Translate.vc / Spanish → Turkish / Cäsar
Cäsar translate Turkish
5,985 parallel translation
Y ahora se va a casar con esa charlatana...
Şimdi ise o şarlatanla evleniyor.
Y yo no me puedo creer que te vayas a casar con esta.
Ben de bu kızla evlendiğine inanamadım.
Por fin nos íbamos a casar.
Sonunda evleniyorduk.
Te vas a casar con una chica estando enamorado de otra, Daniel.
Evleneceğin kızdan başkasını seviyorsun Daniel.
Mañana Emily y yo nos vamos a casar.
Yarın bu vakitte Emily'yle evlenmiş olacağız.
Si se quieren casar en mi iglesia dejarán de romper el noveno mandamiento.
Kilisemde evlenmek istiyorsaniz dokuzuncu emri çignemeye son verin.
¡ Te vas a casar!
Evlenmek üzeresin!
Daniel se va a casar en un mes.
Daniel bir ay içinde evlenecek.
Richard se volvió a casar antes de que secuestrasen a Frankie.
Richard, Frankie kaçırılmadan önce tekrar evlendi.
Me voy a casar con ella. Qué harás qué?
- Onunla evleneceğim.
El hombre con el que me iba a casar.
Evleneceğim adam.
¿ Por qué me voy a casar con él?
Neden onunla evlenmiyorum?
No nos vamos a casar realmente.
Gerçekten evlenmiyoruz.
Quiero decir, nos vamos a casar, pero no nos estamos casando, ¿ me entiendes?
Evleniyoruz, ama EVLENMİYORUZ, ne demek istediğimi anladın mı?
¿ Te vas a casar para poder dejarlo?
Onunla ayrılabilmek için Onunla evleniyorsun yani?
¿ Sabes? , hace años cuando me enteré de que se iba a casar con un hombre de tu posición, me sentí aliviado al pensar que al menos estaría a salvo.
Birkaç yıl önce senin pozisyonundaki bir adamla evlendiğini duyduğumda hiç olmazsa güvende olduğunu düşünerek çok rahatlamıştım.
Me voy a casar.
Evleniyorum.
Rani, no me puedo casar contigo.
Rani, seninle evlenemem.
De verdad no me puedo casar contigo.
Cidden seninle evlenemem.
¿ Quién se va a casar conmigo ahora?
Şimdi benimle kim evlenir ki?
¿ Yo me voy a casar con esas chicas?
Ben o kızlarla mı evleneceğim?
No nos podemos casar.
Evlenemeyiz.
Filemón no se va a casar.
Philemon evlenmiyor.
¡ El padre de Young Do y la madre de Rachel se van a casar!
Choi Young Do'nun babasıyla Yoo Rachel'ın annesi evleniyormuş.
¿ Casar?
Evlilik mi?
No me puedo casar con Mahesh.
- Mahesh'le evlenemem.
Estoy sorprendido de ver que mi hija finalmente se va a casar.
Sonunda kızımın evleneceğini görecek olmaktan şaşkınım.
Chicos no podéis hacer esto. Patrick, no te vas a casar con Lacey.
Patrick, Lacey'yle evlenmiyorsun.
El tío blanco, hetero, de mediana edad diciéndole a tipo gay que no se puede casar.
Heteroseksüel, orta yaşlı beyaz herif eşcinsel bir erkeğe evlenemeyeceğini söylüyor.
Bueno, no quería descubrirlos hasta que tuviera pruebas de RRHH, pero ¡ Karen y Gary se van a casar! Gracias, amigos.
İnsan Kaynaklarından kesin bir bilgi almadan ele vermek istemiyorum ama Karen ve Gary evleniyor. Sağ olun ekip. Size başka güzel haberlerim daha var.
¡ No es como si se quisieran casar ahora!
Hemen evlenecek değil ya.
No se van a casar ahora, ¡ pero su compromiso acaba de romperse!
Hemen evlenecek değildi ama nişanı bozdu!
Está casado y Caroline tiene esta rara idea en su cabeza de que se va a casar con alguien que ya está casado.
Adam evli ve Caroline, evli olmayan biriyle evlenmek gibi bir şeyi kafasına takmış.
Nos vamos a casar esta noche.
Bu gece evleniyoruz.
¿ Te vas a casar con tu trabajo?
Durmadan çalışıyorsun, evlenmeyi düşünmüyor musun?
Bueno, ¿ pero con quién me voy a casar?
İyi de kiminle evleneceğim?
Un poco como volverse a casar.
Yeniden evlenmek gibi.
¿ Acaso... se van a casar?
Evlenecek misiniz?
no me quiero casar.
Evlenmek istemiyorum.
Margaret encontró la felicidad y se volvió a casar.
Margaret mutluluğu yakaladı ve tekrar evlendi.
Y ese día decidí que haré casar a Jai con una chica que yo elija.
Ve o gün Jai'yi benim seçtiğim kızla evlendirmeye karar verdim.
Pero me acabo de casar.
Ama daha yeni evlendim.
- ¿ Cómo puede hacer casar al tío?
Amcamı nasıl evlendirecek? Ne diyor bu?
¿ Ves? No pudo con su propia esposa. ¿ Cómo puede hacer casar a tío?
Bak, adam kendi karısına sahip çıkamamış peki amcamı nasıl evlendirecek?
¿ Por eso te querías casar?
Bunun için mi evlenmek istedin?
Si nos vamos a casar, quiero poder confiar en él.
Evleneceksek ona güvenebileceğimi bilmek isterim.
James, eres el hombre con que me quiero casar.
James, sen benim evlenmek istediğim adamsım.
Hoyt y yo nos vamos a casar.
Hoyt ve ben evleniyoruz.
¿ Ustedes alguna vez pensaste sobre conseguir vuelto a casar?
Hiç tekrar evlenmeyi düşünmediniz mi?
- ¿ Ibas a casar?
- Evlenecek miydin?
Nos vamos a casar.
Evleniyoruz da.