girmiş olmalıyım.
Y creo que con esto va a ser lo mismo.
Ve sanırım bu da o şekilde olacak.
Creo que me he convertido en una persona engreída y soberbia que le dice a todo el mundo cómo debe vivir su vida.
Herkese hayatlarını nasıl yaşaması gerektiğini söyleyen o iğrenç ayık insana döndüm.
Creo que voy a hacerlo de otra forma.
Sanırım diğer yolla yapacağım.
En realidad, quería decir que creo que estás haciendo un trabajo excelente.
- Aslında, demek istediğim bence olağanüstü bir iş yaptığındı.
Escucha, es... verdad que el miedo puede vencer a la lógica, pero... la lógica también puede vencer el miedo y creo que tu madre y Walter se dieron cuenta de que lo más lógico para ellos es solo ser buenos amigos.
Dinle bak... korkunun mantığı alt edebileceği doğru fakat... mantık da korkuyu alt edebilir ve sanırım hem annen hem de Walter anladı ki onlar için en mantıklısı iyi birer arkadaş olmak.
Walter, creo que sé qué causó la sobrecarga.
Walter, sanırım elektrik dalgalanmasın sebebini buldum.
¿ Todo arrugado? No lo creo.
Böyle bumburuşuk mu?
Creo que tiene un bastón invisible.
Sanırım görünmez değneği ya da bastonu var.
Creo que me arrepentiría de esta decisión.
Sanırım bu karadan pişman olurdum.
Espera, creo que sí hice esas cosas.
Dur, bence o şeyleri yaptım ben.
Creo que es hora de que reconsideres tus hechos, nene.
Bence gerçeklerini yeniden düşünmenin vakti geldi kardo.
No creo que haya una farmacia cercana allí afuera en la tundra.
Tundra'da yakınlarda bir eczane olduğunu sanmıyorum.
Creo que inhalé demasiado cornezuelo.
Sanırım çok fazla çavdarmahmuzu soludum.
Sí, creo que tengo algo de cornezuelo en el cerebro.
İyi misin? Evet, sanırım beynimde bir parça çavdarmahmuzu var.
Creo que asusté al Sr. Dodd.
Sanırım Bay Dodd'u korkuttum.
Creo que la expropiación es un abuso de poder gubernamental.
Bu kamulaştırmayı, devlet gücünün suiistimal edilmesi olarak görüyorum.
Oh, no creo que entiendas la definición de "suerte".
Ah, "şanslı" tanımını anlamadığını sanmıyorum.
No creo que entendáis la definición de "aleatorio".
"Rastgele" tanımını anlamadığını sanmıyorum.
- No me lo creo.
- Ben anlamıyorum.
Creo que no.
Ben öyle düşünmüyorum.
Creo que puedo arreglarlo, solo... necesito unas cuantas horas.
Sanırım düzeltebilirim, sadece... Ben sadece... Bir kaç saate ihtiyacım var.
Creo que plantó un micro mientras estaba inconsciente.
Sanırım baygınken bir böcek ekti.
Y creo que anoche me pillaste con la guardia baja.
Ve dün gece beni nöbet tuttuğunu düşünüyorum.
No, quiero decir que gracias por tu ayuda, pero creo que he acabado con la terapia.
Hayır, demek istediğim, yardımın için teşekkürler Ama sanırım terapi bitti.
Y creo que estoy lista para continuar con mi vida.
Ve bence hayatımla devam etmeye hazırım.
Creo que me gustaría estar solo.
Sanırım muhtemelen yalnız kalmak istiyorum.
Sabes, solo... no creo que tenga... el estado emocional adecuado... para estar con alguien cuya vida es tan complicada como la mía.
Biliyor musun, ben sadece... Sanmıyorum ki... Duygusal gayrimenkul...
Creo que esa clase de esfuerzo se merece una recompensa.
Sanırım bu türde bir çalışma ödülü hak ediyor.
Creo que podemos señalar una razón principal.
Sanırım bir tane esaslı noktaya yönleniyoruz.
Creo que ahí es donde Alex se pone su disfraz de Olympian.
Bence orası, Alex'in Olympian kostümünü giydiği yer.
Me lo creo.
Ben kandım.
Pero solo para asegurarnos, creo que deberíamos echarle un ojo a esas imágenes de Alex cambiándose.
Emin olmak için sanırım Alex'in kıyafet değişimine bir göz atabiliriz.
Anna Frank, pero creo que se aplica.
Ama bence yakıştı.
Creo que se trataba más de Steve, Susan, Wendy...
Daha ziyade Steve, Susan, Wendy içindi.