Translate.vc / Spanish → Turkish / Curriculum
Curriculum translate Turkish
317 parallel translation
Bien, Srta. Sandstone... despues de echar un vistazo a su curriculum mi marido y yo hemos decidido que usted no es exactamente lo que andamos buscando para el trabajo
Bayan Sandstone... Sizin niteliklerinizi gözden geçirdikten sonra... Bay Marble tam olarak bu iş için... aradığımız kişi olmadığınızı anladım.
Yo tengo el capital y usted tiene buen curriculum.
Benim param, senin ise geçmişin var.
Muy buen curriculum, buen carnet del partido, buena fama... Los cuatro años también cuentan.
Muhteşem bir geçmiş, kalıcı belgeler, bir isim ve elbette, şu dört yıl.
Vamos a guardar tu curriculum vitae.
- Bak ne diyeceğim. Özgeçmişini bir kenarda tutacağız.
Este es el mejor curriculum que haya visto.
Bu gördüğüm en iyi özgeçmiş.
Es un curriculum de Lillian Huxley.
Lillian Huxley diye birinin özgeçmişi.
¿ Es tu curriculum?
Bu senin özgeçmişin mi?
Gasté $ 100 en curriculum y me compré este traje.
100 $ yatırım yaptım üstüne bu takım elbiseyi de aldım.
Estaba demasiado ocupada con mi curriculum medico.
Tıp derslerimle meşguldüm.
Curriculum.
Devam et.
- Tu curriculum.
Özgeçmişini.
- Cariño, ¿ tenemos un curriculum de él?
- Tatlım bu adamın özgeçmişini gördün mü?
Si somos buenos chicos., ¿ no? ¿ No deberíamos revisar su curriculum?
Onun özelliklerini araştırmamız gerekmez mi?
Si, pero el ocultismo no estaba en el curriculum.
Gittim, ama müfredatta böyle bir şey yoktu.
Francamente, Sr. Ubriacco, su curriculum no es muy extenso.
Doğrusu Bay Ubriacco, özgeçmişiniz pek uzun değil.
- Este es mi curriculum.
- Buyurun bonservisim.
Me quiere decir que tu curriculum es demasiado bueno para este trabajo.
Bu iş için aşırı nitelikli olduğunu söylüyor.
Uh, curriculum, programa y, esto.
Müfredat. Program ve ilgili bilgiler.
Sin embargo, se independizó con dibujos del colegio, porque se equivocó en el curriculum completo.
tüm müfredatta ustalaştığı için okulu bıraktı.
Yo soy muy inteligente, su curriculum es impresionante...
Ben çok yetenekliyim, sizin de etkileyici bir öz geçmişiniz var.
Si fuera tú, no criticaría a James. Estaría preparando mi curriculum.
Stewart, eğer senin yerinde olsaydım, James'e küstahlık etmez oturur istifa mektubum üzerinde çalışırdım.
Estoy haciendo mi curriculum.
Özgeçmişimi hazırlıyorum.
Puedes elegir el horario, se ve bien en el curriculum pero la paga es un asco.
Çalışma saatleri serbest, özgeçmişinde de fiyakalı durur ama maaşı çok kötüdür.
Me encanta leer, ¿ figura en mi curriculum?
Çok okurum. Sicilimde yazmıyor muydu?
Así tendré tiempo para trabajar en mi currículum vitae.
Curriculum vitaem üzerinde çalışmaya vaktim olacak.
Olvidas tu currículum vitae. ¡ Gracias!
- Curriculum vitaeni unuttun.
Fornicación en público no se verá bien en mi curriculum.
Ulu orta zina kayıtlarımda iyi gözükmez.
Tengo que terminar mi curriculum.
Özgeçmişimi hazırlamam gerekiyor.
Tengo mi curriculum.
Burası olmalı.
Por qué no me dejas tu curriculum... y te avisaré si encuentre algo.
Siz yine de CV'nizi bırakın.
¿ Que vas a colocar en tu Curriculum Vitae?
Özgeçmişine ne koyacaksın? "Budalamı"?
Pero no puedes poner eso en un curriculum, ahuyentas a la gente.
Ama onu da özgeçmişine yazamazsın. İnsanlara itici gelir.
- Impresionante curriculum.
- Çok etkileyici bir CV. - Teşekkür ederim.
En mi curriculum están Julia Roberts, Salman Rushdie, las "Spices".
Listemde Julia Roberts, Salmon Rushdie, Posh Spice bulunuyor.
No sirves para trabajar ni en la policía, tu curriculum es como una necrológica.
Artık iyi bir polis değilsin. Ölüm ilanı gibi yani.
- Que preparen sus curriculum.
Yeni işler aramalarını söyle.
Alguien que pone "vigilante" en su curriculum debería echar un vistazo a la puerta de vez en cuando.
Geçmişinde gözetmenlik mesleği olan birinin arada bir ön kapıya göz atacağını sanırdım.
Curriculum vitae.
Curriculum vitae. ( CV )
Por supuesto, es parte del curriculum.
Ted : Tabii ki. O da eğitim programının bir parçası.
¿ Es parte de su curriculum?
Bu da programının bir parçası mı?
Le he pasado por fax mi curriculum.
Özgeçmişimi faksladım.
Incluso le ha enviado su curriculum.
Özgeçmişini bile göndermiş.
Dijiste que se quedaron alucinados con tu curriculum y que la entrevista fue genial.
Özgeçmişine hayran kaldıklarını ve görüşmenin harika geçtiğini söyledin.
Como puede ver en mi curriculum, pude estudiar con talentosos restauradores.
Özgeçmişimden gördüğünüz gibi bir sürü yetenekli onarım sanatçısıyla çalışma fırsatım oldu.
Preparo un curriculum que deberás seguir mientras estés aquí.
Senin için, bir müfredat programı hazırlıyorum.
En su Curriculum bajo "Actividades"
Başvurunuzda, aktivitelerinizin bölümüne şunları yazmışsınız...
- Te enviaré su curriculum.
- Sana öz geçmişini yollarım.
Podríamos agregar "tierra" por si alguien necesita saber dónde está el Tibet. Esto no es un curriculum.
Niçin "dünyayı" eklemedin birinin Tibetin nerede olduğunu bilmeye ihtiyaç duyması halini?
Robar los novios de otras no se ve bien en tu curriculum social.
Lynnie coğrafya dersi boyunca ağladı. Birinin erkek arkadaşını çalmak sosyal özgeçmişinde hoş görünmez.
- Oh. Que curriculum fantastico.
Şunu şöyle bırakalım.
Aquí está mi curriculum vitae y referencias.
İşte, CV'im ve referanslarım.